Medyada Kaan var iyi okumalar..
Ve yine bir haziran akşamı yaza yeni girmiş olarak yaz yağmurlarını izlerken okulların kapanmasına bir hafta kalmış ve üçüncü yazılıların yeni bitmesi şerefine telefonuma kavuşmamı bekliyorum. Hiç kitap okumayan biri olarak telefonum alındığından beridir kitaplara sarmış durumdayım. Bir başka kitap karakterine daha aşık olmuş bir şekilde karşıma daha nasıl hayaller çıkacak diye düşünüyorum. Saçma sanki hiç derdim yokmuş gibi, neler yaşanacağımdan haberim yokmuş gibi..
8HAZİRAN2014
''Ya saçmalama tabiki de seni seviyor yanında ki kız güzel bile değil.''
''Bak bu Kaan sağ solu belli olmaz belki de gerçekten sevgililerdir.''
''Sevgili olamazlar bi kere?''
''Nedenmiş o sanki yasak mı var? Bak ya nasıl gülüyor gidip yolucağım şimdi kızı da onu da.''
''Canım benim siz ayrılalı daha 4 gün olmadı mı? Hangi ara yapıcak bu sevgiliyi?''
''Nasıl yani beni aldatıyor muydun biz çıkarken?''
''Ezgi kızım kendine gel ya saçmalama Kaan öyle bir şey yapmaz.''
''Bak Yağmur, bana gelip Kaanı savunma.''
''İyi aman.'' dedi Yağmur, az ileride ki boş olan banka otururken. Bank tam okulun yanındaydı bütün bahçe bu banktan görünüyordu. Genelde gölge olurdu ve bu yeni yaz mevsimine giren bizim gibiler için çok iyiydi.
Kaan benim daha dört gün önce ayrıldığım ve iki senedir birlikte olduğum eski sevgilimdi. Ondan ayrılmak gerçekten zor olmuştu ama ayrılmıştım, neden olduğunu bende bilmiyordum ama bir mallık yapıp ondan ayrılmıştım. Ve şu anda Kaan karşıma geçmiş karşı sınıfta ki kızlarla beni kıskandırmaya çalışıyordu. Halbuki ondan ben ayrılmıştım ama yine de onu şu an da kıskanıyordum ne aptallık ama..
Zaten bugün ayrı bir tatlı olmuştu. Güneşten dolayı açık renk gibi duran saçlarını dikmişti, gözleri zaten her zaman ki gibi harikaydı, tam bir yeşildi en sevdiğimden. Boyu benim boyumdan uzundu ve bu herkes gibi benimde hoşuma gidiyordu. Onu hala seviyor ama neden ayrıldığım konusunda bir fikrim olmuyordu en son çıkarken bana ''hiç telefonuna bakmıyorsun'' demişti. Halbuki telefonumu annemler almıştı ve ona bunu söyliyemezdim çünkü beni küçük görebilirdi. Yani ne bileyim görmezdi herhalde ama o an ki ruh halim bana öyle söylemişti. Ne keriz bir ruh hali, şimdi ise git çocuğun dudaklarına yapış diyordu. Bunları düşüneyim diye dalmışken Yağmur birden beni dünyaya geri döndürdü.
''Sıkma canını ya sende onu kıskandırmaya çalış.''
''Ben onun kadar kötü biri olamam Yağmur beni karıştırma.'' diye giriştim lafa.
''Ne kötüsü ya bunu bir.. mmm.. oyun. Bunu bir oyun diye düşün.''
''Ay sen git gide saçmalıyorsun Yağmur kendine gel.''
''Asıl sen kendine gel şu haline bak fondoten bile sürmemişsin bugün, başımıza taşlar yağıcak.''
''Kaan malı yüzünden değil, üşendiğimden sürmediğim canım benim.''
''Valla kendin bilirsin ben karışmıyorum o zaman.''
Aslında Yağmur haklıydı normalde fondoten sürmeden gelmezdim ama bu sabah ders işlememize rağmen okula gelesim bile yoktu fakat ben normalde okul saatinden iki buçuk saat erken uyanır, bol bol kahvaltı bile ederdim. Bu mal erkekler yüzünden saçma sapan duygulara girip bazen kendime bile trip atıyorum.