« SU GİBİ AKAN "ONUNLAYIM" SAATLERİ »

97 12 5
                                    

Şimdi içimdekilerden çok, yaşadıklarımı anlatmak istiyorum..

En sevdiğinizle birlikteyken zaman çabuk geçer bilirsiniz. İşte ben onunla birlikteyken ne yapacağımı düşünmekten bişey yapamıyorum =).  Onunlayken dünyadaki hiçbir şeyden korkmaz hale geliyorum. Bi ejderha çıksa karşımıza, onunla savaşacak kadar korkusuz oluyorum sanki. Benim için dünyadaki  en güvenli ikinci yer onun yanı sanki (ilki tabiki annem). O yanımda konuşsa, bişeyler anlatsa bende gözlerimi kırpmadan onu izlesem. Her yerini ezberlesem, yüzünün her köşesi, izleri, kusurları, sivilceleri, dudağının kenarındaki minik nokta.. Her şeyi benim için o kadar olağanüstü ki, sanki o insanlardan farklı bişey. Evet insan melek gibi filan demiyicem ama diğer insanlardan farklı gerçekten. Onu seviyorum. Sadece en yalın en sade en abartısız şekilde. Aşık değilim çünkü aşk geçicidir. Ona zaten ilk gördüğüm an aşık olmuştum ki..

Çok farklı bir şekilde tanışmıştık. Onun en yakın arkadaşıyla birlikteydim. Ama o, o kadar sıcaktı ki.. Benım sınıfıma geldiği an her şey değişmişti. Yeniden karşılaşmıştık belki tesadüf belki kader. Onunla konuşmak için saçma sapan bahanelerle bir şeyler sorardım. Hep aynı şeyleri. Sonra ders notlarını isterdim. Aslında arkadaştık bana göre ama aslında ben ona o an aşık olmuştum belkide. Çok güzel konuşurduk. Bazen kavga eder sınıfa gelirdi. Bana ters cevap verince kırılırdım içten içe çünkü ona değer verirdim. Onu sevdiğimi hiç düşünmemiştim ihtimalde vermemiştim. Ama aşktan kaçılmaz ki. En sonunda itiraflar ve o benim sevgilim.. Çok mutluydum içimde bir şey vardı ama mutluydum işte karşımda çok ama çok sevdiğim beni mutlu eden biri vardı. (Şimdi bunları yazarken onu düşünüyorum ve hayırr o çok tatlıı onu çok seviyorum)  Belkide ilk aşkım ilk sevdalandığım oydu. Çünkü hiçbir şeyi böylesine zirvede yaşamamıştım. Sonum o olur belki hem zaten artık ondan başkasını sevemem ki.. Ona bakınca gözlerim parlardı. Canım acırken yanıma gelse unuturdum geçerdi çünkü o an ondan başka önemli bir şey yoktu ki. Ölürdüm onun için canımı verirdim çünkü o zamanlar o buna değerdi. Ben o olmuştum. Onun hareketleriyle yaşamaya başlamıştım. Kendimi unutmuştum. O iyiyse iyi, kötüyse kötüydüm. Hayatıma koyduğu kurallara razıydım onu kaybetmektense. Elimi tutunca ne yapacağımı şaşırır, saçmaca gülümserdim. Kulaklarıma kadar yandığımı hissederdim heyecandan, mutluluktan..

"Bir şeyi asla kendinizi unutacak kadar çok sevmeyin. Çünkü o giderse unuttuğunuz 'siz' de gider ve bir daha asıl kişiliğinize dönmeniz mümkün olmaz. "

~YALNIZLIĞIN DUVAR ARASI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin