sweet little baby in a world full of pain

şeker prens tuz kral

"Gerçekten konuşabilir miyim Jisoo ile? Gözlerine bakabilir miyim tekrar?"

Chaeyoung ve Roseanne bana acır gözlerle baksalar da gülümseyerek kafalarını salladılar. Şimdi birisi gelmiş,Jisoo'ya konuşabilirsin diyor. Ellerini tutup yalvarsam,beni bir daha bırakma desem. Hatırla beni yalvarırım,seni nasıl sevdiğimi,öptüğümü hatırla desem.

"Hadi,Lisa'nın yanına gidelim!"

Alışveriş merkezinde kaybolan ve annesini bulan çocuğun heyecanı vardı üzerimde. Beni hatırlamasi için elimden gereken her şeyi yapacaktım. Onu o pislik yuvasından çıkaracaktım,saçlarına papatyalardan taç yapıp her gün kollarımda uyutacaktım. Yıllar önce yapamadığım ne varsa hepsini yapacaktım. Jisoo,ikimizin de para biriktirmesini ve yurtdışına kaçmamız gerektiğini söylemişti. İkimiz de part-time işler yaparak uçak bileti alacak kadar para biriktirmiştik. Gerisini Yeni Zelanda'da konuşacaktık. Tek yapmamız gereken gitmekti,bize aşağılar gözlerle bakan insanlardan kaçmaktı.

Ama o bunu yapamadı,ailesini seçti. Ailesi her şeyi öğrenince reddetti,benimle gelemedi. Korktu dövülmekten;aşağılanmaktan. Parayı bende tutuyorduk,benim ailem yoktu ve cüzdanımı karıştıramazlardı. Jisoo ailesini seçince ayrıldık,farklı yollara düştük.

Ama Jisoo'nun geleceğini ellerimle mahvetmiştim,gideceğiz diye söylemişti. Ailesini seçen biriyle gidemezdim,yapamazdım bunu. Gidip günah çıkarmıştı üstelik,bu benim gözümde ailesinin üstünlüğünü kabul etmesi demekti. Yapamadım,biz günahkarmışız gibi davranmasını kaldıramadım. Onu orada,çocukluğunda bıraktım. Kendimi asla affetmeyecektim,Jisoo beni affetse dahi buruk bir gülümsemeyle aynada kendime acıyacaktım.

"Sanırım Lisa geldi."

Roseanne cama bakıp konuşunca hemen kapıya koştum. Kapıyı açtığımda siyah küt saçlı,kaküllü ve uzun boylu bir kız bana bakıyordu. "Merhaba,ben Lisa."

"Hoşgeldin,geç içeri."

Lisa koltuğa oturmadan eğilip hepimizi selamladı. Koreli olmadığı belli oluyordu. Sessizce etrafı izlemeye başladı,fazla zayıftı. Bacak boyu çok uzundu. Gözleri kocamandı ve parlıyordu. Jisoo da oradan kurtulunca böyle bakabilecek miydi?

"Jennie sen oluyorsun sanırım. Memnun oldum. Ben Lisa."

"Ben de memnun oldum. Chaeyoung Jisoo'yu tanıdığını söyleyince tanışmak istedim."

"Jisoo."

Tek bir kelimesinden sonra gülümsedi,ama acı bir gülümsemeydi bu.

Halıya bakarak konuşmaya başladı.

"Jisoo oraya ilk geldiğinde ikimiz de 16 yaşındaydık. Hafızasını bir kazadan sonra kaybetmiş tamamen,ailesi kendi elleriyle getirdi. İstemedi,ben insanların malı değilim dedi. Bir ay kimseyle konuşmadı,yemek yemedi. Durmadan dayak yerdi müşterisinden. Neden orda olduğunu dahi bilmiyordu ki. Amcalar gelirdi,daha iyi bir iş bulamadınız mı derlerdi bizle işleri bitince. Hiçbirimiz ağzımızı açmadık,ta ki Jisoo açana kadar. Amcayı öldürene kadar tekmelemiş,zor aldılar elinden. Adam Jisoo'ya-"

Hıçkırarak ağlamaya başladığında gözlerimden süzülen yaşlara rağmen yüzümü aşağı eğmedim. İçim nefretle dolmuştu,gidip o adamı öldürmek istiyordum. Benim Jisoo'ma ne yapmıştı!

"Adam tekrar geldi iyileşince,Jisoo'ya tecavüz etti. Dövmüşlerdi ve yaraları dahi iyileşmemişti. Bir de bu olunca iyice içine kapandı,sonra bir gün burnundan kan gelmeye başladı yemek masasında. Umursamadan peçeteyle sildi,ama o sildikçe kan artıyordu."

Duyduklarımla dudaklarımı ısırarak ağlamaya başladım,benim miniğim; dokunmaya kıyamadığım Jisoo mahvolmuştu. Kendimden nefret ettim o an,ailesinden ve ona bunları yapanlardan.

"Ertesi gün doktora götürdüler Jisoo'yu. Kan kanseri olduğu ortaya çıktı. Biz kanserli insan çalıştırmayız dediler,ama ilaç parası için çalışmaya devam etmek istedi Jisoo."

Çığlık atarak ayağa kalktım. Gözüme görünen ilk şey cam vazoydu. Duvara rastgele bir şeyler fırlatmaya başladığımda bağırarak ağlıyordum. Bana seslenen kızları bile umursamadan salonun ortasına çöktüm,tek düşünebildiğim Jisoo ve acılarıydı. Bunca zamandır neleri sırtlanmıştı. Arkamdan sarılan Roseanne de benimle beraber ağlıyordu.

"Ben ne yapacağım,Jisoo'suz ne yaparım ben?"

bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
bilmezler nasıl sevdik.

-baeforgi.
♡