Five

847 53 19
                                    

Taehyung = 3

Jungkook = 3 ( yeni girdi )

Jimin = 4 ( bugün girecek )

- Min Yoongi -

" Tanrım, Taehyung!!! Buraya gelir misin hemen! " 

Şu an elimde Taehyung için ayarladığım minik tulumu ile koşuşturuyorum. Bugün Jimin'in doğum günüydü. Tutturdu şort giyeceğim diye, neymiş efendim onun minik bacakları çok güzelmiş o yüzden herkes görüp kıskanmalıymış. Hava soğuk olduğu için şort giymesine izin vermemiştim çünkü fazlasıyla hassas biriydi hemen hasta olabilirdi.

  Daha hızlı koşarak Taehyung 'u kucakladıktan sonra onun sızkanışlarını umursamadan odasına doğru ilerliyordum.

" bıyak beni yunkii!! Yahh bıyaaağkk"

" Bebeğim rahat durman için 5 dakikan var yoksa, bu hafta hiç Abur cubur yiyemezsin hm? "

Yüzünü asarak kollarını çiçek yaptı ve hıh 'lamaya başladı. Ne kadar tatlı olduğundan haberi var mı ki acaba. Odasına girip onu yatağına oturtturdum. Mavi çok kalın olmayan bir kazak alıp giydirdikten sonra tulumunu da üzerine geçirdim. Suratını hala asmıştı, bu çocuk beni çıldırtacak.

" Güzelim benim, bak bakayım bana."

Ona ne zaman güzelim desem gözleri parlardı , yanılmamıştım yine parlak kocaman gözleriyle bana bakıyordu. Gülümseyerek konuşmaya devam ettim.

" Dışarıdaki hava, şort giydbilmen için müsait değil ama güneşli günlerde şort giymene izin vereceğim. Hem okula giyersen bu sefer daha çok kişi kıskanmaz mı hım ? "

Parlak gözleri ile hızla konuşmaya başladı bebeğim.

" geyçeykten mii yunkii? Şös veyiyoy musun hm? "

Benim gibi yapması ufak bir kahkaha atmama neden olmuştu. Bu arada bana Yoongi diyordu, çünkü ona onun gerçek babası olmadığımı, onu büyüten biri olduğumu söylemiştim. Büyüyünce bunu daha detaylı konuşacağımızı belirtmiştim. İlk başta biraz sorgulasa da sonradan bana yunkii diye seslenmeye başlamıştı.

"söz güzelim, hadi hediyeni alda gidelim."

" kkkk, ona aldığımız hediyeyi minnie çok beğenecek yunkii "

" Evet bebeğim çünkü sen aldın"

Gülümseyerek kapıdan çıkıp, anahtarlarımı ve cüzdanımı alıp taehyung'un gelmesini bekledim. Evden çıkıp arabaya doğru ilerledik, arka kapıyı açıp, taehyung 'un binmesini bekledim. Bindikten sonra emniyet kemerini bağlayıp bende arabaya bindim ve Namjoon' un evine doğru sürmeye başladım.

Trafik yoğun olduğundan dolayı biraz geç kalmıştık, taehyung hem sıkıntıdan hem de geç kaldık diye ağladı, alacaktı.

" Bebeğim hayır bak ağlamak yok, çok az kaldı bak yetiştik, şimdi arabayı park ediyorum."

Hızlıca inip Taehyung 'un kapısını açtım, hemencecik emniyet kemerini çıkarıp onu kucağıma aldım. Anında incecik kollarını boynuma dolayıp, kafasını da boynuma gömdü.

" Yunkii, ya Minnie biy süyü aykadaşıyla oynayken meni unuttuysaağ "

" unutmamıştır ki güzelim, ama ağlama sen."

Onunla konuşurken zaten, kapıya gelmiştik zili çalıp beklemeye başladık. Namjoon kapıyı açıp bizi görünce ilk önce gamzelerini göstererek gülümsedi, daha sonra ikimize selam verip içeri davet etti. Taehyung 'u yere indirdiğim zaman içerideki kalabalığı görüp ayağıma sarıldı.

Sweet little tiger hybridHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin