Hafta sonu

14 2 0
                                    

Bade şaşkın bir şekilde;
"Lena iyi misin, niye bu kadar şaşırdın."
Aynı şekilde oda şaşkındı.
"Ayrıca sen niye gelmiştin?" Diye sordu bade.
Kekeleyen bir sesle;
"H-ha ş-şey b-ben g-gitsem i-iyi o-olucak"
Diyip arkamı dönüp sekeleye sekeleye ilerledim . Daha sonra aklıma cantam geldi. Tam arkamı dönmüştüm ki, oda hemen arkamdaydı. Kendimi biraz geri cekip;
"Şey, cantam arabanızda kalmış onu alabilir miyim?"
"Kapıyı actığımda neden, emel hanım geç kaldım falan dedin?" Diye sordu.
O anda dişlerimi sıkarak sert bir şekilde;
"Bu seni hiç alakadar etmez!"
"Allah allah bal gibide eder." Dedi.
Daha sonra sustum. Bir kaç saniye sonra;
"Cantamı alabilir miyim? Diye tekrar sordum.
O ise sırıtıp;
"Tamam gel benimle" dedi.
Onu takip ettim. Bahçenin kapısının önündeymiş'di zaten arabası. Arabayı actığında cantamı aldım. Daha sonra ona dönerek sert bir bakış atıp yavaş yavaş ilerledim. Son kez arkama baktığımda hala beni izliyor sırıtıyordu. Eve yaklaştığımda, içeriye girmeden önce elayı aramak için telefonumu çıkardım. Rehberden elayı bulduktan sonra elayı aramaya başladım.

Ela aranıyor...

Bir kaç dakika sonra ela telefonumu açtı.

"Alo? Lena knk hızlı söyle işim var."
"Ha şey ela şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama paniklenme"
"Tamam."
"Şey bana araba carptı"

Bunu duyan ela panikli bir şekilde;
"Ne nasıl, nerede, ne zaman??!"
Gibisinden sorular sormaya başladı.
"Of iyiki paniklenme dedim. Eve gelince anlatırım. Şimdi eve giricem. Babaanneme sporda sakatlandım dicem sende ona göre yalan atarsın tamam mı?"
"Tamam, erken gelmeye calışıcağım senin için." Dedikten sonra eve girdim.
Pek bir şey çaktırmamak için eve gülümser bir suratla girdim. Babaannem mutfakta yemek hazırlıyordu. Yanına gidip;
"Naber emine sultan"
"Ah, sen mi geldin kızım hg"
"Hoşbulduum ııı döktürmüşsün yine"
"Ah evet, eee ela nerde"
"Iı şey o sporda ben biraz erken geldim çünküü..."
"Çünkü?" Dedi babaannem şaşkınca
Biraz titrek bir sesle;
"Ben sakatlandım. Düştüm yani sporda. Alcıya aldılar ayağımı ama hiiç bir şeyim yok"
Bunu duyan babaannemde şaşkına dönüp;
"Hı? Ah ah ah kırık değildir inş ben size diyorum spora gitmeyin tehlikeli diye eee ama sözümü dinleyen kiim"
Babaannem yine başlamıştı. Lafı değiştirmek için;
"Ah ah ah ben senin istediklerini almayı unuttum. Dur gidip alayım."
Babaannem;
"Hayır, hayır zaten ayağın alcıda boşver sonra alır deden sen rahat bir şeyler giy ayağını dinlerdin bakam" dedi.
Yukarıya cıkıp pijamalarımı giydim. Aşağıya inip, içeriye oturup film açtım. Bir an dalıp, o kişinin badenin abisi olduğu aklıma geldi. Hayla şoktaydım. Nasıl olabilirdi böyle bir şey bu bir şans mıydı? Yoksa bu bir kader miydi? Kendime gelip içimden "of ne saçmalıyorum gene" diye geçirdim.

10-15 dk sonra...

Telefonumun çaldığını fark edip elime aldım. Arayan emel hanımdı. İşte şimdi ne diyecektim onu bilmiyorum. Telefonu bekletmeden açtım. Her zamanki gibi emel hanım abartarak;
"Nerdesiiin seen? Bade söyledi, buraya gelmişsin daha sonra gitmişsin."
Ben tam acıklamamı yapıyordum kiii, içeriye babaannem girdi. Haydaa ben şimdi rahat rahat nasıl acıklamamı yapıcam. Biraz çaktırmayarak;
"Iıı şöyle sakatlandım sporda. Bu yüzden gelemedim."
Emel hanım biraz durarak;
"Madem öyle niye kapının önüne geldin? Bana bak sen bana yalan mı söylüyorsun?"
Babaannemde bana bakıyordu. Kimle konuşuyorsun gibisinden.
"Hayır ne yalanı cok özür dileriim bunu telafi edicem." Dedim biraz gülüp sırıtarak
"Tamam, tamam maaşını eladan yollarım. Pazartesi gelmemezlik etme! Yemin ediyorum kapıya koyarım seni" dedi sert bir sesle
"Tamam iyi yakşamlarr" diyip kapattım. Babaannem hemen lafa girerek;
"Kim o? Ne telafisiymiş o?"
"Ne olucak emine sultan ben spordan sonra cafede arkadaşlarımla buluşcaktım. Iı oda ayağımın sakatladığına inanmadı. Bende telafi ettim." Diyerek konuşmamı bitirdim. Bir kaç saat sonra dedem eve geldi. Bacağımı öyle görünce şaşkın bir şekilde;
"Ah kızım noldu bacağına?"
Dedeme gülümser bir suratla;
"Şeey... dedecim sporda düştüm. Ama abartılcak bir şey yok." Diyip konuyu kapatmıştım. Dedemden sonra elada eve gelerek direk yanıma koştu. Korkulu bir şekilde;
"Ah nasıl nerde düştü-"
Elanın lafını keserek küçük bir öksürdüm anlasın diye allahtan babaannem mutfaktaydı. Dedemde elaya gözlerini dikmiş onu dinliyormuştu. Ela lafı değiştirerek;
"Yani keşke biraz daha dikkat etseydin."
Öyle böyle konu başka yerlere gitti. Yemeğimizi yedikten sonra ela heyecanla yukarıya çıkalım anlamında hareketler yapıyordu. Yukarıya cıkıp odamda oturmaya başladık. Ela tabi hemen konuya girdi.
"Nerde araba çarptı?"
"Emel hanımların evine giderken oldu"
"Eee sonra noldu peki?"
"Ne olucak biri hastaneye götürdü alcı cekildi."
"Hmm kim bu kişi" dedi sırıtarak.  Bende kaşlarımı hafif çatarak;
"Iıııı kim olucak, emel hanımın oğlu" dedim pat diye, bu cevabı beklemeyen ela şaşkına dönmüş tavuk gibi;
"Ne nasıl, ne zaman, adı ne, yakışıklı mı" falan filan sorular sormaya başladı. Bende olayı sakin sakin anlatmaya başladım...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 19, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Aşkın izindeWhere stories live. Discover now