"E-emre..."
"Ceylin iyi misin?"
"Ev- hayır." gülümsedi
"gel buraya." diyerek bana sarıldığında yolun ortasında öylece sarıldık telaşla dışarı çıkan Sultan'a baktım beni Emre ile öyle görünce,
"şuna bak! bunun için mi terk ettin Ege'yi seni orospu." bunu demesiyle hem Emre hem ben sinirle ayağı kalktık
"sözlerinize dikkat edin sultan hanım üvey oğlunuz beni aldattığı için bu durumdayız bugün yine iltifatlarınızla eksik olmadınızı sağolun olmayın eksik. Size de yazık özkan beyin parasını yemekten bununla uğraşmaya vakit kalmadı sanırım." Emre gülerken Sultan gözlerini büyüttü
"kırıldın mı? bunu istemezdim biraz sakarım bir de iyi çakarım o kadar." Emre Sultan'ın kaldırdığı elini tutarak
"eksik olmayın dedik fazla oldunuz hayırdır?" bunu demesiyle sinir bozukluğuyla bir kahkaha attım
o sırada Ege çıktı restorandan alayla ona baktığımda
"gittiğimde her şey için çok geç olacak ceylin yalvarırım yapma." dizleri üzerine çökmüş bana yalvarıyordu keyifle konuştum
"Gitsen de artık beni bağlamaz. Hani bir söz vardır ya kendi düşen ağlamaz." bunu dememle Ege ayağa kalktı
"özür dilerim milyonlarca kez hemde seni seviyorum ve peşini asla bırakmayacağım."
"gerçi... sen kazandın Ceylin oyunun şahaneydi." güldüm
"teşekkürler Ege ama ben kazanmadım sana güvendiğimde Ege yapmaz dediğimde kaybettim ama sende kazanmadın ben bir kere kaybettim sen bu halinle bin kaybedeceksin."
"beni sev ya da nefret et biz birbirimiz için yaratılmışız ve nereye gidersen git yanından geleceğim." bunu demesiyle korkmaya başlamıştım Emre konuştu
"kes sesini hastalıklı sapık!" bunu dediğinde
"senn! sen hastanedeki adam Ceylin senin yüzünden beni terk ediyor ha?" bağırarak Emre'ye yumruk attığında Emre tek hamleyle Ege'yi yere sardı
"ben seni bana ihanet ettiğin için terk ediyorum!" dediğimde kahkaha attı
"bırak allah aşkına ya." bunu dedikten sonra Emre'nin elini tuttum ve arabaya gittik bindiğimizde derin bir nefes verdim Emre çok iyi bir insandı umarım onu kaybetmem
radyoyu açtığımda çalan şarkı çok güzel olduğundan değiştirmedim
Years ago (yıllar önce)
When I was younger (ben daha gençken)I kinda liked (biraz beğendim)A girl I knew (bildiğim bir kızı)(tanıdık bir kızdan hoşlandım olabilir kendim çevirdim kusura bakmayın)
She was mine and we were sweethearts (o benimdi ve biz sevgiliydik)
That was then, but then it's true (geçmişte kalsa bile gerçekti)
I'm in love with a fairytale (ben bir peri masalına aşığım)
Even though it hurts (acıtsa bile)
Cause I don't care if I lose my mind(aklımı kaybetsemde umurumda değil)
I'm already cursed (ben çoktan lanetlendim)
"aklımı başımdan alsada umurumda değil..." Emre mırıldandığında gülümsedim
"ben çoktan lanetlendim..."
Every day we start a fighting (her gün kavga etmeye başladık)
Every night we fell in love (her gece aşık olduk)
No one else could make me sadder (kimse beni daha çok üzemezdi)
But no one else could lift me high above (ama kimse beni böylesine uçuramazdı)I don't know, what I was doing (ne yaptığımı bilmiyordum)
When suddenly, we fell apart (ansızın ayrıldık)
Now a days, I cannot find her (şimdilerde onu bulamıyorum)
But when I do, we'll get a brand new start (ama bulursam yeniden başlayacağım)
"bu şarkı..."
"Ege ile seni anlatıyor." radyoyu kapadı
"artık tüm şarkılar bizi anlatacak Ceylin..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aldattın mı beni?
RomanceCeylin: aldattın mı beni? Ege: aldattım. O gün teşekkür etmişti Ceylin Ege'ye bütün o kızlara teşekkür ediyordu etraftaki hainleri bulmasına yardım ettikleri için ve yine teşekkür ediyordu onlara gerçek aşkına kavuşmasını sağladığı için...