O canımı yakmaya sonsuza kadar devam edecekti.Ne kadar canımın acıdığından haberi bile yoktu,olsa da umrunda olmazdı zaten.
Sehun öpüştüğü kızın belinden iyice kavrayıp kendine yakınlaştırırken kız ise ellerini Sehun'un saçlarında gezdiriyordu.
Elimde tuttuğum anahtarı sıkarak kendimi rahatlatabileceğimi düşünmüştüm.Elimde hissettiğim sıcaklığa aldırış etmeden tüm hıncımı çıkarmak için anahtarı sıkıca sıkmaya devam ettim.Gözlerimin dolmuş olması görüş açımı bulanıklaştırmıştı.
Daha ne kadar devam edecekti bu?Sehun beni sevmediği için kaç gece daha ağlayacaktım,beni bir gün sevmesi için kaç gece daha yalvaracaktım?
Anahtarı fazla sıkı kavradığım için elim kan içinde kalmıştı.Titreyen elime bakarken yavaşça anahtarı bıraktım ve onlara son bir kez bakıp arkamı dönüp lavaboya doğru ilerledim.
Yürürken insanların hakkımda yaptığı dedikoduları çok net bir şekilde duyabiliyordum.
"Aptal kız yine ağlıyor."
"Yine mi bir yerlerini kesmiş?"
"Sınıftan çıkmış olması bile şaşırtıcı."
Lavaboya girip elimi suyun altına soktuğumda hissettiğim sızı ile gözlerimi sıkıca kapatıp dayanmaya çalıştım.
"Neden kendine zarar veriyorsun?"
Duyduğum ses ile bir anlığına korkudan irkilmiştim,burada yalnız olduğumu düşünüyordum.
Arka tarafta ellerini kapüşonun cebinde tutup dikilen siyah saçlı kız son derece ciddi bir şekilde beni izliyordu.
"Bilerek yapmad—"
Sözümü tamamlamama izin vermeden hırkamın kolunu sıyırdı ve kesik izlerini gözüme sokmak için gözüyle işaret etti.
"Kesin vermiyorsundur."
Bu kızın kim olduğu ve neden benle uğraştığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.Kaşlarım hafiften çatıldı ve hırkamın kolunu geri kapattım.
Bir yığın peçete koparıp elimi sardıktan sonra gözlerini gözlerime kenetledi. "Bir daha bu tarz şeyler yaptığını görmek istemiyorum Jennie."
İsmimi biliyor olması daha da şaşırmamı sağlamıştı.Tek kaşımı kaldırıp açıklamasını ister gibi ona bakmayı sürdürdüm.
Oldukça ciddi ifadesini küçük bir gülümsemeyle aydınlattı ve kapıya ilerlerken "Jisoo diyebilirsin bana." dedikten sonra dışarı çıktı.
Az önce ne yaşamıştım ben?
Lavabodan çıkıp sınıfa ilerledim.Okulda geçen zaman benim için hiçbir şey ifade etmiyordu,bir an önce bitmesini istiyordum.Aslında hayatımdaki hiçbir zaman benim için bir anlam ifade etmiyordu,her saniyesi boş geçiyordu.
Tek sevdiğim ders olan edebiyatın başlamasını beklerken kitabımın arkasına resim çizmeye başladım,zamanın başka türlü geçeceği yoktu.
Zilin çalmasıyla herkes yavaş yavaş sınıfa doluşmaya başlamıştı.
Resmimi boyayıp zamanın bir an önce geçmesini beklerken birinin yanıma oturduğunu fark edince yavaşça soluma baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bring Me Back To the Life ||JenKai||
FanfictionJennie ve Jongin'in tanışması ikisisinin de karanlık hayatlarını aydınlatmaya başlar.Aralarındaki güven ve sevgi sonsuzdur fakat Jennie'nin Jongin hakkında henüz öğrenmediği çok şey vardır.Bu şeyler açığa çıktığında ise her şeyi mahvedip mahvetmeyec...