i wanna ruin our friendship || jenlisa ✓

jenny darling,

"hangisini giysem sence?" jennie yatağına serdiği iki adet elbiseyle bakışırken lisa'ya sordu. "siyah olan mı, yoksa sarı mı?"

"siyah daha şık sanki," diye yanıtladı lisa.

"bence de, ama böyle karamsar bir havası var diye tereddütte kalmıştım."

jennie'nin odasındaydılar. jennie sevgilisi kai ile buluşacaktı, lisa ise ne giyeceğine yardım etmeye çalışıyordu.

çocukluktan beri en yakın arkadaştılar. fakat lisede jennie adeta parlamış, okulun en popülerlerinden birisi haline gelmişti. lisa ise daha çok utangaçtı, içine kapanıktı. bu yüzden popülerliğinin jennie gibi zirvede olduğu söylenemezdi. hatta tek arkadaşının jennie olduğunu söyleyebilirdi.

insanlar ikisine bakıp, "jen neden bu kızla arkadaş?" diyorlardı. meh, haklılardı da çünkü lisa da içten içe bunu düşünmüyor değildi. jennie neden onunla arkadaştı ki?

"şimdi çıksam iyi olur, sözleştiğimiz saate az kaldı," dedi jennie.

"ah, ben de seninle çıkayım," diye gülümseyerek ayaklandı lisa, düşüncelerinin arasından kopup.

birlikte parka yürüdüler, kai jennie'yi buradan alacaktı. lisa'nın evi yakındı zaten, yürüyerek evine varabilirdi.

fakat lisa bugün bir şeylerin farklı olduğunu hissediyordu. yani... bugün siyah elbisesi, güzel saçları ve makyajıyla kai'nin arabasına binen jennie'yi gördüğünde, hissettiği midesini yakan o kötü hissin ne olduğunu fark etmişti. daha önce dikkat etmediği o hissi...

bu, kıskançlıktı.

ve lisa manoban'ın, jennie kim'e aşık olduğunu fark ettiği o an, onu kendi elleriyle başka bir erkeğin kollarına bıraktığı andı.

.
hadi bakalım, ikinci jenlisa ficim... bu kez daha farklı bir konseptte yazıyorum ama, yine günde iki bölüm atacağım. iyi okumalar.