bir

1.5K 89 254
                                    

   Merhaba, öncelikle hoş geldiniz. Açıklamada da belirttiğim gibi kitap benim değil, ben sadece Türkçeye çeviriyorum. Kitabın İngilizce Orijinal sahibi >> sleepylittlejupiter

   Elimden geldiğimce dilimize en uygun bir şekilde çevirmeye çalışacağım ama ilk defa çeviri yaptığım için bazı hatalarım olabilir o yüzden anlayışlı olmanızı rica ediyorum...

   Bir de kapak yapımını çok beceremiyorum o yüzden şimdilik böyle idare edeceğiz mecbur.

   keyifli okumalar...<3

*****

Okulun ilk günüydü ve Harry çoktan sıkılmıştı.

Bu yılın muhteşem geçeceğini biliyordu- popülerdi, öğretmenleri onu seviyordu ve notları mükemmeldi. Bütün yıl arkadaşlarıyla gezip dolaşacak, okul dışı eğlenebileceği aktivitelere katılacak ve ilgilendiği konular üzerine yoğunlaşıp kendini geliştirecekti, aynı geçen yıllarda olduğu gibi.

Asıl problem de buydu. Liseye başladığından beri, Harry hep aynı arkadaşlara sahip olmuş, aynı aktivitelere katılmıştı, aynı konularda kendini geliştirmişti.

Onu yanlış anlamayın- Harry minnettardı. Okulunu, yeni insanlarla tanışıp yeni şeyler öğrenmeyi seviyordu. Ama şimdi ona her şey sıradan geliyordu, yıllar geçmişti ve o hep aynı şeyleri yapmıştı.

'Evet bakalım, diğer yıllarla tıpatıp aynı olacak yeni bir yıl daha' Çocukluk arkadaşı Liam ile okula girerken düşündü Harry. 'Çoktan bir sürü kulübe katıldım, notlarım harika... Bu yıl kesinlikle yeni ve heyecan verici bir şey olmayacak'

Bilmediği küçük bir şey vardı, bu yıl yeni biriyle tanışacaktı ve bu insan onun hayatını sonsuza dek değiştirecekti.

*****

Harry'nin ilk dersi İngilizce'ydi, yani, ne yazık ki, Liam ike beraber olamayacaklardı.

"Bay Li, sonra görüşürüz." Liam öğrencilerin yarattığı akıntıda kaybolurken ona el sallayarak söyledi. İngilizce sınıfının kapısının önünde durdu ve arkadaşlarından biri, Nick, önünü kesti.

"Selam, Styles." Nick onu selamladı.

"Selam, Nick."

"Burada olmana sevindim. Bu aptal dersten sağ çıkabilmem için bir arkadaşa ihtiyacım vardı." Nick iç çekti ve ardından uykulu bir şekilde esnedi -örnek bir öğrenci sayılmazdı.

Harry güldü. "Hadi ama, Grimshaw. İngilizce o kadar da kötü değil."

"Öyle diyorsun çünkü senin notların çok iyi." Sınıfa giriş yaparken Nick'in homurtusunu duydu. Sınıfın çoğu çoktan içerdeydi ve etrafta dolaşıp sohbet ediyorlardı. Harry ve Nick arkadaşlarıyla selamlaşacaktı ki, öğretmenleri Bay Jackson içeri girdi.

"Sessiz olun millet." Bay Jackson sınıfa seslendi. "Evet, bir oturma planı hazırladım, isminizi söylememi bekleyin."

Sınıf homurdandı ama Bay Jackson isimleri okurken herkes onu dikkatlice dinledi. Harry, kendi isminin çağırıldığını duyduğunda, sırasına doğru ilerledi.

Ve sonra onu gördü.

Harry'nin iki sıra arkasında, daha önce hiç görmediği bu çocuk oturuyordu. Kahverengi dağınık saçlarıyla çok küçük gözüküyordu. Oversize sweatshirt ve siyah dar bir pantolon giymişti. Harry önünden geçerken kafasını çevirip ona baktı. Çocuğun yüzünü gördüğünde ise afallamıştı.

love me, please? (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin