Doğup Batan Güneşim

2.Bölüm

başta tanıyamadım kim olduklarını sonra daha da yakınlaştıklarında tanıdım buseyle tuğçe geliyor du.peki yerimi nerden biloyolardı.

geldiler ve yanıma oturdular. Ayça ne yapıyorsun burda tek başına dedi. cevap vermedim. Tuğçe herşeyi anlattı bana sen beratı hala seviyomusun dedi sustum...sustum hiç konuşmadim bir süre sessizlik oluştu. Sonra tuğçe hadi hava iyice soğudu eve gidelim telefonunda kapalı dedi. haklısın deyip kalktım.

sorular adeta zihnimi ele geçirmişti çok güçsüz ve çaresiz olduğum çok belliydi taksi çağırdılar. Bir süre sonra taksi geldi. taksiye bindik. o kararmış gökyüzü bana gülümsercesine gürledi kahretsin bu ne kadar kötü bir gündü sonunda eve vardık. kızlar beni bırakıp taksiyle kendi evlerine gitmek için devam ettiler

Bir süre oturdum kapının önünde sanki boğazımı sıkıyolardı nefes alamiyordum. Ayağa kalkıp zili çaldım kapıyı abim açtı. Uzun boylu olduğu için kafamı kaldırmam gerekti. nerde kaldın sen saatin kaç olduğundan haberin var mı dedi. cevap vermeden içeri girdim. merdivenlerden çıktım.

Annem çoktan uyumuştu. Hemen yatmak istiyordum ilk önce saçımı çözdüm saçlarım uyuşmuştu. Dolabı açıp mavi pandalı pijama larimi giydim ve yorucu bir günün ardından keyifli olmasada ışıklar ı kapatıp uyumak için yatağa yattım.

sabah kalktığimda herşey den habersiz müzik dinleme ye başlamıştım. sırf beratı düşünmemek için gerçi ne kadar unutmaya çalişsamda o kadar bağlaniyordum o arada bir ses duydum gibi geldi kulaklıklarımı çıkardım.

Annem beni kahvaltıya çağırıyordu. Oysa ben daha pijama larimi çıkartmamıştım hemen bir hızla dolabı açıp kırmızı tişört ümle lacivert yırtık pantolon umu çıkardım hızlıca giyindim ve merdivenlerden indim

annem ooo ayça hanım sonunda duydunuz beni dedi bende gülümseyerek oooo sevgi hanım asıl siz neler döktürmüşsünüz anne benim karnım aç deil ayaküstü birşeyler atıştırıp evden çıktım

buseyi aradım ve çarşı da buluşmak için anlaştık ben çarşıda onu beklerken karşıdan onu gördüm o mu acaba diye tereddüt te kaldım

biraz daha yaklaşmasını bekledim evet o buseydi o uzun saçları adeta dans edercesine bir o yana bir bu yana sallanıyordu

selam dedi bende selam dedim sana iyi bir haberim var dedi ecem tuğce ye yalan söylemiş beratla çıkmıyorlarmış

kalbime sanki bir hançer saplanmıştı ve şuan kalbimden biri o hançeri çekip çıkartmış gibi hissediyordum

nerden biliyorsun diye sordum berata sordum dedi asıl bomba berat seninle yıldız cafede buluşmak istiyor

tam hayır dicektim ki buse kolumdan asılarak beni cafeye götürdü kalbim yerinden çıkacak gibiydi berat cafede oturuyordu

başta yanına gitmek istememiştim buse zorla götürdü beratı ayağa kalktı ve hoşgeldiniz dedi masaya oturali 5 dakika olmadan busenin telefonu çaldı

buse bize benim işim çıktı gitmem gerek diyip gitti berat söze girdi ve ayça dedi ve o an beratın gözlerinin tam içine bakıyordum

SENİ ÇOK SEVİYORUM dedi ve ne olursa olsun ne duyarsan duy bana sor dedi tamam dedim sadece bana ait olur musun diye sordu gülümsedim ve EVET dedim

elimden tutup ayağa kaldırdı benimle gel dedi nereye diye sormadan onunla gittim arabasına bindik ve beni ilk öpüştüğümüz yere getirdi ormana...

Burası dedim sözümü tamamlamadan berat ilk öpüştüğümüz yer dedi ona bakıp gülümsedim arabanın bagajini açıp poşetler çıkardı bunlar ne diye sormadan mangal yapıcaz dedi

sanki önceden herşeyi planlamış gibiydi o mangali hazırlarken bende yere örtü seriyordum o arada ellerini belime sarıp seni çok seviyorum dedi gülümsedim bende seni dedim

o sırada burnuma bir koku gelmişti Aşkım dedim söyle aşkım dedi aşkım galiba etler yanıyor!!!

hemen mangalın başına gitti etleri çevirdi ve bana sen insanın aklını başından alırsın dedi bende sadece sana özel dedim.