2.BÖLÜM:YASEMİN

11 5 10
                                    

        "Çok güzel kokuyorsun "

Arkamı döndüğümde karşılaştığım yüz bana oldukça tanıdık geliyordu ama çıkaramıyordum. Zaten gördüğüm andan itibaren hayatımda ilk defa bir insanla karşılaşıyormușum gibi yüzüne bakakalmıștım. Tamam pek sosyal değildim ama insanlarla konuşamayacak kadar da değil.

-Yasemin mi?

diye sormuştu karşımdaki  zeytin gözlü çocuk.

-Ne? diyebilmiștim sadece.

-Parfümün diyorum yasemin mi var içinde?

Ah aptal kafam sanki hayatımda ilk kez insan görmüş gibi susmuştum,

-E- e-evet diyebildim sonunda.

-Oturabilir miyim?

Ne demeliydim? Kim olduğunu bile bilmiyordum ama içimde kötü bir his oluşmamıştı ona karşı.

-Tabi , dedim utangaç bir ses tonuyla.
Cebinden sigarasını çıkarıp yaktı.
- İster misin? diye sordu,
-Hayır sağol, dedim olabilecek en kibar ses tonuyla, cebine geri koydu paketini ve yanıma oturdu.
- Tanışıyormuyuz? sanki bir yerden tanıyorum seni.
dedim usulca.
-Aynı okuldayız ondan olabilir genelde okuldaki tüm kızlar beni tanıyor tanımamana şaşırdım açıkçası,

dedi ego mu kasıyordu benmi öyle anlıyordum?

-Anladım, peki neden yanıma geldin ve aynı okulda olduğumuzu bildiğine göre beni tanıyor olmalısın, dedim.

-Evet okulda birini görünce bir daha yüzünü unutmam, seni burda görünce yanına gelmek istedim sadece, ama rahatsız olacaksan kalkabilirim gerçekten, dedi. Sanki beni rahatsız etmek istemediğini bana inandırmak ister gibi bakıyordu.

-Hayır sorun değil oturabilirsin,
dedim nazikçe.Nedense rahatsız olmamıştım bu çocuktan içimde bir yerlerde ona karşı iyi bir his oluşmuştu.Demek aynı okuldaydık çocuk yanıma oturunca farketmiștim ne kadar yakışıklı olduğunu çene kasları ben burdayım diye haykırıyordu resmen, kafasını kaldırdıp gökyüzüne bakıp ayı izlediğinde farkettim adem elmasını, çocuk gerçekten taş gibiydi ve ben bunu yeni farkediyordum. Kendi kendime kıkırdadım. O sırada farketmiști sırıttığımı.
-Ne oldu niye gülümsüyorsun? diye sordu birden. Afalladım birden ne diyecektim " ne kadar taş olduğunu yeni farkettim, mallığıma gülüyorum mu?" diyecektim.
-Aklıma bir şey geldi ona güldüm. deyiverdim sonra. Gülüp sustu öylece. Umarım deli olduğumu düşünüp gülmemiştir diye geçirdim içimden.
Sonra sessizliğe bıraktık ikimizde kendimizi ,sadece sustuk, sanki ruhumuzu dinlememiz gerekiyordu ikimizinde. Sonra  bedenimi sessizliğin kollarına bırakıp sessizce ruhumu dinlemeye bıraktım kendimi.
...

Öylece orda oturduk saatlerce, hiç konuşmadan. İlk kez birinin yanında oturup rahat bir şekilde gökyüzünü izlemiştim, ilk kez birinin yanında rahat davranabiliyordum. İlk kez biriyle birlikte  yağmurda ıslanıp sonra sessizce toprak kokusunu içime çekip oturmuştum. Etrafımız o kadar güzel kokuyordu ki ,  en son ne zaman bu kadar huzurlu hissettiğimi hatırlamaya çalıştım sanırım en son 4 yaşımdayken annem benim uyuduğumu düşünüp, odama gelip saçımı okşarken bu  duyguyu hissetmiştim. Birden o ana gidip geldim gibi hissettim, sonra kalbimin atışını hissettim bunlar çok garip geldi bana birden. Sanki kalbim uzun zamandır atmayı bırakmışta, şimdi tekrar hatırlamıştı atmayı. Bu garip anı bırakmak istemedim bir anlığına, sonra kendime geldim. Burada bu yabancı zeytin gözlü çocuğun yanında kalmak isterdim ;belkide geçmişim bu kadar acı verici bir hale getirmeseydi beni. Düşüncelerimden sıyrılıp saate baktım saat sekiz olmuştu ve karanlık olmuştu benim eve gitmem gerekiyordu, annem merak edeceği için değil tabii ki sadece geç saatte tek başına o sokaklarda dolaşmak istemiyordum bu nedenle gitmek için ayaklanmıștım çantamı yerden alıp:

-Görüşürüz,

dedim arkamı dönüp giderken ayağa kalktı ;
-Güle güle,  dedi  arkamı dönüp gideceğim sırada bir şey duydum;

-Çok güzel kokuyorsun Dora, dedi muzip bir ses tonuyla.
Fısıltı şeklinde söylemişti ama duymuştum ve utanmıştım.
Ne diyeceğimi bilemedim o an sadece ordan uzaklaştım belki normal bir insan olsaydı teşekkür ederdi ama ben hiçbir  zaman hiç kimse tarafından sevilememiș, önemsenmemiș biriydim ama şuan karşımda hiç tanımadığım, adını bile bilmediğim bir çocuk bana; "çok güzel kokuyorsun" demişti ve ben sadece susmayı tercih etmiştim...
...
Otobüse binip evin olduğu caddede inmiştim biraz  yürümek istedim.
Çantamdan sigaramı çıkarıp yakıp, içime çektim, dışarıya soluduğum dumanı izledim bir süre, hayat da beni böyle darmaduman etmişti 16 yıldır ve ben yine böyle sadece izlemiştim . Sonra tüm bunları düşünmeyi bırakmak istedim. O sırada  aklıma başka sorular da geldi; kimdi bu çocuk, adını bile bilmediğim bu yabancı da kimdi, acaba adımı nerden biliyordu, ve neden yanıma gelip oturmak istemişti? o anda bunları sormamıştım afallamıștım çünkü. Düşüncelerinden sıyrılıp evin olduğu sokağa girdim. Sokağa girdiğim sırada arkamdan konuşan iki tane adam bana doğru yaklaşıyorlardı korkmazdım normalde hatta şuan da çok korkmuyordum sadece etraf karanlıktı ve bu gerilmememe sebep oluyurdu. Daha da hızlanarak yürümeye başladım arkamdaki çocuk - Hey baksana güzelim!
diye bağırınca koşmaya başladım evimizin olduğu yöne doğru koşarken elimi cebime attım lanet olsun telefonum yoktu nasıl polisi arıyacaktım? Tam arkama dönüp ne kadar yakın olduklarına bakıcaktım ki ayağıma takılan bir çöp yüzünden yere kapaklandım  lanet olsun içimden binlerce kez lanet okudum ayağa kalkmaya çalışıyordum ki başımda adamların sesini duydum
-Sana dursana demiştik fıstık
şimdi o adamlar tam baş ucumdaydı...

Yine en heyecanlı yerinde bıraktım msfvskdvkd umarım beğenirsiniz bol yorum ve oyla destek olabilirsiniz :)


EFULİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin