Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kurban olurum sana yarim, üzme artık kendini nolur..."
Berham saatlerdir yaptığı gibi ağlayan Devran'ı teselli etmeye çalışıyor, Devran ise onu umursamadan göğsünde ağlıyordu. Ara sıra taze yarasına çarpan kol canını yaksa da ses etmiyordu esmer olan. Biraz daha üzmek istemiyordu sevdiğini.
"Ama bana neden söylemediler ki Berham. Hadi Feride'yi geçtim, korkmuştur o benden...Ama ablam..O bana bunu nasıl yapabildi Berham? Nasıl sakladı gözümün içine baka baka."
Burnunu çekip kaslı göğüse biraz daha sokulduğunda esmer olan üzüntüyle baktı sevdiğine, yaptıkları tabi ki yanlıştı ama kendini bu kadar harab etmesine ne gerek vardı. Bu aralra iyice duygusal olmaya başlamıştı. Kadın olsa özel gününde diye düşünebilirdi, ama bunca yıllık Devran neden birden bebek gibi her şeye ağlar olmuştu? Psikologa gitmeyi de reddetmişti zorla götürecek hali yoktu ya.
Aklına gelen fikir ile yerinde biraz kıpırdandı ve Devran'a doğru eğildi. ''İlayda'yı arasak olmaz mı Devran? Gelsin buraya ne söyleyecekse söyle ona konuşun. bir şey olursa yanında olurum."
Devran sanki çok yanlış birşey söylemiş gibi dikleşip kafasını iki yana salladı. Sonrasında kafasını tekrar sert göğüse bıraktı. Tekrar yaraya çarpan kolu ise bu sefer altındaki adamı inletmişti. Bunun üzerine Devran hızlıca kafasını kaldırıp sevdiğinin yüzüne bakarken Berham kendine küfür etti.
"Ne oldu." Dedi dehşetle. Berham kafasını iki yana salladı. "Birşey yok güzelim gel hadi sarılalım geri." Devran kafaaını olumsuz anlamda sallayıp gömleğinin düğmelerine saldırınca ona engel olmadı. Hızlı hızlı çözülen düğmeler açıldığında gördüğü upuzun pekte derin olmayan üzerinde kurumuş kan izlerini taşuyan bölgeye baktı ve gözlerini büyüttü.
"Kim yaptı." Dedi, sesi öyle güçsüzdü ki. "Devran boşver onu acımıyor" Sarı tüylerle kaplı eller yaranın üzerinde dolanırken bir damla yaş oturdukları kilim benzeri şeyin üzerine düştü.
"Çok acıdı mı?" Bir bebek gibi konuşurken Berham dudaklarını birbirine bastırıp sarı saçlara götürdüğü ellerini oynattı. "Acımadı yavrum ufak bir çizik sadece"
Devran bir süre sargı çizikle bakıştı. Ciddi birşey olmadığını biliyordu. Olsaydı buraya kadar gelemezdi. Ama Berham'ın parmağına diken batsa onun canı acırdı ki, hiç dayanamazdı sevgilisine.
Hızlıca ayağa kalkıp mutfağa koştu ve bir kaba su doldurup tekrardan odaya döndü. Aşırı yorgundu. Biraz uyku için herşeyini verebilirdi ama şuan onu umursayacak durumda değildi. Yere oturup emekleyerek dolaba ilerledi ve içinden beyaz bir tişört çıkartıp Berham'ın yanına döndü. Ona laf anlatamayacağını bilen Berham ise sessizce oturuyordu. Beyaz tişörtten bir parça kopartıp suya batırdı ve yarayı yavaşça silmeye başladı. Esmer olan ifadesizdi çünkü canı acımıyordu.
Sarışın ıslak bezi birkaç kez daha sürttüten sonra çekip yaranın üzerini bir kez öpütü ve beyaz tişörtten uzun bir parça koparıp esmerin beline doladı. Berham gülümseyerek izliyordu sevgilisini. Onu ne kadar sevdiğini düşünüyordu. Onun için herşeyi göz alabilirdi. Ölümü bile...
"İşte oldu. " Daldığı düşüncelerden gerçekliğe döndüğünde kendisine gülümseyerek bakan sevgilisine gülümsedi ve elleriyle yerden destek alarak yavaşça kalktı. Devran da ona eşlik ettiğinde iri ellerini sarışın yüze çıkardı ve baş parmakları ile yanaklarından dudak kenarlarına doğru okşadı. Ufak bir teşekkür mırıldandıktan sonra kiraz dudaklara sıkı bir öpücük bıraktı. Devran artık gülümsüyordu. Onu güldürdüğü için Berham da gülmüştü. Bir süre sebepsizce güldüler.
Devran iri ellerden kurtulup yatağa doğru yürüdü ve kendini bırakıp kalın yorganın altına girdi. Her zaman yorgan ile uyumayı sevmişti iki kat daha rahat hissediyordu. Bir elini zorlukla yorgandan çıkartıp kendisini gülerek izleyen sevgilisine uzattı ve açıp kapattı. Bu "gel" demek oluyordu. Berham gülmeye devam ederek yatağa yürüdü. Yarasına dikkat ederek yatağa yattı. Sarışın anında göğsüne doğru sokuldupunda sarı saçlara öpücüklerini dizdi. İkisi de dış dünyadan soyutlanmıştı artık. Dünyada sadece o ikisi vardı.
...
Çok bir açıklama yapamayacağım çünkü aşırı uykum var. Sonra panoya birşeyler yazacağım.
