Bölüm 1: YEİS

9.5K 459 57
                                    

Yeraltı Serisi'nin ikinci kitabı olan, "Yeraltı - 'Yeis'" kitabıyla bugün başlangıcımızı yapıyoruz! 

Umarım ilk kitabı kadar ilgi görür. Şimdiden bekleyen ve yanımda olmaya devam eden tüm okuyucularımı teşekkür eder, keyifli okumalar dilerim.

~~

Bölüme başladığınız tarihi ve saati buraya yorum olarak bırakabilirsiniz!

Bölüm Şarkısı: Imagine Dragons - Next To Me

***


Çaresizlik genç kadının etrafını çepeçevre sardığında, simsiyah gözlere sahip genç adam ulaşabildiği tek şeydi; fakat o ondan bile karanlıktaydı... Denizin dibinde umutsuzca çırpınmaya devam eden genç kadın, şimdi son savaşı için alevlerin içine adımını atmıştı.

Bu savaş, genç kadının ya kurtuluşu olacak ya da son savaşı.

Bölüm 1: YEİS

Kalbime yüklenen bu tarifi anlamsız korku dolu his, sanki bileklerime tonlarca ağırlıkta beton dökülüp de denize atılmışım gibi bir hisle beni dibe çekerken, dizlerimin üstünde yere çökmüş Aras'ın kollarında hıçkırıklarla ağlıyordum.

Kardeşim, canımdan çok değer verdiğim uğruna tüm dünyayı yakabileceğim Ulaş, şimdi Mete Akhoroz'un ellerindeydi ve yaşayıp yaşamadığını, başına bir şey gelip gelmediğini bile bilmiyordum. Sesini son kez duymamın hemen ardından yükselen silah sesiyle telefon kapanmıştı.

Ellerimi Aras'ın yakalarına indirerek onu ittiğimde, nefretle gözlerine baktım ve "Sana söylemiştim!" dedim, bunu kaçıncı defa dile getirdiğimi sayamamıştım bile. Sadece, defalarca kez Aras'a, "Sana söylemiştim..." diye haykırmış ve daha fazla dayanamadan bir gözyaşı silsilesine daha yakalanmıştım.

Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken, bana bir duvarı andıran yüzüyle bakan Aras'a, "Kardeşimi koruyamadım," dedim. Bu itirafım, acı bir tat bırakıyordu damağımda. Boğazımdaki yumrunun büyümesine ve nefesimin kesilmesine sebep oluyordu.

Ben... Kardeşimi koruyamadım.

Anneme söz verdiğim halde... Ona geri döneceğimi söylediğim halde...

Gözlerimi Aras'ın gözlerinden ayırmaksızın, "Nasıl?" diye sordum, sesim o kadar acınası çıkıyordu ki, nefret ettim bir kez daha duygularımın esiri olmaktan. Ellerim titrerken, parmaklarımın arasında kalan kazağını biraz daha sıktım ve "Mete nasıl kardeşime ulaşabildi?" diye sordum fısıldarcasına.

Kara kuyuları aratmayan gözleri hafifçe kısılırken, "Hadi kalk Deniz, buradan gidelim... Gerisini ben halledeceğim, kardeşini sana geri getireceğim," dedi. Sesi kilometrelerce öteden boş vaatler verircesine zihnimde yankılandı.

Kardeşini sana geri getireceğim.

Bir öfke nöbeti daha vücudumu sarsmaya başladığında, parmaklarımı biraz daha sıkarak ellerimi yumruk haline getirdim ve parmaklarımın eklem yerlerini Aras'ın iman tahtasına bastırırken, "Kardeşimi benden alan da sendin! Şimdi geri mi getireceksin?" diye bağırdım, biraz önce acınası bir şekilde konuşan ben değilmişim gibi öfkeyle dolup taşıyordu vücudum.

Parmaklarımın arasındaki kazağını serbest bırakarak ellerimi bir kez daha sımsıkı bir şekilde sıktım ve yumruğum göğsüne indirirken, "Sen... Sen kendi planlarınla Mete'ye yenildin!" diyerek bir kez daha elimi göğsüne indirdim.

YERALTI II - Yeis (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin