15 EYLÜL 2014
Garip bir sesle irkildim. Sanırım kabus görüyordum. Kafamın üzerinde simasını tam belirleyemediğim bir kadın ve beni uyandırmaya çalışıyordu. Şuana kadar gördüğüm en korkunç kabustu sanırım. Son bağırışla kendimi yerde bulmam bir oldu. Sanırım kabusumda ki kadın çok etki yapıyordu. Yerde biraz durduktan sonra seslerin devam ettiğini anladım. Kabus değilde gerçek ve o kadının annem olduğunu anlamam uzun sürmemişti.
Okul kaldığı yerden devam edecekti ama ben Kaan'ı görmeye hiç hazır değildim. Hemen unutmuştu beni, eminim bir kız da bulmuştur. O gözlerle nasıl bulunmaz ki zaten. Aslında yazın düşündüm de Yağmur haklıydı. Yani Kaan'ı kıskandırma konusunda ben de aynı Kaan gibi yapıp onu kıskandırıcaktım.
Bugün okula Enes'le gidecektim. Okuldaki Yağmurdan sonra, en iyi bff'im.
"Ezgi hala hazırlanmadın mı?" Diye bağırdı annem avazı çıktığı kadar.
"Geliyorum." Diye cevap verdim, annemle aynı tondaki sesimle, oysa ki daha hazırlanmamıştım ama "hayır" deseydim beni öldürebilirdi.
Çok geçmeden hazırlanıp aşağıya indim.
"Sözde 20 dakika önce geliyordun?" Diye söylendi annem ve devam etti.
"Bari bugün geç kalma ya ayıp oluyor hocalarına." Tabi tabi çok ayıp oluyor anne.
Devam etmesine izin vermeden konuşmaya başladım.
"Ne ayıbı olacak anne. Hem ben bugün okula Enes'le gideceğim." Dediğimde gözlerini şaşırmış gibi yaparak bana döndü.
"Enes nerde çıktı ya?" Sence nerden çıkmış olabilir anneciğiiim?
"Ne biliyim onunla gideceğim hadi gelir 2 dakikaya ben kaçtım." Evden çıkıp apartmanda ki merdivenlerden aşağıya indim. Apartman kapısına geldiğimde Enes'in çoktan geldiğini ve telefonuyla uğraştığını fark ettim.
"Napıyorsun olum sen burda?"
"Seni bekliyorum."
"Niye aramadın?"
"Aklıma gelmedi."
"Hakiki malsın Enes." Kafasını sallayarak beni takmamaya özen gösterdi.
İkimizde yürürken yan yolda yürüyen Kaan'ı fark ettim. Tekti ve yanında hiç bir kız yoktu. Telefonuyla müzik dinleyerek ilerliyordu. Çok tatlıydı gene her zamanki gibi. Mavi gözlerinin güneşten parladığını buradan görebiliyordum. O beni hala fark etmemişti. Ama ben sadece ona bakıyordum yoluma bile bakmıyordum ki o sırada önümdeki bir taşı görmememle kendimi yerde bulmam bir olmuştu. Ben yere düştüğüm gibi Enes'in çığlık atması da bir olmuştu. Enes'in bağırmasıyla tabiki herkes bize doğru döndü. Kağan hala yoluna devam ediyordu, sanırım kulaklığından dolayı Enes'in çığlığını duymamıştı. Düştüğümün acısına mı yanıyım yoksa, Enes'in çığlığından sonra herkesin bize bakmasına mı yanayım diye düşünürken Enes beni yerden kaldırmaya çalışıyordu.
"Kızım kalksana ne bekliyorsun bide sana ambulans mı çağıracağız?"
"Az bu sus Enes kalkabilsem kalkardım zaten acıyor gerizekalı."
"Ya önüne baksaydın ne yapabilirim kucağımda mı taşıyım?" Dedi alaylı bir ses tonuyla.
"Aman kalsın zaten karşı tarafta Kaan var ona bakıyım diye düştüm herhalde."
"Kızım sen değişik misin? Kalksana ayağa ayakta konuşamıyor musun karşımda tarlası yanmış kürt oturuşu yapıyorsun."
"Enes sabah sabah ne çok konuştun ya." Dedim ayağa kalkarken.
![](https://img.wattpad.com/cover/32818646-288-k431591.jpg)