1. sayfa

14 3 0
                                    

Bir varmış bir yokmuş,
Allah'ın kulu çokmuş.
Kulların bilgisayarları, tabletleri yokmuş.
Derken zamanla her şey değişmiş.
Bilgisayarlar, tabletler var olmuş; çok olmuş.
Kullarıda bilgisayarlara tabletlere kul olmuş.
Şehir şehir içinde, insan insan peşinde. Tablet küçük elif'in elinde.
Elif  21. Yüzyılın içinde türlü türlü oyuncak bebeklerin, kitapların olduğu bir evden çok televizyon, tablet ve telefonların yoğun olduğu evde yaşarmış. Elif tablet ve televizyonun olduğu bu evde çok ama çok  mutsuzmuş. Yalnız kalmaktan o kadar çok bıkmış ki evdeki tek ses cansız aletlerin çıkardığı yapay seslermiş. Elif'in kulakları yapay sesleri duymaktan çok yorulmuş. Gözleri mi gözleri de renkli ekrana bakmaktan kan çanağına dönmüş. Hele ayakları oyun oynamaktan değil televizyon karşısında oturmaktan onu taşıyamaz olmuş. Yine günlerden bir gün tabletini eline alan elif  çok sevdiği şeker oyununu oynar oyuna öyle bir dalar ki evdeki tıkırtıları dahi duyamaz birden ışıkların kapandığını fark edince korku dolu gözlerle tabletine sarılıp Anne! Anne! diye bağırdığı sıra da teyzesi elinde doğum günü pastasıyla odasına girer. Elif, hem şaşırır hem de çok mutlu olur. Pastasını yiyip bitirince hediyeleri açmaya başlar. Hediye paketlerinin bir tanesinin içinden pilli sarı bir bez bebek görür. Pilli bebeği alıp bir gün oynadıktan sonra onu da diğer oyuncakları gibi oyuncak sepetine atarak tekrar tabletiyle oynamaya başlar. Buna üzülen pilli bebek aniden elif'in karşısında dikilir.
Elindeki tableti alarak
"Neden benimle oynamıyorsun.? " der ve elif'in cevap vermesini beklemeden onu tabletin içine hapseder....

Zamanın Çocukları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin