8. Bölüm

497 36 2
                                    

Marinette eve geldi. Hemen odasına girdi ve kendini yatağa attı. Dün gece uyuyakaldığı için sinirlendi. Astral seyahati deneyememişti. Şimdi denemek için hazırlandı ve yatağa uzandı. Aynı işlemleri yaptı.

Kendini tamamen kaptırmıştı. Yapmak üzere olduğunu hissediyordu ve yaptı. Bedeni yataktaydı ama ruhu değildi. Kendini bir ışık gibi hissediyordu. Her yere gidebilen bir ışık. Merdivenlere doğru yöneldi ve evden çıktı. Adrien'ın evine doğru ilerlemeye başladı. Aşırı gergindi. Bu efsane bir şeydi.

En sonunda Adrien'ın evine geldi. Kapıdan geçti. Adrien'ın odasına geldi. Kapının önünde durdu. Düşündü. Yapmalı mıydı? Yapmamalı mıydı? Ama Marinette kendini tamamen kaptırmıştı ve girdi. Adrien'ın koltukta oturduğunu gördü. Ona doğru gitti. Tam karşısındaydı fakat Adrien doğal olarak onu göremiyordu. Adrien televizyon ile uğraşıyordu. Marinette onun yatağına gitti ve ruhu ile uzandı. Her şeyi düşünüyordu.

Tam o sırada Adrien Marinette'e bakmak için dönüştü ve camdan çıktı. Marinette Adrien'ın yatağında yan dönüş düşünüyordu ki Adrien'ın dönüştüğünü görmedi. Kara Kediye dönüşen Adrien Marinette'in evine geldi. Camı çekti ve Marinette'i uyurken gördü. Onun yanına geldi ve neredeyse bir ölü gibi yattığını fark etti.

Marinette tam o sırada ruhu ile Adrien'ın yatağındaydı, beden olarak kendi yatağındaydı. Adrien'ın yatağından kalktı ve Adrien'ı göremedi. Hızlıca eve gitmek için ruhu ile uçuştu.

Kedi korkmuştu Marinette'i uyandırmaya çalışıyordu. Ağlamaya başlamıştı. Marinette eve geldi ve uzaktan kediyi gördü. Daha çok kediyi ağlatmadan kendi içine girdi ve heryeri ürperdi. Kediye sarıldı.

"Sana bir şey oldu sandım Marinette. Sana bir şey olursa ben yaşayamam."

Marinette'in gözleri doldu.

"B-ben iyiyim. Sadece bir şey yapıyordu- Demek istediğim hiçbir şey!"

Kedi boş boş Marinette'e baktı anlamaya çalıştı ama anlamadı.

"Lütfen kendine dikkat et prenses. Seni kaybetmek istemiyorum."

"Ben iyi olacağım. Asıl sen kendine dikkat et pisicik!"

Birbirlerine sımsıkı sarıldılar ve en sonunda ayrıldılar.

"Ben şimdi gidiyorum prenses. Seni seviyorum. Dikkatli ol."

"Ben de seni seviyorum kedicik. Sen de!"

Kara kedi Marinette'in camından atlayarak binalarda zıplaya zıplaya en sonunda evine geldi.

"Plagg, pençlere gitsin."

dedi ve yatağına doğru yöneldi. Olanları düşünmeye başladı.

"Aman Tanrım Plagg. Aşırı korktum."

"Sakin ol bir şey yok Adrien."

"Ama nefes almıyor gibiydi. Nabzı da atmıyor gibiydi. B-bu... Yani nasıl?"

"Adrien, bence uyumalısın."

"Haklısın. İyi geceler Plagg."

dedi ve yattı Adrien.

O sırada Marinette;

"A-aman Tanrım Tikki. B-ben nefes almıyor muydum o sırada? Kara kedi beni ölü olarak mı gördü?"

"Marinette, bilmiyorum ama bu çok tehlikeli gibi geldi. Kara kedi de korktu."

"Kara kedi bilmediği için doğal olarak korktu. Ama başardım. Onun yanına gidebildim. Bu mükemmel, ama bir yandan korkutucu. Neyse Tikki, artık uyumalıyız. İyi geceler."

diyip kwamisine de sarıldıktan sonra uyudular.

AŞŞIRI KARIŞIK BİR BÖLÜM OLDUĞUNUN FARKINDAYIM BİRAZ ZOR ANLAŞILIYOR YAZDIKLARIM AMA SİZ ANLARSINIZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM. SİZCE NELER OLACAK TAHMİNLERİNİZİ BEKLİYORUMM ❤️❤️

I Am Awake While SleepingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin