-Kaçmaktan başka çaremiz yok, diye gürledi İsmet. Aslında doğru söylüyordu.İçinde bulundukları çıkmaz onları sadece bu yola götürüyordu.
-İsmet doğru söylüyor, Yusuf inat etme gel kaçalım. Haklı olduğumuzu biliyoruz ama bu adamlar çok güçlü. Elleri her tarafa uzanır.
-Doğru ama biz de diğerleri gibi kaçarsak bu heriflere kim kafa tutacak? Bizden başka kim tutabilir? Uzun bir süre kimseden ses çıkmadı. Kaan, hırsından duvara bir yumruk attı. Ardından da bir acı çığlık. Fazla güçlü değildi Kaan ama akıllı ve çevikti. Kaan:
-Tamam beni dinleyin. ''...''
Kaan çok akıllıca düşünmüştü. Fikrini herkes kabul etmişti. Hepsinin yüzünde ufacık ta olsa bir gülümseme belirdi.
-Eee, gidip hazırlanın o zaman. Furkan yatağını altındaki çantayı çıkardı. Ardın da dolaptaki kıyafetlerini. Bir kaç parça kıyafetten başka bir şeyi yoktu aslında. Gerçi hepsinin öyleydi. Ama çok iyi bir kalpleri vardı ve bu hepsine bedeldi. Kaan, aralarına sonradan katılmıştı. Bu yüzden de sadece 1 pantolon ve 1 tişörtü vardı ve üzerindeki kapşonu. İsmet de duvardaki panoda duran resimleri katlayıp teker teker çantasına koydu. Yusuf ise onun üzerindekilerden başka hiçbir şeyi yoktu. 1 saat kadar sonra evden dışarı çıktılar.Dışarı çıktıklarında sokakta hiçbir kimse yoktu. Sokak çok sessiz ve sakindi. Saat sabah 6 olmasına rağmen sokak lambaları hâlâ yanıyordu. Onları dışarda bekleyen Ferit:
-Ben gidip arabayı getireyim, dedi. Araba yokuşun başında duruyordu. Hava karlı olduğu için arabayı yokuşun başında bırakmışlardı.Ferit de başına gelceklerden habersiz arabaya doğru ilerliyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKİP
Adventure-Eee, şimdi ne yapacağız? -İsteyen istediğini yapsın. Ben burada kalıp o Beyefendi'nin de uşaklarının da bir bir hakkından geleceğim. Benimle olan benimle kalsın, dedi Yusuf. Furkan: -Yusuf bu konuyu daha önce de konuştuk. Buradan gidiyoruz. Yusuf...