Hozier-No Plan
Birkaç gün hızlı olmaktan uzak bir şekilde geçse de, bir şekilde cumartesi gelmişti. Chanyeol her ne kadar inkar etse bile heyecanlıydı, uzun süredir biriyle görüşmüyordu ne de olsa.
Giydiği mavi kot pantolonun üzerine salaş bir tişört geçirdi ve spor ayakkabılarını giydi. Çoktan bahar ayları gelmişti ve giydiği tişörtün kolundaki sargıyı açıkta bırakması önemli sayılmazdı. Bu yüzden kalın giyinmesine gerek yoktu. Yine de Chanyeol ağır postallara ve kat kat giydiği üniformasına alışmıştı ve rahat şeyler giymek onu sebepsizce rahatsız hissettirmişti.
Saate baktığında neredeyse iki olduğunu görmesiyle siyah şapkasını aldı ve odasından çıktı. Karşılaştığı askerlere kısa birer baş selamı verdikten sonra nihayet otoparka inmişti. Yüksek Mercedes-Benz'inin önüne geldiğinde kolundaki saati kontrol etmiş ve Baekhyun'un biraz sonra geleceğini kendine hatırlatmıştı. Çok değil, birkaç dakikanın ardından Baekhyun otoparkın girişinde görünmüştü.
Giydiği dar kot pantolonun üzerine sarı bir tişört giymişti, saçları dağınığa yakın olsa da kötü görünmediği kesindi.
Baekhyun tabiri caizse, sekerek Chanyeol'ün önüne kadar gelmişti. Chanyeol yüzündeki gülümsemenin hiçbir zaman silinmediğini düşünüyordu o anda.
"Yüzbaşı Park, size bir şey söyleyebilir miyim?"
"Elbette doktor Byun, dinliyorum."
"Sivil kıyafetlerinizle oldukça çekici görünüyorsunuz."
Chanyeol belli belirsiz gülümsedi, cevap vermeden eliyle arabanın kapısını işaret etti. "Fazla vaktimiz yok Byun, iltifatlarınıza yolda devam edin lütfen."
Kısa olan göz devirdi ve arabanın kapısını açtı. Umuyordu ki Chanyeol dışarıda da böyle konuşmayı sürdürmesin.
"İltifatlarıma devam edeceğimi nereden çıkardınız Yüzbaşı Park?"
Chanyeol arabaya bindi ve aynaları kontrol etti. Göz ucuyla yan tarafına baktıktan sonra arabayı çalıştırdı.
"Kemerini tak."
"Üzerime eğilip kemerimi takmalıydın ve yakınlaşmalıydık.."
"Dizi senaristi olmalıydın belki de." Kendi kemerini takarken söyledi ve Baekhyun'un da kemerini taktığına emin olduktan sonra otoparkta daha fazla durmamak için arabayı hareket ettirdi ve şapkasını düzeltti.
"Bana siz diye hitap etmediğin için laf sokmanı görmezden geliyorum."
Chanyeol anayola çıktıklarında bakışlarını yoldan ayırmadan camları açtı ve Baekhyun'u yanıtladı. "Sadece bir öneriydi."
Baekhyun bir kolunu camdan dışarı sarkıttı ve arkasına yaslandı.
"Nereye gideceğiz?"
"Nereye istersen."
"O zaman.. Şeye gidebilir miyiz? Nikah dairesi mesela?"
Chanyeol beklemediği cevap karşısında sesli bir şekilde güldü ve göz ucuyla Baekhyun'a baktı. Chanyeol gülene kadar, hala sevimlice gülümsüyordu. Şimdi ise yüzünde yalandan bir şaşkınlık ifadesi vardı.
"Park Chanyeol, gülebiliyorsun?"
"Sadece kıdemli bir askerim Byun Baekhyun, takdir edersin ki askeri üs sınırları içinde askerlerle güle oynaya eğitim yapamam."
Baekhyun omuz silkti ve gülümsemeye kaldığı yerden devam etti.
"Olsun, şaşırmak istedim ve şaşırdım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Captain Park And His Lover / Chanbaek
FanfictionChanyeol işinde başarılı bir yüzbaşıydı. Askeriyeye yeni atanan Doktor Byun ise onun tüm duvarlarını yıkabilecek bir güzelliğe sahipti.