i wanna ruin our friendship

1.3K 106 42
                                    

"jennie," dedi lisa. jennie ona döndüğünde gözlerinden yaşlar süzülüyordu.

"lisa, ben..." dedi jennie ve lisa'ya sarıldı.

"gel. eve gidelim. sabaha konuşursunuz, lütfen sakin ol..." dedi lisa, ve jennie'yi alarak partinin yapıldığı evden apar topar çıktılar. karşılarına gelen ilk taksiye binip jennie'lerin evlerine vardılar.

eve vardıklarında, jennie ağlamayı sürdürüyordu. lisa, bir şekilde onu ikna ederek uyumasını sağladı. bu gece onlarda kalacaktı, jennie'nin uyumasını izlerken o da uyuyakalmayı bekliyordu fakat zihninde sadece kai'ye olan nefreti ve kai'nin jennie'yi hiç hak etmediği düşüncesi dönüyordu.

sabah olduğunda, jennie lisa'nın desteğiyle en azından bir tık morali düzgün bir şekilde uyandı.

"onunla konuşacağım," dedi jennie. "mesajlaştık. birkaç saate konuşmak için buraya gelecek."

"affetmeyi düşünmüyorsun, değil mi?" dedi lisa. jennie'nin sessizliği üzerine konuştu. "affetmemelisin, jen. aldatmak basit bir şey değil."

"ama içkinin etkis-"

"içkinin etkisi diye bir şey yok. böyle şeyleri bahane edersen, ömrünün sonuna dek kai denen o iğrenç herifle kalırsın."

"önceki söyleyişinde sana inanmadığım için üzgünüm. ve kai'nin seni üzmesine izin verdiğime," dedi jennie. "ama olayı bir de onun ağzından duymam gerek."

lisa sinir bozukluğu ile bir kahkaha attı. "peki. kendine eziyet etmeyi çok seviyorsun, jen."

"lisa, lütfen. biliyorum, üzülmemi istemiyorsun. ama kai ile olan birlikteliğimi nasıl bir anda unutabilirim? her şeyi bir anda köşeye atmamı isteyemezsin, onu seviyorum. beni anlamıyor olabilirisin fakat sevgi böyle bir şey, bir anda yok olmuyor."

jennie'nin bu sözleri üzerine lisa sebepsizce sinirlendi. "sevginin ne olduğunu mu anlayamam? ah, evet. yıllarca en yakın arkadaşıma platonik kalıp onun gözümün önünde saçma salak beyinsiz erkeklerle birlikte olup, her seferinde üzülüşünü görmem sevgi değil."

"ne?"

lisa, ani çıkışını ve her şeyi itiraf edişini jennie'nin verdiği tepkiden sonra anladı.

ne yapmıştı?

"ne duyduysan o," dedi lisa. "üzgünüm jen. çok üzgünüm. yıllarca bunu sakladığım için de üzgünüm, sana bencilce gelebilir ama yapabileceğim bir şey yok. evet, notları da ben yazdım. elimde olan bir şey değildi sana olan sevgim ve senin başkalarına olan sevgini gördükçe, ki iyi insanlara karşı verseydin bu sevgiyi cidden bir sorun yoktu, kendimi berbat hissettim. büyük ihtimalle kızlardan bile hoşlanmıyorsun, ve bir daha asla konuşmayacağız şuan tek arkadaşımı kaybediyorum, ama olsun. senden hoşlanıyorum jennie. hatta seni seviyorum. karşılık veya yanıta ihtiyacım yok. sadece seviyorum. sadece mutlu olmanı istiyorum, bunun için lütfen, lütfen o kai denen şerefsizi affetme. seni üzmeye devam edecek. lütfen."

jennie birkaç saniye lisa'ya baktı. lisa da jennie'ye.

iki dakikalık sessizliğin ardından jennie, "lisa, yalnız kalmaya ihtiyacım var. gider misin?" dedi.

lisa kafasıyla onayladı.

bu, birbirleriyle son konuşmalarıydı.

i wanna ruin our friendship || jenlisa ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin