⇝ chapter 8 ⇝

7.4K 645 1.2K
                                    

¬last night¬

"Y/N!"
Sasha bağırdı. Yüzündeki endişe ve korku sesine de yansımıştı.

"B-bu gelen onun atı mı?"
Jean titrek bir nefes verdi. Oradaki cesetlerden biri olmaman için dua ediyordu.

Levi gözlerini sıkı sıkı yumdu. Bakmak istemiyordu.

Hange atını birkaç adım öne sürdü.
"Yaşıyor mu?"

°

Duvarların dışına yapacağınız sefere sadece birkaç gün kalmıştı. Bu süreçte yaptığınız eğitimler biraz daha azalmıştı, Komutan Erwin sefer öncesi fazla yorulmanızı istemiyordu.
Ayrıca sefer öncesi ailesini ziyaret etmek isteyenlere de izin vereceğini duyurmuştu. Belki onları son görüşleri olabilirdi.

Yaklaşan sefer öncesi düşündüğün sayılı şeylerden biri Levi'ı bir daha görememe ihtimalin oldu. Kendine güveniyordun, bir şekilde o seferden sağ salim döneceğini biliyordun, ya da öyle umuyordun. Ama kalbinin derinliklerinde ufak da olsa bir korku vardı. Bu karargaha bir daha geri dönememek, sevdiklerinle vakit geçirememek, oda arkadaşını yalnız bırakmak, ardında Marco'dan sonra bir daha kimseyi kaybetmeyi göze almak istemeyen gözü yaşlı bir Jean bırakmak ve sevdiğin adamı bir daha görememek. Bunlar sefere dair korkularının tamamını oluşturuyordu.
"Sence bu sefer nasıl olacak?"
Sasha yattığı yerden sana sordu. Her sefer öncesi çok fazla heyecan yapıyordu ve bu heyecanı 3-4 gün önceden başlıyordu. Geceleri uyuyamıyordu. Seninle sohbet etmek onu rahatlatıyordu, ona verdiğin güveni ve cesareti seviyordu. Buna ihtiyacı vardı.

"Merak etme Sasha, aynı geçen sefer olduğu gibi.. Sağ salim geri döneceğiz, söz veriyorum."
Böyle sözler vermek her zaman riskliydi. Hiçbirinizin geri döneceğinin garantisi yoktu. İnsanlığın en güçlüsünün bile.
"Çok yol katettik değil mi? Bunun karşılığını almalıyız, hayatta kalmalıyız." Sasha'nın sesinde hüzün vardı, biraz da umutsuzluk. Onu rahatlatmanı seviyordu ama yine de aklının bir köşesinden o korkunç ihtimalleri atamıyordu.
"Blouse, ne olursa olsun seni koruyacağım güven bana. Uzun bir süre benden kurtulma şansın yok, kız kardeşim." Sen ona bir kıkırdama ile söylerken onun yatağından çıkıp geldiğini hissedebiliyordun. Karanlık odada adımları senin yatağını buldu ve yanına uzandı.
"Bu gece de yanında uyuyacağım."
Her sefer öncesi yaptığı gibi, sefere birkaç gün kala her zaman yanına uyumaya geliyordu.

.✫ * ゚ ・ ゚ 。. ★. *。 ・ ゚ ✫ *.

Yaklaşan sefer yüzünden istikrarlı görevinize de ara vermiştiniz. Komutan Erwin öyle emretti, Levi da uymak zorunda kaldı. Şu son birkaç gün sizin için boş geçiyordu. Eğitimler azalmıştı, yerine getirmeniz gereken bir ceza yoktu. Şimdi ahırdaydın, seferde sana eşlik edecek olan atın yanına geldin. Ona Molly ismini vermiştin. Geçen seferde de sana eşlik eden oydu. Yelelerini okşayıp ona biraz saman verdin.

Ahıra adım sesleri doluştuğunda omzunun üzerinden kimin geldiğine baktın.
"Hey, asker Ellis."
Gelen Özel Hareket Ekibinden Eld'di. Gözde Levi takımının başarılı bir üyesi.
"Merhaba, Eld-san."
Yanına gelen uzun boylu adamın selamına karşılık verdin.
"Atlarla ilgilenmeyi seviyorsun değil mi? Seni burada çok sık görüyorum."
Sarışın adam karşısındaki atın burnunu okşarken söyledi. Daha önce onunla birbirinize selam vermek dışında pek muhabbet etmemiştiniz.
Dışarıdan Levi gibi soğuk bir görünüşe sahip olduğunu düşünüyordun, ama yine de Levi'a göre daha canayakındı, sanki.
"Hmm, evet. Bu beni rahatlatıyor. Özellikle Molly ile vakit geçirmeyi seviyorum."

[✔] ᰔᩚ 𝙝𝙚𝙞𝙘𝙝𝙤𝙪 兵長 | ʟᴇᴠɪ ᴀᴄᴋᴇʀᴍᴀɴ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin