6

60 9 6
                                    

"İç artık."
"Tamam"

İçkiden bir yudum alır.

"Güzelmiş" der ve kafasına diker.

"Wooyou-"
"Bir tane daha alabilir miyim?"
"Hemen"
"Wooyoung yavaş olmalısın."

San'a döner

"Beni buraya sen getirdin bırakta keyfini çıkarayım"
"Ama-"

İşaret parmağını San'ın dudağının üstüne koyar.

"Shh! Hadi ama San buraya bunun için geldik.."
"Peki.."

Wooyoung önüne döner.

"Kızlardan mı hoşlanıyorsun?"
"Bilmem"
"Nasıl bilmem?"
"Bilmiyorum daha önce bir kızdan veya erkekten hoşlanmadım."
"Hmm"
"Ayrıca neden sordun ki?"
"Bilmem"

Çalışan gelir ve bardağı masaya koyar.

"Buyrun efendim."
"Teşekkürler."

Wooyoung bardağı eline alır ve kafasına diker.

"San"

San ayağa kalkar.

"Minho?"
"San, Doyoung geldi."
"O Avustralya'da değil miydi?"
"Evet gelmiş istersen bi git bak."
"Woo ben şimdi gelirim sen keyfine bak."
"Tamam."

San masadan uzaklaşır.

"Minho?"
"San'a aşıksın değil mi seni şapşal?"
"Ben şapşal değilim!"
"Peki şapşal şey.."

Wooyoung ayağa kalkar.

"San nereye gitti onun yanına gitmek istiyorum?"

Minho onu kolundan tutup otutturur.

"Gidemezsin!"
"Neden?"
"Çünkü San çok sevdiği birinin yanında şuan."
"Ee?"
"Belki sevgilisi kadar çok sevdiği birinin yanında..."

Wooyoung'a Minho'nun bu sözleri çok ağır gelmişti. Başından aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissediyordu.

"B-ben.."
"Ne oldu sözlerim seni üzdümü? Ahh sen tam bir aptalsın."

Wooyoung ağlamaya başlar ve masadan kalkıp dışarı çıkar.

Karanlık sokakta tek başına ilerliyordur. Tek düşündüğü San ve o çocuğun arasında neler olduğudur.

Kalbinin acıdığını hissediyordur.

Arkasında ona doğru koşan birinin olduğunu hisseder.

"Wooyoung!"

Arkasını dönmeden koşarak kaçar. Sesin kimden geldiğini anlamıştır.

"Wooyoung bekle!"
"Git burdan!"
"N-ne? Ne oldu? Neden gideyim?"

Wooyoung arkasını döner ve soluk soluğa kalmış San'a doğru ilerler.

"Doyoung kim?"
"Kuzenim."
"N-ne?"
"Kuzenim?"
"Ş-şey ben sandım ki..."
"Wooyoung ne sandın?"
"Minho bana bir şeyler söyledi..."
"Neler söyledi?"
"Sizin... birlikte olduğunuzu..."

San karşısındaki çocuğun kafasını göğsüne bastırır.

"Wooyoung daha fazla ağlama."

Burnunu çekerek konuşur.

"Sen de mi beni bırakıp gideceksin?"
"Hayır! Asla! Sana söz veriyorum."
"Sözünde dur!"

San Wooyoung'un gözünden süzülen yaşı siler ve ona sıkıca sarılır.

"Hadi babacık şimdi beni eve götür."
"Babacık mı?"
"Evet."
"Peki."

Birlikte San'ın arabasına doğru ilerlerler. Arabaya vardıklarında San Wooyoung'u arabanın ön koltuğuna binmesine yardımcı olur. Sonrasında San sürücü koltuğuna oturur.

"Mingi evde mi?"
"Evet.. yani sanırım."
"Geceleri dışarı mı çıkıyor?"
"Evet tam bir sürtük!"

Gülmeye başlarlar.

"Peki o zaman bugün senin yanında kalacağım."
"Babacık bana masal da anlat."
"Tabi anlatırım."
"Babacık seni çok seviyorum!"
"Bende seni ama babacık demesen mi artık?"
"Tamam babacık."

_______________________________________________________

Kısa ve bir o kadarda saçma bir bölüm oldu

Umarım beğenmişsinizdir ben hiç beğenmedim

Bu arada yakında Doyoung da hikayenin bir parçası olacak [NCT biaslarımdan]

Başka hangi karakterler olsa bilemedim belki Jaemin, Jeno falan da olur

Sizi çooo...k seviyorum

Kendinize çok iyi bakın

Darling | WooSanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin