KURAPİKA⛓

VII. Sihirbaz'ın Planı

Hisoka;
Uzaktan plan yapmak da zor olacak şimdi. Neyse, yalnız olduğuna emin misin? :) Yanında birilerinin olduğunu seziyor gibiyim.🙃♥️♣️

Yalnız değilim, kabul ediyorum ancak yanımdaki kişi bu işe karışamaz. Daha nen kullanmayı bile bilmiyor.

Hisoka;
Mmm, çok taze bir meyveye benziyor😋 Her neyse, planı hemen yapamam, akşama kadar bir şeyler düşünürüm ama♦️♠️

Onun hakkında düzgün konuş Hisoka!! Neyse... Ben de bir şeyler düşüneceğim. Bulursan haber ver.

Hisoka;
Aww, seviyorsun onu demek♥️*-*♦️ Tamam yazarım♥️

____________________________________________

Kurapika'nın anlatımı;

Her mesajın sonuna kalp atıyor, Tanrım...

Y/n'ye söylediğim gibi sofrayı toplamam gerekiyordu. Ve 15 dakikaya hızlı bir şekilde her yeri topladım. Y/n'nin yanına gittiğimde o, yerinde yoktu!! Hemen odaları dolaşmaya başladım sürâtle.

Y/n hiç bir odada yoktu. Tanrım! Bu kız nereye gitti böyle...

Onu aramak üzere telefonumu aldığımda Killua'dan bir mesaj daha gelmiş olduğunu gördüm.

"Zincirli velet, kız arkadaşın da elimizde. Hâlâ saklanacak mısın? Anlayacağın üzere yerini biliyoruz zaten. Seni öldürmememizin tek sebebi, Reis'in üzerindeki Nen'in daha da sıkılaşıp asla kaldırılamayacak biçime gelmesini istemememiz. Yani bu yüzden biraz canını yakarak yakalayacağız seni. İstersen kız arkadaşının ağlama seslerini gönderebilirim. Yerini nasıl bulduğumuzu sorarsan; Shalnark :)"

"OROSPU ÇOCUKLARI!! BİR GÜN HEPİNİZİ ÖLDÜRECEĞİME YEMİN EDİYORUM!" Diye bir mesaj gönderdim.

Kahretsin, böyle bir şey olamazdı!! Hemen evden çıkıp Y/n'yi aramalıydım. Sonuçta söyledikleri şey mantıklıydı. Beni öldüremezlerdi. Ki öldürülme riskim olsaydı bile Y/n'yi yalnız bırakamazdım.

Onları En'im ile bulmayı deneyebilirdim ancak En'im onları algılamaya yeter miydi bilmiyordum. Eğer genişletmek istersem İmparator Zamanı'nı kullanabilirdim, ama bu da benim için çok riskli olurdu, zaten hayatımdan 8 buçuk küsür yıl gitmişken...

Genişliği yetmeyecek olsa bile denemeye değer diye düşünerek En'imi devreye soktum. Maalesef Örümceklerin auralarını hissetmeme yetmemişti En'imin genişliği.

Kalan tek çare mesaj atmaktı. "Konum atın. Geliyorum."  Yazdım, aslında Killua olmayan Killua'ya...

Gelen görüldünün hemen ardından konum da geldi. Hemen attıkları konuma yöneldim. Kalabalık bir alanı gösteriyordu, inanmalı mıydım bu konuma? Arkadaşlarımı kurtarmamın tek yolu inanmaktı. Aslında bir planım da yoktu. Böyle bir durumda... Teslim olmaktan başka ne yapa- HAYIR! Teslim olmayacağım, ve intikamımı alacağım! Buna yemin ettim!!

Ama aklımda bir plan dahi yoktu. Ne yapacaklarını az çok biliyordum. Chrollo'nun üzerinden Nen'imi kaldırtıp, kaldırmassam arkadaşlarımın canını yakacaklarını söyleyeceklerdi. Ve ben de buna mecbur kalacaktım. Ve tabii ki ardından beni öldüreceklerdi.

Ama ben, bu kadar kolay biteceğine inanmıyordum. İntikamımı almadan hiç bir şey bitmeyecekti. Kalabalık alana doğru hızla ilerlemeye devam ettim. Konumun atıldığı yere yaklaşıyordum ama hiç bir yer kalabalık değildi.

Nihâyetinde konumun atıldığı bölgeye vardım. İn cin top oynuyordu âdeta.
Tuzağın içine düştüğümü, Shalnark'ın kontrol ettiği bir insan kolumu tutunca anladım. O kadar telaşlanmıştım ki bu kadar kolay bir tuzak bile aklıma gelmemişti. Ardından fazlası geldi. Ve etrafım kuşatıldı.

Nobunaga yanıma gelerek "Velet, arkadaşlarını sana göstereceğiz mi sandın? HAHA! Her neyse, zaten öleceğin için fazla önemi olmamalı senden için ama söylemek istedim. Pakunoda ölümü göze alarak bize her şeyi anlatmıştı. Reis'in yerini biliyorduk anlayacağın. Senin kız, Reis'in çok hoşuna gitti. En azından senin ölümün ona çok güzel bir hayat kazandıracak. Sevindin öyle değil mi?" Diye sordu dalga geçer gibi.

Gözlerim kırmızının en vahşi tonunu alırken konuşmaya başladım. "Onu serbest bırakmazsanız, sizi gerçekten öldüreceğim." Dedim ve parmağımı kıpırdatarak "Seni şartlandırıyorum! Eğer Y/n'yi, Gon'u ve Killua'yı serbest bırakmazsanız, öleceksin." Diyerek kalbine Nen'imden oluşan bir zincir konumladım.

Şaşkınlıkla bana bakarken "Onu, benim kabulûm olmadan yapamıyorsun sanıyordum?" Diye sordu.

"Evet, ama... İmparator Zamanı ile neden olmasın." Dedim. "Kendini öldürüyorsun çocuk." Dedi gülerek.

İmparator zamanını kullanmamalıydım. 20 saniye, 20 saatime bedel olmuştu. Ama bunu yapmak zorundaydım. Yanıma gelip bana bir video açtı. Videoda Y/n, ağzı ve gözleri kapatılmış, kolları ile de ayakları bağlanmış bir şekilde Cenin pozisyonunda yerde yatarak ağlıyordu. Bir yandan da "Kurapika..." diye sayıklıyordu.

Onun huzurlu hayatına böyle iğrenç bir şey soktuğum için kendimi öyle suçlu hissediyordum ki...

Ardından da Killua ve Gon'a yapılan işkenceleri gösterdi. Arkadaşlarım... Çok acı çekiyordu. Bu görüntüler boğazımı düğümlemişken, birden kontrol edilen insanların tümü öldürülmüştü. Nobunaga kimin yaptığını çözmeye çalışırken, Hisoka Bir anda elinde Kortopi'nin kellesiyle ortaya çıktı. Gördüklerim karşısında şok olmuştum. Hisoka bu kadar güçlüyken neden hepsini öldürmüyordu ki...

Arkadaşlar ilham perileri beni terkedince bölüm yazamıyorum. O yüzden affedin beniii💛🍀