Exorcist {UshiTen}

×1

"Ushijima-san, bundan emin misiniz? Bir öğrenciye daha önce böyle görev verilmedi. Önce öğretmenlere sorsak daha iyi olabilir." Dedi siyah saçlı çocuk yürüyen çocuğun arkasından. Çocuk, yani Ushijima, yürümeye devam etti.

"Bunu yapacağım. Peşimden gelmek zorunda değilsin Akaashi." Belinde asılı duran çantasının içindeki kitap ona güven veriyordu. Bu işin altından çıkabilirdi. Akaashi özgüvenle yürüyen Ushijima'ya baktı. Onaylamaktan başka yapabileceği bir şey yoktu.

"Dikkatli ol. İşler çığrından çıkarsa uzaklaş."

"Tamam."

Akaashi son kez arkasından baktı kapıdan çıkan arkadaşının, sonra da kendi yoluna gitmeye devam etti.

***

Akademi şehrin sınırındaydı. Bilinen, normal bir akademi değildi. Bu yüzden Ushijima'nın oldukça yürümesi gerekmişti. Şehrin merkezine ulaştığında ise elindeki adresi bulmak kolay olmuştu. Yaklaşık bir buçuk, iki saatte şikayeti olan çiftin yanına gelmişti.

Üstünde günlük kıyafetleri vardı. Akademinin kıyafetleri ile dikkat çekerdi. Yol boyunca bildiği şeyleri tekrar etmişti, son bir kez gözlerini kapatıp dudaklarını oynatarak tekrar etti ve kapının zilini çaldı.

Kapıyı gözlüklü, siyah saçlı bir kadın açtığında Ushijima eğildi.

"Şikayetiniz için burada bulunmaktayım. Ben Wakatoshi Ushijima. Elimden geleni yapacağım." Dedi ve doğruldu. Kadın başını aşağı yukarı sallayarak içeriyi gösterdi. Ushijima içeri girdiğinde kadını takip etmeye başladı. Ev oldukça normal görünüyordu.

Kadın koltukta oturan kısa sarı saçlı başka bir kadının yanına oturdu. Destek amaçlı sarıldı.

"Ben Kiyoko, bu da eşim Yachi. Bunları biliyorsundur." Kafasını Yachi'ye çevirdi. "Gördüğün şeyleri anlatabilir misin Yachi-san?" Sesi şevkat doluydu. Kafası eğik olan Yachi tereddütle eşine baktı. Yorgun görünüyordu, göz altları bir kadının istemeyeceği şekilde mordu.

"Bir süre önce her gün kabus görmeye başladım." Diyerek başladı. Sesi titriyordu.

Ushijima hiç konuşmadan, bir şeyleri kaçırmamak için sadece dinliyordu.

"Kabuslar normaldir diyerek bir süre umursamadım ama sonra... " Öksürdü. "Sonradan kabuslarda gördüğüm şeyler evin içinde gerçekleşmeye başladı. Camlar kırıldı, bardaklar ve tabaklar düştü. Eşyalarımız sürekli kaybolmaya başladı." Basit bir hikaye gibi duruyordu, ama çiftin uzun süreden beri bunu yaşadıkları yüzlerinden belliydi.

"Tuhaf sesler geliyor bazen. Gülme gibi, koşma gibi... " Yachi durakladığında ona bakan Kiyoko bakışlarını Ushijima'ya çevirdi.

"Şikayette bulunmamızın sebebi ise aynı kabusu, aynı anda gördük. Uyanabildiğimizde ise ev darmadağınıktı ve yatağımızda değildik. Ben mutfak masasının altında oturuyordum. Yachi ise dolaba kilitlenmişti." Çift sustu. Ushijima anlayışla başını salladı.

"Bu bilinen bir şeytan türü. Bununla başa çıkabilirim. Ama öncelikle evde bazı düzenlikler yapmamız lazım. Size sorun olmayacaksa bu gece uyumanızı istiyorum. Uzun süredir uyumuyor gibisiniz, kabuslardan korktuğunuz için. Uyuduğunuzda size ulaşmak için yakınınıza gelecektir."

Yachi suratını ekşitti. Kiyoko tekrardan ona sarıldı. İkisi de çok yorgundu bu yüzden olabildiğince hızlı halletmek istiyorlardı. Başlarını salladıktan sonra Ushijima'nın bahsettiği düzenlemeleri yapmaya başladılar.

***

Yachi ve Kiyoko sonunda onlara eziyet eden şeyden kurtulacaklarını düşündükleri için uyuyabilmişlerdi. Ushijima ise akademi kıyafetlerini giymiş kendini gelecek olan şeye hazırlıyordu. Eve yerleştirdikleri eşyalar o şeyin gözükmesini sağlayacaktı. Gözüktüğü anda ise Ushijima hamlesini yaparak şeytanı def edecekti. Planı bu yöndeydi.

Aralık kapının kenarından içeriyi gözetliyordu Ushijima. Yatağın altından gelen bir şey yoktu. Duvarlarda hareketlenme yoktu. Herhangi ufak bir ses yoktu.

Hiç bir şey yoktu.

Ushijima tereddüt ederek geri çekildi. Kendisini mükemmel bir şekilde gizlediğini biliyordu, beyaz kıyafetinin aksine. Akademide bu konuda başarılı olan kişilerden biriydi. O şey neredeydi?

Eğidiği kafasını kaldırarak aralık kapıya tekrar baktı.

Gördüğü şey bir çift kırmızı göz idi.

Beklemeye yapmadan hamlesine geçtiği sırada, kırmızı gözlerin sahibi burnuna dokundu. Ushijima duraksamak zorunda kaldı.

"Seni sevdim, yakışıklı çocuk."

Ushijima'nın başı eş zamanlı olarak dönmeye başladı. Elini bile kaldıramadı, kitabı elinden kayarak yere düştü.

"Bu çift eğlenceliydi ama sıkıldım. Yeni oyuncağım olmak ister misin?"

Ushijima duvara tutundu. Zar zor nefes alırken gözleri kapanmaya başladı. Bedeni baştan aşağıya titriyordu.

"İstemesen bile artık yeni oyuncağımsın, yakışıklı çocuk." Derken Ushijima'nın çenesini kavrayarak sırıttı. "Bir şeytan kovucuya musallat olacağım, bu gerçekten eğlenceli olacak."

Ushijima son gücüyle mırıldandı. Büyük bir ışık patlaması gerçekleştiğinde uyuyan çift hızla kalktılar. Gördükleri şey ise burnundan kan gelerek yerde yatan Ushijima'ydı.

O şey yoktu.

***
Düşünceleriniz neler???
:)))