"Araba aniden durduğunda gördüğüm tek şey karanlıktı
Anahtarı tekrar çevirmemle motorun ciyaklama sesi çıkıyor. Aşağı indiğimde etraf çok sessiz . Ev, araba, şehir ışıklarından uzak ıssız bir yol . Bunu düşününce içime ülperti geliyor .Kaputu açıp soruna bakıyorum:
-Herşey yerinde görü- kablo nerde?
Buji kablosu kesilmiş görünüyor yerinde ise bi tel var.
Nası olabileceğini düşünürken o tanıdık öksürme sesini duydum-Yanlız değilim
Döndüm ve onunla yüzleştim"
Uyandığımda saat gecenin 3'ü . Son görevde başıma aldığım darbe yüzünden aldığım ilaçlar uyku düzenimi dayanılmaz kılıyor. Ne uyuyabiliyorum ne uyanabiliyorum...
Kahvaltımı hazırlarken çalan telefonla irkilmiştim
-Jane Rizolli , buyrun
-Günaydın bayan Rizzoli umarım uynadırmadım
-Ah yo hayır uyanmıştım , pardon kimsiniz
-Ah evet , ben SDPD müfettişi Robert Walsh en erken uçakla buraya bekleniyorsunuz
-Pardon ne için?
-Son attığımız mail i okumadınız mı?Telefonu omzuma sıkıştırıp bilgisayarımı açtım . İşte burda
--San Diego Polis Departmanı--
Bayan Jane Rizolli , size 2014 2015 ve 2016 da yaşanan cinayetlere uzun bir aradan sonra bir yenisi eklendiğini üzülerek belirtmek isterim. Detayları burda konuşmak için sizi en kısa zamanda San Diego ya bekliyoruzJames Walsh
-Bayan Rizolli?
-Ah evet burdayım
-Yanıtınız?
-Geliyorum.Karanlık bastığında San Diego'ya varmıştım. Bu şehrin bu ıssız nemli boğuk havasını her içime çektiğimde babam aklıma geliyor . Onu son gördüğümde ona söylediğim nefret dolu sözler , son kez bana baktığında içindeki kırgınlık.
Gözlerim dolduğu için önüm puslu görünüyordu . Arabayı sağa çekip aniden hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
-Baba çok özür dilerim her şey için söylediğim her şey için çok özür dilerim
Nefes alamıyorum baba . Aldığım her nefeste içime seni de çekiyorum . Boğuluyorum baba nolur geri dön gerekirse beni de al ama nolur geri dön . Çok canım yanıyor baba aldığım her nefeste canım daha çok yanıyo diri diri gömülüyorum baba nolur geri dön , lütfenBi süre kafam direksyonda ağladıktan sonra emniyet merkezine sürüyorum
Her yolda anılarım var. Çocukluğum burda , babam burdaİçeri girdiğimde fısıltılar başladı. Hiçbirşeye tahamül edemezken insanlar nasıl bu kadar acımasız olabiliyor
-....John Rizzoli nin kızı bu mu
-babasına benziyor
-babasının izinde çünküBabam öldükten sonra doktorluğu bırakmıştım. Babamı kurtaramadıktan sonra diğer insanların bi anlamı kalmamıştı.
Anlamımı yitirmiştim. Hastaneden bi süre ayrılıp L. A e yerleşmiştim . Annem polisti . Beni yanında istese de ben L.A de polis ve ajanlık eğitimimi tamamlamıştım . Burdakiler ise gençliğimi hatırlıyordu-Jane hoşgeldin
Kafamı salladım. William beni annemin ofisine götürürken etrafı inceliyorum
-Herşey bıraktığım gibi onun dışında herşey aynı
-Jane sen gittikten sonra annen büyük bi boşluğa düştü sen onun tek tesellisiyken onu bırakıp gitmen çok bencilceydi
-Bak bu benim hayatım ve benim doğrularım sırf senin sevgilin üzgün diye kendimden vazgeçicek değildim
-Ne saçmalıyorsun
-Onunla yattığını biliyorumSağa dönüp annemin ofisine girdim . Hiç değişmemişti
-Emniyet amiri Amanda Rizoli
-Jane burda olduğuna inanamıyorum . Aman tanrım çok güzelsin babana benziyosunBunu söylediği anda yüzüm düştü . Bi insan bile bile neden birinin canını yakar ki
-Özür dilerim
-Önemli değil
-Sorgu odasına geçelim miSola döndüğümüzde düz bi koridora giriyoruz.
-2014 2015 ve 2016 da işlenen seri cinayetleri hatırlıyorsundur . Kurbanı yakalıyor misinayla boğuyor kafalarını çekiçle eziyor evine götürüp ayalklarını kesiyor . Bunlara yeni biri eklendi. Clive Morin ancak bu kez ayaklarını kesmeye vakti olmamış
-Neden
-Çünkü rahatsız edilmiş