Wooyoung
San ile eve geldiğimizde çok yorgundum bu nedenle San beni kucağına almıştı. Yumuşacık elleri ile beni sıkıca tuttuğunda midemde kelebekler ucuşmaya başladı.
Eve girdiğimizde beni koltuğa bıraktı ve arkasını dönüp kapıyı kapattı. Bugün yanımda kalacaktı.
"Wooyoung odan ne tarafta?" Diye sordu.
"Bilmem." Diyerek naz yaptım. İçmiştim ve kendimde değildim bu nedenle istediğim her şeyi yapabilirdim. Hiçbir şey umrumda değildi. Ve istemeden birşeyler söyleyiveriyordum.
"Bekle ben üst kata bakayım." Diyerek merdivenlerden çıkmaya başladı. Arkadan görünüşü bile mükemmeldi.
Bir süre sonra geldi ve beni tekrar kucağına aldı. Yine o yumuşacık ellerini hissettiğimde yine midemde kelebekler ucuşmaya başladı.
"Odanı buldum." Dediğinde ona dönüp "Sen?" Diye sordum.
"Mingi'nin odası boş orda kalırım olmazsa salonda da kalabilirim." Diye cevapladı ancak istediğim cevap bu değildi. "Benim yanımda uyusan?" Diye sordum.
Merdivenlerden çıktığımızda yanıtladı "Peki."
Sevinmiştim ama belli etmiyordum. O sırada San'ın gamzesi gözüme çarptı ve dudaklarım benden ayrıymışçasına o harika gamzeyi öptü.
San önce bana baktı sonra sırıtarak odaya girdi ve beni yatağa bıraktı.
"Hmm üstünü değiştirmelisin." Dedi. "Sen değiştir." Diyerek itiraz ettim. "A-ama-" sözünü keserek "Lütfeeğnn" diyerek yalvardım. "Tamam" dedi ve önümde eğildi.
Gömleğimin düğmelerini açmaya başladığında yumuşak elleri bedenime temas ediyordu. Düğmenin üstündeki elini tuttum ve ona doğru yaklaştım. Bakışlarımı kırmızı ince dudaklarına indirdim.
"San..." daha fazla yaklaştım ve "...seni öpmek istiyorum." Dedim.
San şaşırmış gibi görünüyordu. Daha önce beni öpmüştü ancak şaşkınlıktan karşılık verememiştim.
Dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Yavaşça dudaklarını emiyordum. O daha karşılık vermemişti.
Ayağa kalktım ve onu da kaldırdım. Onu duvara doğru ittim ve kendimi ona bastırdım. Artık bana karşılık veriyordu.
Erkekliğim sertleşmeye başlıyordu. O sırada San'ın ki çoktan sertleşmiş pantolonu zorluyordu. Hemen fermuarını açtım ve pantolonunu aşağı indirdim. Aynısını kendime de yaptım ve pantolonlarımızı bir kenara fırlattım. Düğmeleri açılmış gömleğimi de kollarımdan sıyırıp aynı kenara fırlattım. O sırada San'da gömleğinden kurtulmuştu.
San'ın kasları fazlasıyla ilgimi çekmişti. Sanki özenle yapılmış gibiydiler. Ben onun mükemmel kaslarını izlerken beni bir anda yatağa itti ve üzerime çıktı.
Boynuma yapıştı ve hickey izleri bırakmaya başladı. Bende onun saçlarını çekiştiriyordum. Mükemmel pembe saçlarını...
Bir anda vücuduma indi ve meme uçlarımı öpüyordu. Daha fazla aşağı indiğinde sertleşmiş erkekliğim dikkatini çekti ve boxerımın üzerinden erkekliğime baskı uyguladı. "San!" Diyerek inliyordum. Bu ona zevk veriyordu.
San daha fazla dayanamadı ve boxerımı çıkarıp sertleşmiş erkekliğimi ağzına aldı. Kendimi ona itiyor ve zevke ulaşıyordum.
Saçlarını çekiştirmeye başlayıp ona yön veriyordum. Daha sonrasında içine boşaldım. Sıvımı yuttu. "Tadın... Ihmm çok güzel."
Sonrasında arkamı döndürüp boxerını çıkardı. Bir anda içime girdiğinde odaya yüksek sesli bir inleme bıraktım. "Mmmhh Sannhm mmmhh"
Sert bir şekilde içime giriyordu. Artık deliğim alışmıştı. Zevkin doruğuna çıkmıştık. İnce sesimle odaya inlemeler bırakıyordum.
Sonunda San da boşaldığında içimden çıkmıştı. Yanıma uzandı ve boynuma öpücükler bırakmaya başladı.
"Ihmm San" boynumdan ayrıldı "Efendim Wooyoungie?" Vücudumu da ona döndürdüm. "Şimdi biz..." İnce dudaklarıyla güzel bir gülüş sundu. "Evet!"
Bana daha çok yaklaştı tam birşey diyecekken Mingi'nin sesi romantik ortamı bozdu "Woo dolapta hiç birşey kalmamış. Sen o kadar yiyor musun ayı?"
San ile gülüştük biraz ve "Sen kendine bak ayıymış!" San bir anda ayağa fırladı. "Hadi üstümüzü giyelim." Çok uykum vardı ve yorgundum giyinme hiç halim yoktu. "Ihmm bebeğin çok yorgun..." San bana döndü ve "Sen hala sarhoşsun değil mi?" Sarhoştum evet "Ihmm birazz" San iç çekti "Tamam seni ben giydireyim." Bu cevaba şaşırmadım değil "Bebeğin giyinmek değil öpücük istiyor amaağ..." San yanağıma yaklaştı "O zaman bende onu öperim." Diyerek yanağıma ufak bir öpücük kondurdu.
Mingi hala aşağı kattan bağırıyordu. Azıcık rahat bıraksa olmazdı zaten. Ayrıca Mingi San'ın burda olduğunu da bilmiyordu. Şimdi Mingi'ye 'Sex yaptık.' mı diyeyim...
San kendi üstünü giydikten sonra dolabımdan pijamalarımı alıp bana giydirmeye başlamıştı. Tam bir bebek gibi hissediyordum. Belki de öyleyimdir...
Giyindikten sonra San aşağı indi. Bende peşinden gittim. Mingi sürtüğünün ne diyeceğini merak ediyordum.
"San?" Şaşırmıştı tam da beklediğim gibi.
"Wooyoung San bu saatte neden burda?"
"Hyung de Hyung o senden büyük!" Diyerek konuyu dağıtmaya çalıştım.
"Wooyoung boşver demesine ne gerek var" San da çok saf anlamıyor...
"Wooyoung, ben eve gidiyorum birşey olursa yazarsın?" Mingi sürtüğü hala ağzına birşeyler tepiştiriyordu. Yaa bu çocuk neden bu kadar sinir bozucu?
"Tamam San." Dedim ve koşup ona sarıldım. Mingi bize bakmadığından dudaklarına minik bir öpücük bıraktım.
"Wo-" baş parmağımı dudaklarımın üstüne koyup "Shh! Görmedi." Dedim.
Sırıttı ve evden çıktı.
VE SÜRTÜK MİNGİ HALA DOLAPTAKİLERİ MİDESİNE İNDİRMEKLE MEŞGULDÜ!
Merhabaa sayın okurlarımm!
Bu aralar baya hastaydım falan
Bu nedenle bölüm yazamadım...
Geç geldiği için hepinizden çoook özür dilerim
Sizleri çoo...k seviyorum!
Kendinize iyi bakın.
Sağlıklı kalın!