Captain Park And His Lover / Chanbaek

Tanışma

Hozier-Shrike

Chanyeol her zamanki gibi sabahın ilk ışıklarını dahi beklemeden uyandı ve kısa bir duşun ardından yatakhaneden çıktı. Soğuk havaya aldırmadan geniş bahçede koşarken diğer askerler de yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı.

Yanından geçen çömezler onu acemice selamlarken gülüşünü sakladı. Sivil yaşamının aksine askeriyede oldukça ciddi biriydi ve ciddiyeti askerlerin kendisinden çekinmesine sebep oluyordu. Yaklaşık bir ay önce orduya katılan askerler onu acımasız ve korkutucu görse de eskiler gerçek kişiliğini biliyordu ve bu Chanyeol için yeterliydi.

Sabah koşuşturmasının ardından her şey normaldi, yemekhane sakindi ve Chanyeol bu sakinliğin içinde mutluydu. Aynı masada oturduğu arkadaşları yeni kişilerden bahsediyordu sanırsa. Askeriyedeki her bölüme yeni kişiler girmişti bu dönem. Chanyeol çoğunu tanımıyordu bunların. Konuşmaya katılmamayı seçerek sessizce onlara kulak verdi.

"Doktoru gördünüz mü siz?"

"Ben gördüm, erkek. Yeni mezun anaokulu öğretmeni gibi duruyor. Hatta anaokulu öğrencisi.. Yolda görsem doktor olduğunu, askeriyede görev aldığını düşünmezdim."

"Chanyeol, sen gördün mü doktoru?"

Chanyeol başını iki yana salladı ve boş tabldotunu alarak arkadaşlarına veda ettikten sonra yemekhaneden çıktı.

Kolundaki saati kontrol ettikten hemen sonra odasına geçip giyindi. Yaklaşık beş dakika sonra içtima için herkes bahçede olacaktı. Bu da demek oluyordu ki eğitime bir saat vardı. Bu sırada belge işleriyle uğraşabilirdi o da.

Odasının köşesinde bulunan ufak masadan aldığı belgeleri bir kez daha kontrol etti. Herhangi bir yanlış görünmüyordu. Odasından çıkıp üstlerinin yanına ilerledi. Onlara asker selamı verdikten sonra elindeki belgeleri uzattı ve açıklamasını yapıp onları tekrar selamladıktan sonra oradan ayrıldı.

*****

Aradan tam olarak bir saat geçmişti ve Chanyeol çoktan bahçedeydi. Eğitim parkurunun hemen önünde, askerlerin karşısında dururken sesini olabildiğince gür tutarak askerleri selamladı.

"Günaydın asker."

"Sağ ol."

Yüz küsür askerden gelen canlı ses oldukça netti. Chanyeol onlara rahat komutunu verdikten sonra üzerindeki kamuflaj ceketini çıkarttı. Üst bedenine yapışan gri sıfır kollu tişörtünün göğüs kısmındaki gümüş künye güneş ışığı sayesinde parlıyordu. Ellerini arkasında birleştirip askerlerin önünde birkaç adım attı.

"Bu parkuru üçüncü görüşünüz. Öncekinden daha iyi süreler bekliyorum, hepinizden. Kyungsoo, sen en iyi süreye sahiptin, değil mi?"

Kyungsoo ileri doğru bir adım attı ve bakışlarını karşısına sabitledi. "Evet yüzbaşı Park."

"İlk sen başlıyorsun. Parkurun başına geç asker."

Asker Kyungsoo ikiletmeden eğitim parkurunun başına doğru ilerledi ve Chanyeol'ün komutunu beklemeye başladı.

Chanyeol cebindeki kronometreyi avucunun içine aldıktan sonra kollarını göğsüne birleştirdi.

"Başla." Gür sesi bahçede yankılanırken asker parkura başlar başlamaz kronometreyi çalıştırdı.

Kyungsoo parkuru beklediği hızda bitirdiğinde gururla süreye baktı Chanyeol. Eğittiği askerlerin gelişmesini görmek güzeldi. Kısa boylu asker yanına geldiğinde kronometreyi ona gösterdi. 2.48, bir öncekinden 13 saniye daha hızlıydı bu kez. Chanyeol'ü selamladıktan sonra yerine geçti.