"spotlight" [adrienette] +18

-bir-

"pretty when u cry-ieuan"

...

        Marinette, tartının üzerine çıkmak için sırada bekleyen kızlara baktı ve derin bir nefes alarak yanındaki su şişesine uzandı. Açlıktan ölüyordu, susamıştı ve sırf tartıda ağır gelmemek için son 24 saattir ağzına en ufak bir şey bile sürmemişti.

En azından, dijital ekranda 47 sayısını gördüğü için mentörleri tarafından övülmüştü.

        Su şişesini dudaklarına götürdü ve duvarda asılı olan takvime baktı. İki hafta sonra, dans edip şarkı söyleyecekleri bir sunum yapmaları gerekiyordu. Her ay rutin bir şekilde gerçekleşen sunum, hem mentörler hem de şirketin sahiplerinin önünde yapılıyordu.

       Kısaca, ne kadar etkileyici bir sunum yaparsanız, yeni çıkış yapacak grupta yer edinme ihtimaliniz de o derece artıyordu. Marinette ise, bir şekilde her sunumunu batırmayı başardığı için asla yeteneklerini tam olarak gösterme şansını elde edememişti.

       Mentörün kızlardan birini azarladığını görünce, göz temasında bulunmamak için pencereye baktı ve farklı şeyler düşünmeye çalıştı. 

        Bir önceki gün yeni patronları ile tanışmışlardı, ve Adrien'ın söylediği cümle genç kızın beyninde dönüp duruyordu. Garip bir şekilde bu sözü yalnızca ona söylemiş, diğer kızlardan hiçbirini bu tarz bir tehdit ile korkutmamıştı.

Dolayısıyla, nefret ve kıskançlık dolu bakışlar ile karşı karşıya kalmıştı genç kız. 

        Bu davranışlarından dolayı diğer kızları suçlayamazdı. Herkes çok çalışıyor ve fedakarlıklar yapıyordu, dolayısıyla hak etmeyen birine verilen ayrıcalık sinir bozucu olabiliyordu. 

"Hey, Mari! Herkes odadan çıktı bile, neyi bekliyorsun?"

         Mentörünün uyarısı ile ayağa kalktı ve eğilerek özür diledi, ardından koridorun sonundaki dolaplara yöneldi. O kadar uzun süredir şirkette stajyer olarak çalışıyordu ki, dolabı bile onunla beraber yıpranmıştı. Kilidi artık eskisi kadar güvenli değildi, menteşeleri ise gıcırdıyordu. Yine de, masrafı kendi üstüne yıkmalarından korktuğu için konu hakkında tek kelime bile etmemişti.

        Açık mavi dolap kapağını kendine doğru çekti ve aşağı düşen siyah zarf ile göz göze geldi. Üzerine sarı mum ile baskı yapılmış, ancak herhangi bir adres/isim yazılmamıştı. Birileri gelip kendi eliyle zarfı bırakmış olmalıydı.

        Koridorda kendisinden başka kimse olup olmadığını kontrol etti, sağına ve soluna baktı, ardından zarfın üst kısmını yırtarak içindeki kağıdı çıkardı.

"Chère Marinette,

Eğer, dans yeteneklerinde daha da gelişmek ve bir idol olarak çıkış yapmak istiyorsan, seni özel derslerime davet ediyorum.

İhtiyacın olan adres kağıdın arkasında yazılı, ancak unutma, beni yalnızca gece ziyaret edebilirsin. Şimdilik daha fazla kişisel bilgi veremeyeceğimi üzülerek söylüyorum. Yine de, derslere katılıp kendini geliştirmeye karar verirsen, birkaç sırrımı seninle paylaşabileceğime eminim.

Bu mektuptan birilerine bahsedersen, derslere katılma imkanını yitireceksin, dolayısıyla sessiz kalmanı öneririm.

p.s: İlk iki hafta dersler ücretsiz olacak. Eğer, gerçekten geliştiğini hisseder ve derslere devam etmek istersen, makul bir ücrette anlaşabileceğimizi umuyorum.

Seni küçük stüdyomda görmekten onur duyarım. Sevgilerimle,

Chat Noir."

        Marinette hızla kağıdın arkasındaki adrese baktı ve kaşlarını çattı. Bu mektubu veren kişi, onu tanıyordu ya da bir süre gözlemleme şansını elde etmişti. Ancak, tanımadığı birinin stüdyosuna gece vakti gideceğini neden düşünmüştü ki-

Aklına gelen şey ile düşüncelerini durdurdu ve açıklamasının beyninde yer edinmesine izin verdi.

        Agreste Entertainment, stajyerlerinin şirket dışında kurslara gitmesine izin vermiyordu. Büyük ihtimalle davetiyeyi bırakan kişi bunu göz önüde bulundurmuş, yakalanma ihtimalinin en az olduğu 'gece' vaktini seçmişti.

       Yine de, tanımadığı birinin dans kursuna gitme fikri Marinette için fazla aptalcaydı. Başına bir şey gelirse kimsenin haberi bile olmayacaktı! Hem, mektubu yazan kişi neden sadece onu davet etmişti?

Öğrenmenin tek bir yolu vardı.

         İki gün sonra, saat 22.36'da, tanımadığı bir sokakta dolaşan Marinette ise sorularının cevabını öğrenmek üzereydi.

...

-elysian.