Aldattın mı beni?

sevgilim...

öbür hesapta yorumlar çok güzeldi bende devam etmeye karar verdim <3 

Arka taraftan koşarak asansöre bindim Ege peşimden geliyordu ama üzerine tişört giymekle uğraştığı için arkamdaydı ah aptalım ben ya! merdivenden inecek şimdi tahmin ettiğim gibi oldu ve Ege merdivenlerden aşağı inmeye başladı telaşla yanımdaki kadından para karşılığında kabanını ödünç almak istedim kadın iyi çıktı bedavaya ödünç verdi nefes alamıyordum oyunlarım bozulursa? hayır hayır akciğerlerim bu kadar nefes almayı kaldıramamışken telefonum çaldı arayan Azra'ydı meşgule attım ve asansör alt kata geldi kaban büyük olduğu için kıyafetimi kapatıyordu kapı açıldığında Ege'yi gördüm Ege asansöre baktı baktı ama aradığını göremeyince asansörden yeni inmiş olan bize baktı kaşları kalktı

"Ceylin, burada ne yapıyorsun sevgilim?" sevgilim... göreceli bir kavram acaba google'a yazsam ne çıkardı bilemiyorum...

"işim vardı sevgilim." tiksinmiştim resmen tüylerim diken diken olmuştu Duru'nun

"Bebeğim?" diyen sesini duyup arkama söndüm

"bulabildin mi kadı-" beni görünce durdu

"yani canım arkadaşım biliyorsun sen benim için her şeyden değerlisin zarar görmeni istemem fotoğrafları alabildin mi?"  anlamamış gibi yapmak için kendimi sıktım

"Ege ben gidiyorum."

"yemek yiyelim mi güzelim." eskiden bu kelime ne de güzel gelirdi...

"yiyelim." şüphe çekmemek için kabul ettiğim sırada cebimden Azra'nın sesini duydum ne hyani telefonu açmış mıydım hemen ayağı kalktım ve izin isteyip lavaboya gittim

"meşgule attım zannettim!"

"yaşadın kuzen Duru'nun Ege'ye bebeğim dediği yerin ses kaydını aldım!"

"ya sen var ya bir tanesin Azra. Bana at onu hemen" tamam dedi ve kapattı

her zaman yanımda yedek kıyafet taşımam ama buradan arkadaşımda kalmaya gideceğim için vardı ve hemen üzerime onları giyip kadına kabanı geri verdim

tuvaletten çıkınca bizim masaya doğru ilerledim ah ciddi misin Duru gelmiş Ege ile konuşuyordu

"ama aşkım işimiz yarım kaldı."

"Ceylin görecek Duru!" hemen telefonumu çıkartıp video çekmeye başladım Duru Ege'nin kucağına oturdu 

"aman canım görecekse görsün." dedi ve Ege'yi öpmeye başladı Ege onu ittirdi ama orayı çekmemiştim tam istediğim gibi olmuştu onlar ayrılınca masaya gittim.

"güzelim bir saniye telefonunu verir misin?" kalakaldım yutkunup

"neden?" dedim

"bir arkadaşım beni engellemişte sende numarası var bir şey yazacağım."

"söyle ben yazarım." 

"Ceylin ne gereği var özel bir şey sonra sileceğim zaten mecburen verdim dediğini yaptım ve telefonumu geri vermek için elini bana uzattı o sırada restoran mutfağında bir tabak kırıldı ve ege yerinden zıplayınca telefonum sürahinin içine düştü...

-------------------------------------------------------------------

of ceylin şimdi sıçtın.