"Motorcu arkadaşların, senin böylesine dağılmış, küçük bir sürtük olduğunu görselerdi ne düşünürlerdi, Jeon?"
femtoptaehyung
bottomjeon
-
çeviridir - All rights belong to @vantaegukk on tw and ao3!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
uzun, upuzun bir süre boyunca dinle beni beni sevebilirsin sadece senin olurum, beni tutabilirsin hatta zihnimi soymana bile izin veririm kaydet, oynat, izle, daha sonra tekrar başa sar sana ne istiyorsan verebilirim iyi hissetmeni sağlayabilirim
-
"Siktir et."
Taehyung duyduğu cümleden sonra yapılan harekete şaşırmıştı, ama çabucak dudaklarındaki aceleci ıslaklığa karşılık vermişti.
Elleri aşağı inerek Jungkook'un ince beline tutundu ve onu daha yakınına çekti, alt vücutları birbirine bastırılmıştı. Ayakları kendi iradeleriyle hareket ederek ellerinin arasında olan bedeni soyunma odasına götürdü ve ayağıyla arkalarındaki kapıyı kapattı.
Jungkook kısa süre sonra sırtının dolaplara doğru itildiğini hissetti, elleri başının iki yanına sıkıştırılmıştı.
Taehyung öpücüğü bozarak ondan uzaklaşmadan kaşını kaldırarak gözlerinin içine baktı.
Jungkook pantolonunun kemer kısmında hissettiği parmaklar ile iri gözlerini yavaşça açtı, yanakları utançtan daha koyu bir kırmızıya dönüşmüştü.
Taehyung buna karşın daha da gülümsedi. Acınacak halde gibi görünüyordu.
"O cümleleri kuran dilin ne alemde?" dedi Taehyung alayla ve ellerinden birini Jungkook'un pantolonunun içine soktu.
Taehyung'un eğlenceli gülümsemesi Jungkook'u sadece daha da kızdırıyordu, içindeki aptal iniltilerini tutmak için alt dudağını ısırması gerekmişti.
"O cesaretli koca oğlan nerede, Jeon? Motorcu Jungkook nerede?''
Jungkook gözlerini kapattı ve Taehyung'un dolgun dudaklarının boynuna tutunmasına, kulağının arkasını emip oradan çene çizgisini yalamasına ve kendi dudakları arasından bir sızlanma çıkmasına izin verdi.
Taehyung'un eli, Jungkook'un siyah kot pantolonu ile teni arasında alay edercesine geziniyordu.
Jungkook mızmız bir iniltiyle başını geriye attı. Bir milyon yıl geçse bile bu konumda olacağını düşünmemişti hiç.
Fakat tadını sonuna kadar çıkaracağından da emin olacaktı.
''Ne kadar da utanç verici. O ağzını gerçekten de kapalı tutamıyorsun, değil mi?" Taehyung alay ederek Jungkook'un boynunu hafifçe ısırdı.
Jungkook sabırsızlanmaya başlayarak,"Bir şey yapacak mısın artık, yoksa...?" dedi.
Taehyung kıkırdadı ve geri adım atarak Jungkook'a sonunda nefes verme fırsatı verdi. Taehyung'un tüm aurasıyla karışan sert kokusu, düzgün nefes almasına müsaade etmiyordu.