[✔] ᰔᩚ 𝙝𝙚𝙞𝙘𝙝𝙤𝙪 兵長 | ʟᴇᴠɪ ᴀᴄᴋᴇʀᴍᴀɴ.

⇝ chapter 10 ⇝

¬discharged¬

Yaralanmanın üzerinden tam üç hafta geçmişti. Bugün tam olarak üç hafta dolmuştu ve birkaç gün içinde taburcu olacaktın. Doktora biraz ısrar etmen ve yalvarmaların sonucunda belirlenen günden daha erken taburcu oluyordun. Kendini iyi hissediyordun, daha fazla arkadaşlarından ve eğitimlerden uzak kalmak istemiyordun. Nihayet uzun uğraşlar sonucunda doktor erken taburcu olmana izin vermiş ve bununla ilgili Komutan Erwin'e gerekli raporu ve bilgileri vermişti.

Hastane kanadında tedavi olduğun süreç boyunca arkadaşların sürekli seni görmeye gelmişti ve aralarına dönmen için can atıp durmuşlardı. Ancak o günden sonra Levi ziyaretine gelmemişti. Zaten seni iki kez görmeye gelerek şaşırmıştı, açıkçası daha fazlasını beklemiyordun.

Sasha üzerinden çıkardığı geceliklerini katlarken sen çizmelerini ayağına geçiriyordun. "Taburcu olur olmaz eğitime gelmek istediğinden emin misin, bir sakatlık olmasın sonra?"

"Merak etme Sasha, gerçekten iyiyim."
Tamamen hazır olduğunda oturduğun yerden kalktın. Bugün taburcu olacağını bilen tek kişi Sasha'ydı. Senin için sabahın erken saatinde kalkıp yanına gelmişti. Şimdi arkadaşlarına küçük bir sürpriz yapmak için can atıyordun.

Beraber hastane kanadından ayrılırken adımlarınız yemekhaneyi buldu. Daha yeni yeni dolmaya başlayan yemekhaneye göz gezdirdin. Uzun zamandır buraya uğramıyordun. Her zaman oturduğunuz masaya baktığında arkadaşlarının daha yeni yerleşmeye başladıklarını fark ettin. Yüzüne geniş bir gülümseme yerleştirip onların yanına ilerlerken seni ilk fark eden Eren olmuştu. "Y/N!"
Eren'in sesiyle masadakiler dönüp sana baktı. Onlara hızlıca bir el sallarken oturduğu yerden kalkan Jean sana doğru geldi. Sana çekingence bir kucaklama verirken elleri saçlarını karıştırdı. "Burada ne işin var? Hafta sonu taburcu olacaksın sanıyordum."

"Mm ufak bir değişiklik olmuş olabilir." dedin seni kolunun altına almasına izin vererek. Beraber masaya doğru ilerlediniz. Çocukların hepsi sana geçmiş olsun dileklerini iletirken neden erken taburcu olduğunu da sormayı unutmamışlardı. Hepsine küçük bir açıklama yaptıktan sonra yemeğini almak için yanlarından ayrıldın.
Elindeki tepsiyle amirlerin masasına ilerleyen Levi seni karşısında gördüğünde şaşkın bir bakış attı. "Asker Ellis?" dedi neden burada olduğunu sorgularcasına. Ona selam verdin. "Günaydın Yüzbaşı."
Yanından geçip gittin. Sen giderken arkandan bir bakış attı. Bugün taburcu olacağını düşünmemişti, Hange'nin söylediğine göre daha birkaç günün vardı.

Amirlerin masasına ilerledi, kahvaltısına çoktan başlamış olan Hange'nin kolunu dürttü. "Asker Ellis bugün mü taburcu oluyordu?" diye sordu. "Erwin sana söylemedi mi?" diye cevap verdi Hange ekmeğinden büyük bir ısırık alırken.
"Hayır."

.✫ * ﾟ ･ ﾟ ｡. ★. *｡ ･ ﾟ ✫ *.

Eğitim sahasında sıraya girip Kaptan Levi'ın gelmesini beklediniz. Connie, taburcu olduğun ilk günde onun eğitimine denk gelmenin ne kadar talihsiz bir durum olduğunu söyledi. Kendini sakatlama ihtimalin olduğunu falan düşünmüştü. Jean eğitime katılmanı istememiş, Sasha onların seni rahat bırakmasını zaten bunun hakkındaki konuşmayı gelmeden önce yaptığınızı söylemişti.
Kendi aranızda öylece konuşurken eğitim sahasına gelen kısa boylu adamı ilk fark eden Armin olmuştu. "Heichou geliyor." dedi, dağınık sıranın bir an önce nizama girmesi için.
"Günaydın veletler." dedi Levi karşınıza dikilirken. Gözleri bir ip gibi dizilmiş sırayı taradı, seni gördüğünde tek kaşını kaldırarak baktı.
"Oi, sen!" dedi. Gözleri sana sabitlenmişti.
"Evet efendim?" diye cevap verdin.
"Senin burada ne işin var?" Sana doğru birkaç adım attı. Şimdi tam olarak karşında duruyordu.
"Keşif Birliği'nin bir üyesi olarak olması gerektiği gibi eğitimlere katılıyorum efendim."
Cevap verirken kendinden emin duruyordun, ayrıca yüzüne yerleşmiş küçük bir ukala ifade de vardı.
"Erwin tamamen iyileşmeden sana sahalara geri dönemeyeceğini zaten söylemiş olmalıydı." Erken taburcu olman yetmezmiş gibi bir de eğitime katılmanı gerçekten beklemiyordu Levi.
"Komutan Erwin'in durumumdan haberi var Yüzbaşı, eğitimlere katılabilirim." dedin ifadeni bozmadan. Gerçekten ona karşı yüzünde herhangi bir hayranlık belirtisi barındırmak istemiyordun. Şu an karşında dikilip doğrudan gözlerinin içine bakması seni heyecanlandırmaya yetse bile, artık daha fazla ona olan ilgini dışarı vuramazdın. Bunu hak etmiyordu.
Levi bir şey demeden sana baktı, dudaklarının arasından yine o klasik tch sesi çıktı. Topuklarının üzerinde dönüp senden uzaklaştı.