I'm Sorry || Çeviri

2.Bölüm

Kyungsoo Kai'yi uğurlayıp el salladıktan sonra oğullarını kreşe bırakmak için hazırdı.

''Kyungsoo!'', Tao bağırdığında Kyungsoo ona gülümsedi.

''Bakın,onlar sizin kuzenleriniz Chanyeol ve Suho.'' Baekhyun ve Sehun gülerek kuzenlerine doğru koştular.

''Ee Kris nerede?'' Kyungsoo sorduğunda Tao hamburgerinden bir ısırık daha almıştı.

'' Evlilik işleriyle uğraşıyor.Bana sadece üç numaralı bebeğimize odaklanmamı söyledi.Odaklanmakla demek istediği gerçekten bütün gün sadece oturmam,yemek yemem ve uyumam.''

Kyungsoo güldü. Kendi hamileliğinde kocasının onun için her şeyi yaptığını hatırladı. Kyungsoo kahvesinden bir yudum daha alırken Tao onu izliyordu.

''Aklında ne var?''

Kyungsoo içini çekip kafasını ovuşturdu.
''Bilmiyorum. Sadece Jongin'in bir şeyler gizlediğini hissediyorum.''

'' Ona sordun mu?'' Kyungsoo kafasını hayır anlamında salladı.

'' Her gece gittiği toplantılardan şüpheleniyorum.''

Tao, Kyungsoo'nun elini yakaladı. '' S-seni aldattığını düşünmüyorsun, değil mi ?''

Kyungsoo kafasını eğdi.

'' Seni ve çocuklarını her şeyden çok sevdiğini biliyorsun, değil mi ?''

'' Biliyorum, sadece üç ayı geçkin zamandır garip davranıyor.''

''Nasıl garip?'' Kyungsoo'nun tabağındaki kızartmaları alırken sordu. "Kıyafetlerini toplamaya gittiğimde onları benden uzaklaştırıyor. Telefonu çaldığında geriliyor. Bir gece çocukların kıyafetlerini toplarken iş gömleğini aldım, şey gibi bir leke vardı-''

''Ne gibi?'' diye sordu Tao.

''Ruj.''

--

Kris, Tao ile evlendikten sonra bu mekana gelmeyi bırakacaktı. Kris telefonu eline alırken''Kai'nin bir içki içip içmeyeceğini merak ediyorum.'' diye düşündü. Biraz düşündükten sonra kafasına dank etti. ''Kai'nin iş yerine sadece yarım blok uzaklıktayım.Sadece bir uğrayıp merhaba diyeceğim.'' dedi Kris ,Kai'nin iş yerine doğru yürürken.

Kai ,Suzy'nin ağzının içinde kaybolmuşken kendisini tuttu.''Hoşuna gideceğini düşündüm.'' dedi Kai'ye gülümseme yollarken.

Kai bakışlarını duvara doğru döndürdü. Suzy onun ne yaptığını gördü ve ağzının içine daha fazla çekti. Kai kendini daha fazla tutamadı ve yüksek sesle inledi. Suzy kafasını aşağı yukarı hareket ettirirken gülümsedi. ''Oh tanrımm...Bu.-''

''Ne bok yapıyorsunuz lan burda!?'' Kapıdan içeri dehşet içinde bakan sureti gördüğünde Kai çabucak aşağı indi.

''Bir daha ki sefere kapıyı kilitlediğimizden emin olmalıyız.'' dedi Suzy kıyatlerlerini düzeltirken.

''A-açıklayabilirim-'' dedi Kai pantolonunu düzeltirken.

'' Dostum sen evlisin. Sadece bu da değil iki tane çocuğun var!''

''Lütfen Kyungsoo'ya söyleme, bu onu öldürür.''

''Tabii ki yapmayacağım.'' dedi Kris.

Ve koridorda koştu.Kai onun ofisine gitmeye yeltendi ama ,Suzy tarafından durduruldu.

'' Eğer ona söylerse artık saklamamıza gerek kalmaz.''

'' Şimdi ve asla biz diye bir şey olmayacak!''diye bağırdı Kai.

Ve Kris'in arkasından koştu. ''Kris! Bekle! Her şeyi açıklayabilirim!'' dedi asansörün kapısı açıldığında.

'' Cehenneme git seni pezevenk!'' Koştuğundan asansörü durdurabildi ve Kris tarafından yakalarından tutuldu.

'' Lütfen, arkadaşın olarak sana yalvarıyorum, lütfen eşime söyleme.''. Kris ona uzunca ve sertçe baktı.

''Bunu bir şekilde sonlandır çünkü eğer sen yapmazsan,'' Kai'yi iterek söyledi. '' Ben yaparım!''

Kris tekrar düğmeye bastı ve asansör hareket etti. Kapı açıldığında Kris, Kai'yi dışarı attı ve orayı terk etti. Kapı birkez daha kapandığında Kai dizlerinin üstüne düştü ve gözyaşları gözlerine hücum etti.

'' Hayatımı tamamen mahvettim!''