Philopfobia•Jirosé

14. Bölüm / Ben olsam ben de beni seçmezdim zaten...

Okurken şarkı: Comptune d'un autre été

|><|><|><|><|><|><|><|><|><|><|><|><|><|><|><

Jimin:

Hadi Rosie, geç kalacağız!

Rosé:

Geliyorum!

Mini bir elbise giymiştim. Dudağıma son olarak bir ruj sürdüm ve ayağa kalkıp aynaya baktım. Daha sonra aşağı indim ve Jimin'e baktım. Kırmızı takım elbisesiyle çok yakışıklı olmuştu.

Uyumlu giyinmiştik çünkü annem her zaman en güzel çiftlerin aslında en uyumlu çiftler olduğunu söyler.

Rosé:

Gidelim mi artık?

Dedim ve elini tutup onu arabaya kadar sürükledim. Şirketten dün izin almıştım.

...

Asansördeydik. Jimin çok telaşlıydı.

Jimin:

Ya yanlış bir şey söylersem...

Rosé:

Sorun yok Jimin, sakin ol...

Jimin:

Evet... Sakin ol Jimin...

Asansörün kapısı açıldığında sıkıca elini tuttum ve ona sarıldım.

Rosé:

Mükemmel geçecek, tamam mı?

Jimin:

Peki...

Nefes alışverişlerini yavaşlattığında asansörden çıktık ve kapıya geldik. Zile bastığımda kapıyı hepsi beraber açtı.

Mason + Clare + Alice:

Hoşgeldiniz!

Rosé:

Hoşbulduk!

Alice:

Aman Tanrım, Park Jimin?!

Jimin:

Merhaba.

Alice:

Yoksa bize sevgilim dediğin kişi P-park Jimin mi?!

Rosé:

Sayende Dispatch'in kapak fotoğraflarında olacağız Unnie...

Clare:

Hadi, içeri girin!

İçeri girdiğimizde salona geçtik ve oturduk.

Rosé:

Büyükannem ve büyükbabam nerede?

Mason:

Onlar çok heyecanlandılar o yüzden hâlâ hazırlanıyorlar.

Büyükbabam içeri girdiğinde Jimin ile ayağa kalktık ve eğildik.

Büyükbaba:

Hoşgeldiniz çocuklar.

Dedi ve koltuğa oturdu. Ablam nefes alamıyordu.

Kısa bir süre içinde büyükannem hoplaya zıplaya içeri girdi. O hep böyledir.

Büyükanne:

Hoşgeldiniiizzz!

Rosé:

Hoşbulduuuukkk!

Jimin:

Merhaba efendim.