i wanna ruin our friendship || jenlisa ✓

i'm using your shirt as a pillowcase

sonraki gün okulda, teneffüs bitişi kai'nin yanından mutlu bir şekilde dönen jennie'yi görünce, lisa daha fazla dayanamadı. "sana bir şey söylemem lazım."

"tabii," dedi jennie.

"amacım kötü değil kesinlikle, ama içimde tutmak istemedim. dün kai geç saatlere kadar kulüp çalışması olduğu için okulda kalmıştı, değil mi?" 

"evet."

lisa derin bir nefes aldı. "dün yürüyüşe çıktığımda, kai'yi caddede gördüm. telefonla konuşuyor, saatine falan bakıyordu. belki de biriyle buluşacaktı, bilmiyorum."

jennie kaşlarını çattı. "nasıl yani? okulda değil miydi?"

"hayır," dedi lisa. "belki büyük bir şey değildir, bilmiyorum. belki de tamamen yanlış anlamışımdır, ama yine de söylemek istedim. yani eğer bir şey oluyorsa..."

"kai'nin beni aldattığını mı ima ediyorsun?"

"hayır," lisa paniklemişti. "yanlış anladın beni, hayır. sadece gördüğüm bir şeyi söylemek istedim." 

"öyle bir şey olduğunu sanmıyorum. ama yine de teneffüste soracağım, olayın aslını öğrenmek için. teşekkürler," dedi jennie soğukça ve önüne döndü. lisa tam kendini biraz daha açıklayacaktı ki, öğretmen geldi ve söylemek istediklerini içine attı.

teneffüs zili çaldığında, jennie bunu bekliyormuşçasına sınıftan çıktı. lisa da onu takip etti. koridordaki kai'nin yanına giden jennie sordu. "bana yalan mı söyledin?"

kai afalladı. "efendim?"

"dün. okulda değil miydin?"

"nereden çıkartıyorsun?"

"lisa seni caddede telefonla konuşurken görmüş. bana yalan mı söyledin?"

kai birkaç saniye sustu, gözleri lisa'yı buldu. sinsice gülümseyip konuştu. "cidden mi? sana inanamıyorum jennie." jennie'nin ellerini tutunca lisa sinirle gerildi. "bir şey almak için dışarı çıkmam gerekmişti. tamamen yanlış anlamışsın. lisa'nın bunu sana yetiştirmesine de kırıldım ayrıca. seni kıskanıp aramızı mı bozmaya çalışıyor acaba?"

lisa sinirle kai'nin yanına yaklaşıp konuştu. "ne demeye çalışıyorsun?"

"bilemem. jennie gibi harika bir ilişkin olmadığından mı, yoksa onun kadar popüler olmadığından mı bilemem, onu kıskanıyor gibi geldin. tamamen aramızı bozmak için ona yalan söylemişim gibi göstermen falan, buna işaret sadece." kai'nin sinsice gülüşüne karşı lisa sinirden köpürüyordu, fakat ne diyeceğini bilmiyordu. jennie'ye baktı, belki jennie bir şey söyler, onu sevgilisine karşı savunur diye. o da olmadı.

lisa, kai'ye döndü ve kulağına fısıldadı. "ne planlıyorsun bilmiyorum ama bu kadar küçük bir olayı bu kadar büyütüp bana saldırmandan yalan söylediğin ve bir şeyler gizlediğin belli. hepsini ortaya çıkartacağım."

ardından sınıfa ilerledi.