15

143 12 7
                                    

 2 gün hızlı geçmişti program için hazırlanmak, valizler, gidecek çalışanlar, kızlarla ve diğerleriyle vedalaşma derken o gün gelip çattı. Havaalanına beni Chanyeol götürecekti hiçbir menajer ve koruma olmadan ayrıca gideceğimiz de biliniyordu. Yürek yemişti sanırım çünkü onu bu götürme işinden ne yaparsam yapayım vazgeçirememiştim illa benimle gitmek istediğini söylemişti. Ayrıca YG bana bir kötülük daha yapmış ve albümümü ben İtalya'da çekimdeyken çıkartma kararı almıştı evet gerçekten de o gün çıkacaktı. Promo ise sadece son 3 gün yapılacaktı yani biz İtalya'ya indiğimizde afiş paylaşılacaktı ve ben bunu ne kadar iyi götürecektim bilmiyordum, beni rahatlatan tek unsursa Chanyeol'du. Ama o da bozulacaktı hem de İtalya'dan döndüğümüzün 2 gün sonrasında. Fan hesabı hakkında açıklama yapılacaktı, Chanyeol'un gerçekten benden hoşlandığı ama benim bunu bilmediğim söylenecekti ve biz tatilimizin son gününde bunun hakkında bölüm çekecektik. Onu kabul edip etmeyeceğimin haberi daha gelmemişti, onu kabul etmememi söylerlerse ne yapardım bilmiyorum. Çok uzun zamandır birlikteydik sahte bir ilişki haberini reddedilmiş Chanyeol fikrine tercih ederdim. Tatile mi gidiyorduk ölüme mi emin değilim ama tek bildiğim Chanyeol ile birbirimize destek olacağımızdı çünkü bu olayda birbirimizden başka kimsemiz yoktu. 

 Chanyeol gelip beni aldığında sessizdi, gülümsemiyordu ama sinirli de değildi. Kırmızıda durduğumuzda bana baktı yeşil yanana kadar da çekmedi gözlerini. Arabayı hareket ettirirken de konuşmaya başladı.

-Chae?

-Efendim.

-Bir soru soracağım ama buna şirketlerden ve tüm bu olaylardan bağımsız düşünüp bana cevap vermeni istiyorum.

-Tabii ki, denerim

-Son gün çekeceğimiz itiraf kısmında hiçbir etmen olmasaydı ne cevap verirdin?

-Nasıl yani?

-Yani kameralar çekmeseydi ve ben gerçekten sana benimle olur musun deseydim?

-Chanyeol... Bu. Biliyorsun şirket b-

-Hayır şirketi unut, sadece ben ve sen.

-O zaman cevabım evete yakın bir boşlukta olurdu. Bu şeyler bana çok yeni ve biliyorsun hayatımın akışını kontrol edemiyorum ama eğer edebilseydim kendimi ve duygularımı dinlemeye çaba harcardım.

-Cevabına üzülemiyorum bile ama Chae seni sevdiğimi gibi beni sevmeni isterdim. 

-Bunu birini seven herkes ister Yeollie ve benim gibi sevilen herkes karşısındakini sevmek ister. Seni beni sevdiğin için değil gerçekten sen olduğun için sevmeye çalışıyorum ama bazen sevgini sömürüp seni üzecekmişim gibi hissediyorum.

-Böyle düşünmeni anlayabilirim aslında ama ne yaparsan yap bitmeyecek bir sevgim var.

-Arabanı uçurumdan yuvarlasam bile mi?

Bir anda heyecanlanmıştı ve bu komikti ama üstündeki şaşkınlığı atıp bana döndü.

-Eğer sen benim arabamı ne kadar sevdiğimi bildiğin halde uçurumdan yuvarlıyorsan bir sebebi vardı. Çünkü Chae sen birinin değer verdiği şeylere bile isteye zarar veremeyecek kadar düşünceli birisin.

Evet evet yine eridiğim yerdeyiz.

-Eminsin yani sebepsiz yapmayacağıma.

-Tüm kalbimle.

-Bana bu kadar güveniyorsun yani?

-Sen Chae bana güvenmiyor musun?

-Ama bu sorumun cevabı değil ki?

-Güven karşılıklı olur Chae, benim sana güvendiğim kadar bana güveniyorsan bu doğru yolda olduğumuzu gösterir?

-Bunu nasıl anlayacağız ki?

-Bir gün senden bir şey yapmanı istersem ama senin neredeyse bütün hayatını etkileyecek bir şey ve bunu isterken hiçbir açıklama yapmazsam yine de yapar mısın?

-Fazla şifreli Yeol ama senin benim hakkımda kötü karar vermeyeceğini bildiğim için yapmaya çalışırım. 

-Bunu söz olarak aldım o gün geldiğinde hayır diyemezsin.

-NE? Bu soru ciddi miydi?

-Boşu boşuna niye sorayım ki?

- Aptal Yoda.

Ben kollarımı bağlamış trip atarken Chanyeol bana bakıp gülüyordu bu sırada havaalanına gelmiştik. Chanyeol arkaya uzanıp bir şeyler aldı ve kafama taktı. Bir şapkaydı ama benim kendi şapkam vardı ki niye bunu takmıştı. Aynadan kontrol ettiğimde YSL olduğunu gördüm ama yan tarafında bir işleme vardı. PCY ve yanında küçük kırmızı bir gül. Dönüp ona baktığımda aynı şapkadan onda da olduğunu gördüm. İtiraz etmek için ağzımı açarken bana sinirli bir bakış attı ve arabadan inip benim kapıma geldi. Tabii o arabadan indiği anda kameraların flaşları patlamaya başlamıştı bile. En azından otoparktan çıkmamızı bekleselerdi? Chanyeol kapıyı kapatırken mırıldandı.

-Arkamdan değil yanımdan yürü lütfen.

Bunu niye söylediğini biliyordum benim her anlamda onunla eşit olduğumu söylüyordu ve gösteriyordu. Normalde yürüdüğünden yavaş yürümeye başladı yoksa ona yetişemezdim. Alana çıkıp ilerlerken de yan yanaydık. Hayranlar bir şeyler uzatmaya çalışıyordu, bazıları bir şeyler fırlatıp küfrediyordu. Sonra Chanyeol yavaşladı yavaşladı ve durdu kalabalık yığıldı ve Chanyeol shipperların elindeki hediyeleri almaya başladı sadece shipperların. Bu apaçık bir gösteriydi ona büyük bir bela olacak gösteri. Bana hadi anlamında kafa salladı ben de kafamı kaldırıp çevredekilere baktım ve güvenliğin oluşturduğu barikatın yakınlarındaki fanların hediyelerini almaya başladım. Hediyeleri ala ala ilerliyorduk bir yerde onun gerisine düşüyordum ama o buna izin vermeyip kolumdan tuttu ve kalabalıktan sıyırdı beni. Bu da tabii ki kalabalığın çığlıklarını 2-3 kat arttırmaktan başka bir işe yaramadı. Daha sonra uçağa bindik elime bir anlık da olsa telefonu almak istedim ama Chanyeol telefonumu elimden alıp cebine koydu ve hayranların hediyelerini göstermeye başladı. Mektupları okurken mutluydum insanlar bizi seviyordu. Uçak havalandığında ve hediyelerin hepsine bakmayı bitirdiğimizde baya bir zaman geçmişti. Uykum gelmişti esnediğimde Chanyeol omzunu pat patladı. Gülümseyip kafamı omzuna koydum ve her zamanki Chanyeol kokusuyla uyuya kaldım. Şirketin söyleyecekleri, cezalar ve diğer her şeyden uzakta sadece ben ve o varken hayatımda uyuduğum en güzel uykulardan birini yaşıyordum.


Fan• ChanRoseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin