2 yıl sonra
" geç kalacağız yuta."
yuta: hazırlanıyorum bir dakika.
" kaçırmak istemiyorum hadi."
yuta: geldimmm
" hadi hadi arabaya bin ."
yuta: tamam
" sence nasıl olacak?"
yuta: bilmem ama çok abartı olacağı kesin.
" dimi bende öyle düşünüyorum çabuk gidelim."
yuta: o zaman hızlı sür.
* gelirler*
yangyang: hendery
* sarılırlar*
" nasılsın ?"
yangyang: burada benim mutlu günümde yanımda olduğun için çok mutluyum.
" önemli değil."
* yanağını sıkar*
kun: hey hey o yanaklar benim dimi sevgilim.
yangyang: mmh evet.
" ayy ayy ne romantik kusacağım şimdi ."
yangyang: hendery rahat dur aşkım kıskanıyorum
kun: evet çok haklı kıskanıyorum.
yuta: tamam tamam sustuk dimi hayatım.
" evet sustum."
yangyang: öğk hayatım çok romantik.
yuta: yeter bence bu kadar.
kun: aynen aynen
yangyang: o zaman içeri geçelim
" tamam."
yuta: bak demedim mi full abartı olacak diye.
" bunu ikimizde düşünmüştük ama bu kadarını beklemiyordum nasibi bize olsun."
kun: ne konuşuyorsunuz?
yuta: geleceğimizi.
kun: gerçekten mi umarım bizde sizin düğününüze gelebiliriz.
" tabi ki geleceksiniz ama asla yangyanga tasarlatmayacağım."
kun: neden bence çok güzel burası.
hendery&yuta: tabi canım
yuta: vay canına aynı şeyleri düşünüyoruz sevgilim.
"aklın yolu birdir demişler ve boşuna dememişler."
yangyang: aynen
kun: az kaldı yangyang gidip hazırlanalım.
yangyang: tamam hadi gidelim bizi bekleyin.
"tamam."
boş masanın birine geçip oturmuştuk bu an eski ben için cehennem hayatı ama yeni ben için cennet idi yuta ile kendimi buldum benim için uygun olduğunu kanıtlaması uzun sürdü ama sonunda hepimiz mutluyduk yangyang ayrıldığımızdan 3 ay sonra kun ile tanıştı bunun beni üzmesi gerekirken çok mutlu etmişti birbirlerini tamamlıyordu aynı yuta ile ben gibi ve şuan istedikleri şeyi yapıyorlardı evleniyorlardı kendilerini yeterince tanımışlardı artık yangyang mutluydu bende öyle aramızdaki bağ tamamen arkadaş bağıymış ama bunun olması beni hiç üzmedi aksine mutlu oldum hafızasını kaybetmeseydi belki de burada bu durumda olmayacaktık sürekli kavga edip birbirimizi kıracaktık kim bilir belki de bu bizim kaderimizdir onu çok sevdiğimi biliyorum ve her zaman mutlu olup doğru yolunda ve kendi yolunda yürümesini istiyorum onun güldüğünü görmeyi her şeyden daha çok istiyorum sonunda her şey normale döndü ve herkes mutlu.
yuta: geliyorlar hendery.
"gördüm çok heyecanlıyım."
yuta: bende.
gözüm dolmuştu bunu görmeyi asla beklemiyordum yangyangı damatlıkla görmek çok güzeldi çoğu kızdan daha güzeldi ve yakışıklı bana bakarak gülüyordu bu benim gözümü daha fazla dolduruyordu sol tarafımda bir şey hissetmiştim yuta beni kolunun arasına alıyordu ve bana bir anlık göz kırmış sağ eliyle göz yaşlarımı silmişti gerçekten olağan üstü bir olaydı.
nikah memuru: Liú Yángyáng ve Qian Kun bize evlenmek istediğinizi belirttiniz birde sizden duyalım Liú Yángyáng Qian Kun kocan olarak kabul ediyor musun?
yangyang: evet
yuta: yürü be oğlum seni kim tutar
yangyang: susana be
nikah memuru: devam ediyorum sevgili Qian Kun Liú Yángyáng karın olarak kabul ediyor musun?
kun: evet
" abi bu ne be sesin çıkmadı bağır bağır hadi"
kun: EVET
" kimse duyamadı kun daha yüksek sesle"
kun: E V E T
" tamam biraz duydum."
kun: öldürürüm seni lan
" tamam tamam sustum kızma abi."
* kahkaha atarlar*
" BU BİR SON DEĞİL"
-son-
:D
:D
:D
