"Tamam,bu da son valizdi,yardımın için teşekkür ederim sen olmasaydın tüm gün bununla uğraşacaktım." Bella'ya sarıldım.
"Bunu yaptığına hâlâ inanamıyorum." burukça gülümsedi.
"Ben de ama şimdi duygusallaşmaya gerek yok,2 gün sonra ağlarsın." diyip yanağını sıktım.3 valizi kapıya doğru götürüp Bella'yla vedalaştım ve son kez belgelerimi kontrol etmek için çalışma masama gittim.Üstümü değişip belgeleri çantama attım ve üniversiteye doğru yarım saatlik bir yürüyüşe çıktım.Kampüse girdiğimde çoğu kişinin çimlerin üstünde oturarak muhabbet ediyordu.Ben de beni görenlere selam vererek yürüyordum.Son 1,5 yılda fazlasıyla değişim yaşamıştım.Kısaca; mankenlik kariyerine başlamış,istemeden de olsa fenomen olmuş,okulda derece yapmış, bir dergiye çıkmış ve yeni bir ilişkiye başlamıştım.Aslında mankenlik ve fenomenlik tamamen sevgilim sayesinde olmuştu.Endrit,bikiniyle çekinmiş olduğum bir fotoğrafı instagram hesabında paylaşmıştı ve o fotoğraf 400 binden fazla beğeni almıştı.O günden beri ben modeli olarak kullanıyordu.
Endrit,eski ilişkimin aksine, hayatıma girdiği andan beri mutluluk getirmişti.8 aylık ilişkimizde bir kere bile kavga etmemiş ya da ayrılmamıştık ve her konuda uyumu yakalayabilmiştik.Her gece evimize yakın bir barda arkadaşlarımızla beraber oturuyor,beraber resim kursuna gidiyor,ve görmediğimiz yerleri geziyorduk.
Şimdiye dönecek olursak,3 aylığına bir projede staj için Liverpool'dan 6 saat uzaklıktaki hiçbir şirketin ya da mimarın elinin değmediği bir ormana gidiyordum.Proje oldukça ünlüydü.Otantik bir otel yapılıyordu.Yakınlarda ev olmadığından ve her gün fazla yol gitmek istemediğimden,atölyeden 1 saat uzaklıktaki bir otelde kalıcaktım.
Staj her şeyiyle harikaydı.Artık son senemdi ve bu staj iş bulmamı oldukça kolaylaştırıcaktı,gayet dingin bir yerde kafamı dinleyecektim ve ilk mimarlık tecrübemi edinecektim.
Üzerinde ''S.Brown'' yazan kapıyı bulduğumda kapıyı tıklattım ve içeri girdim.
''Bayan Brown,bunlar benim staj belgelerim'' elimdeki dosyaları uzatınca elimden alıp kısaca bakıp gülümsedi.
''Tamam tatlım,başarılar.'' ona geri gülümseyip odasından çıktım.Telefonu elime alıp Endrit'i arayacakken beni arayan o oldu.''15 dakikaya bara?'', ''Yoldayım.'' dediğinde gülüp telefonu kapadım.Bara doğru yürüyüp eski mimarili barın içine girince genelde oturduğumuz yere doğru ilerledim.Endrit elinde 2 birayla gülümseyerek beni bekliyordu.Yanına gidip yanağına bir öpücük bıraktım.Elinden birayı alıp kafama diktim.
''Gergin olduğunu düşünmeli miyim?''
''Gergin değilim,orda yalnız hisseder miyim onu düşünüyorum,ordaki herkes tecrübeli iş adamı olucak.Ben çocuk olucam onlara göre.''
''Çoğundan daha zeki olduğuna eminim.Ayrıca 2 haftada bir yanına geliceğim.'' uzandım ve boynuna bir öpücük kondurdum.
''2 haftada bir seks yapacağımızın farkındasın yani''
''Neden beni üzüyorsun?''
''Eve gidip 2 haftalık yetecek kadar yapalım mı?'' dediğimde birayı kafaya dikti ve hemen bitirdi.Masaya para bıraktı ve elimden çekip arabaya doğru götürdü.
-------
Telefonum çalmaya başlayınca kapkaranlık odada yanıp-sönen flaşa uyandım.
''Ciddi misin? Gitmene birkaç saat kaldı ve sen 1 gündür telefonuna bakmıyorsun.Sanırım veda edemeyeceğiz ve sanırım sana küseceğim.'' kendimi yatağa atarken Endrit'e bakarak konuşmaya başladım.
''Özür dilerim tüm günümü Endrit'e harcadım.Ayrıca 5 saat var.Havalimanına gelirseniz vedalaşabiliriz.Ben hazırlanmaya başlıyorum.'' Ted de beni onaylayınca telefonu kapattım ve duşa girip ılık bir duş aldım.Çıkınca saçımı düzleştirdim ve hafif bir makyaj yaptım.Üzerime uzun siyah bir elbise altına da spor ayakkabılarımı giydim.Akşam beni karşılamak için otelde bir akşam yemeği verilecekti.İnsanların bu kadar sıcak kanlı davranması hoştu.Her şeyim hazır olup evden ayrılmam gerektiğinde Endrit'i uyandırmak istemediğim için uyandırmadan dudağına öpücük kondurdum ve yanına bir not bırakıp evden çıktım.Çağırdığım taksiye bavullarımı yerleştirip arka koltuğa oturup kulağıma bir kulaklık taktım ve havalimanına gidene kadar şarkı dinledim.Bugüne kadar normal gelmişti fakat giderken 3 ay gayet uzun bir süreymiş gibi geliyordu.
