[Cem Adrian, sana sarılınca]
[Sana bağlanınca, düşmem sandım her yanım yarım yarım, kalbim yine darmadağın.]
NOT: Sezen Aksu ve Emre Aydın şarkılarından sözler bulunmaktadır.
İnsanın delirecek gibi olduğu anlar vardır. Beyninde büyüyen sorunlara hiçbir çözüm getiremediğini fark ettiği ve kaybettiği bir şeyin yokluğuyla yüzleştiği anlarda delirecek gibi olur. Yirmi iki mayıs gecesinden sonra Taehyung her an delirecek gibi olmuştu. Yemek yerken, televizyon izlerken, şarkı dinlerken ya da uyurken... Jeongguk aklına ne zaman düşerse Taehyung çıldıracak gibi oluyordu.
İlk zamanlar bu halden kaçmayı denedi. Jeongguk hayatından gitmişti ve yaşamaya devam etmek için onu unutmak zorundaydı. Bu yüzden elinden geldiğince Irene ile ilgilenmeye başladı. Onu çeşitli hediyeler ile şımartıyor, ilgiye boğuyordu. Saçlarını okşuyor, dudaklarından öpüyordu ama bir şeylerin eksik olduğunu en küçük hücresine kadar hissediyordu. Sonra o eksikliği kapatmak adına sanki hep sevdiği Irene'mişçesine onun etrafında dört dönüyor ve her saniye genç kadına onu sevdiğini söylüyordu.
Taehyung sevdiği kişinin o olmadığını biliyordu. Kalbinin özlemle çarptığı kişinin o olmadığını biliyordu. Şu an seni seviyorum demek istediği kişinin o olmadığını biliyordu ama Jeongguk yoktu. Onun yokluğuna ancak bu şekilde katlanacağını sanıyordu.
Aylar geçti.
Hani bir şarkıda geçiyor ya 'Sen beni unutamazsın' unutamıyordu Taehyung da. 'Bir adam bir akşam, misal bana benzeyen tutar geçer tam önünden' diyordu ya şarkı... İşte o akşam Taehyung'un önünden bir adam geçti. Jeongguk'a o kadar çok benziyordu ki Taehyung oturduğu kafeden hızla çıktı. Çantası ve cüzdanın ortalıkta kalmış olmasını önemsemedi bile. Var gücüyle ona benzeyen adama doğru koştu. Koştu ve bileğinden yakaladı. Taehyung onu bileğinden yakaladığı an fark etmişti Jeongguk olmadığını ama yine de diğer adamın gözlerine baktı.
O değildi işte.
Taehyung , özür dileyerek yakaladığı bileği bıraktı. Topukları üzerinde sallanırken geriye doğru adım attı. Yanılmıştı. Jeongguk'u unutmak söz konusu değildi. Kaldı ki kendisi böylesine acı çekerken Jeongguk'un nasıl olduğunu hayal bile edemedi. Geldiği yöne doğru koşup kafedeki çantasını aldı. Artık dayanamıyordu.
Irene o gece Taehyung 'un eve dönmesini bekledi ama Taehyung dönmedi. Ertesi gün de gelmemişti ve ondan sonraki gün de. Üçüncü günün sonunda eve döndüğünde, Taehyung eskisi gibi değildi. Üç gün içinde yaşlanmış, çökmüştü. Irene ne olduğunu soramadı ki Taehyung da sormasına izin vermeden kendini banyoya attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Eflâtun Menekşe // taekook
Fanfictionsevdalı menekşem hercai eflatunum üzgünüm seni ben soldurdum seni ben öldürdüm bir saksı yaparak yaşadıklarımızdan/behçet aysan #taekook 11.11.2020