- 1-

52 8 10
                                    

Gece yatmadan önce açtığım pencereden içeri sızan rüzgar ve kuş cıvıltılarıyla uyandım. Yatakta yorganımla aşk yaşarken gelen bildirim sesleriyle irkildim. Söylene söylene telefonu elime alıp gelen mesajlara baktım.

*Uğur kişisinden 4 mesaj*

Uğur: Lan

Uğur: Kanka

Uğur: Uyansana KARI!

Uğur: LAN UYKUCU KARI UYANSANA !

Doğa: Noluyor kardeşim, ne bu tantana?

Uğur: Kapıdayım.

 Doğa: Ne diyosun kardeşim?

Uğur: Kıçım dondu, açsana şu kapıyı! 

Doğa: Kardeş sabahın köründe kapıma niye geliyorsun?

Uğur: Saat öğlen 2..

Doğa: Ne?!

Uğur: AÇ ŞU KAPIYI!

Tekrarlamasıyla kalkıp kapıyı açtım. Elinde yine çiğköfte poşetiyle gelmişti. "Dizi izleyip yeriz diye düşündüm." derken poşeti havaya kaldırıp yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi. Ben de ona gülümseyip içeri geç der gibi kolumu içeri doğru uzattım. Uğur bizim için masayı hazırlarken yukarı çıkıp üstümü değiştirdim. Siyah kazağım, dağınık bir topuzla bağlı olan saçlarım ve bembeyaz yüzüm ile mükemmel görünüyordum. Makyaj masamın üzerindeki allık ve rujumu aldım. İkisini de sürdükten sonra aşağı indim. Uğur beni beklememiş, yemek yemeye çoktan başlamıştı. Sırıtarak karşıma oturdu. Sessizliği bozan Uğur oldu.

Uğur: Neden makyaj yaptın?

Doğa: Çünkü neden olmasın.

Uğur: Kumral saçların, kahverengi gözlerin, makyajın, giyinişin... Çok güzel karısın lan.

Doğa: Eyvallah canım.

Uğur: Eniştoşkom neler yapıyor?

Doğa: Eniştoşkonla güya bugün buluşacaktık.

Uğur: Neden buluşmadınız? Gün daha bitmedi.

Doğa: Saat 12'de buluşacaktık ama uyanmadım.

Dedikten sonra şiddetli bir şekilde kapı çaldı. Uğur kalkıp kapıya bakmaya niyetlense de bakışlarımla onu reddedip kapıya doğru yöneldim. Uğur mutfak kapısından beni izlerken yürümeye devam ettim. Kapıyı açtığımda gördüğüm kişi, şaşırtıcı değildi. Gelen kahverengi saçları, yeşil gözleriyle bana bakan bir adamdı. Gelen sevgilimdi. Gelen Barkın'dı.

Barkın: Niye telefonlarıma bakmıyorsun? Bir sorun mu var güzelim?

Uğur: Ooo güzelim falan... Aga bende böyle bir ilişki istiyorum.

Doğa: Telefonum odamda kalmıştı, Uğur'la sohbet etmek için almadım yanıma.

Barkın: Tamam, sorun yok.

Uğur: E ben müsaadenizle kalkayım.

Doğa: Nereye gidiyorsun?

Uğur: Siz şimdi eniştoşkomla dışarı falan çıkarsınız. Bende Defne ile çıkarım.

Doğa: Sen bilirsin...

Dedikten sonra Uğur bana sımsıkı sarıldı.  Tabii Barkın'a da... Uğur'un dışarı çıkıp uzaklaşmaya başlamasıyla Barkın'ın konuşması bir oldu.

Barkın: Dışarı çıkalım mı birtanem?

Doğa: Çantamı hazırlayıp geliyorum!

Koşa koşa merdivenlerden çıkıp odamın kapısını açtım. Çantamın içine cüzdanımı, telefonumu, kulaklığımı ve saç tokamı koyduktan sonra aşağı indim. Barkın arabada beni bekliyordu. Son olarak kapının yanındaki anahtarlıkta asılı olan anahtarımı alarak hızla evden çıktım. Arabaya bindiğinde Barkın bana gülümseyerek bakıyordu. Ona bakıp "Ne oldu?" dedim. Sadece bana baktı ve:

"Seni çok seviyorum Doğa.."

Dedi ve arabanın motorunu çalıştırdı. Yaklaşıp yanağına ufak bir öpücük kondurdum. Gülümsemesinin daha da büyüdüğünü görmek çok güzel bir histi. Yaklaşık 10 dakika sonra alışveriş merkezine vardık. Barkın arabadan indi ve kapımı açtı. "Buyurun leydim!.." diyerek inmem için elini bana uzattı. Teşekkür ederek arabadan indim ve Barkın'ın elinden tuttum. Avm'de gezerken en sevdiğim kıyafet mağazasını görüp küçük bir kız çocuğu gibi Barkın'ın elini çekiştirmeye başladım. Barkın göz devirerek 'Girelim' anlamında bana baktı. İçeri geçip birkaç kıyafet seçtim ve kabinlere doğru yürümeye başladım. Kabine girdiğimde o kadar heyecanlıydım ki, Barkın geldi mi gelmedi mi bilmiyordum bile. İlk kıyafetleri deneyip dışarı çıktım. Barkın'ın yanında bir kız vardı, telaşla döndü ve bana bakıp güzel olduğumu söyledi. Kabine ikinci girişimde Barkın'ın yanındaki kızı düşündüm. O kimdi acaba? Tadımız kaçmasın diye diğer kıyafetleri de denedim ama Barkın'a göstermedim. Kabinden çıktığımda Barkın o kızla konuşmak istemiyor, kaş göz hareketleriyle bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Onu beklemeyip kasaya gittim. Kıyafetlerin parasını ödedikten sonra Barkın'ı yanımda gördüm. Elimden tutup benimle yürümeye başladı...

Uzun bir günün ardından Barkın beni eve bıraktı. Kapıyı açıp, odama çıktım. Yatağa kendimi attığımda ne kadar yorulduğumu anladım. Gözlerimi kapatsam uyuyacak halde olduğum için üzerimi değiştirip uyumayı tercih ettim.

*ertesi gün*

Sabah yine kuş cıvıltılarıyla uyandım. Güzel bir gün olmasını dileyerek kalkıp yüzümü yıkadım. Müzik dinlemek istiyordum ama telefonumun şarjı bitmişti. Şarja takıp, bilgisayarımı açtım. Spotify'a girip ilk çıkan şarkıyla güne başlamak istedim.

Yüzyüzeyken konuşuruz- Boş gemiler

Dolabımı açıp kıyafetlere baktım. Altıma mavi kot, üstüne ince, siyah bir tişört giyindim. Havanın esebileceğini düşünerek dün aldığım gri, kısa ceketi giyindim. Uğur'la dışarı çıkacağım için ayrı bir heyecanlıydım. Saçlarımı taradım, güzelce makyajımı yaptım. Yanıma telefon ve para alıp evden çıktım. Uğur sokağın köşesinde beni bekliyordu. Yanına gidip sarıldım. Sarılırken düşüncelerimi dinledim. Uğur gibi bir arkadaşım olduğu için çok şanslı hissediyordum. Kumral dağınık saçları, ela gözleri ve tarzı ile çok havalı görünüyordu. Çok saf bir kalbi vardı, sevilmeyi hakediyordu. Kuzum benim...

Uğur: Hoşgeldin güzellik.

Doğa: Hoşbulduk!

Bugün Uğur'a kıyafet alacağımız için bayağı heyecanlıydım. Çünkü ona kıyafet almak çok eğlenceliydi. Avm'de birkaç saat geçirdikten sonra çok güzel kolyeler, bileklikler, yüzükler olan bir mağaza gördüm ve Uğur'la içeri girdik. İçeri girer girmez Uğur "Oha!" dedi. Ne olduğunu merak edip baktığımda ağzım açık kalmıştı...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 14, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gece MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin