8. Sınıf öğrencisi Gece hergün evden saat 9 da çıkıyodu. Ablası da saat 9 da çıkıyodu. Ablasının adı Güneş. Ablası dediğime bakmayın çoğu zaman ikiz gibiler. Çünkü Güneş 9. Sınıf öğrencisi. Güneş okula okulun forması olan pantolonunu ve tişörtünü giyip çıktı evden. Herşeyden önce size o lanet günü anlatmak istiyorum.
Gece 7, Güneş ise 8 yaşındayken babaları eve içerek geldi. Kızlar içki nedir bilmiyolardı ama babalarından korkuyolardı. Anneleri Emel bi akşam koşarak kızların yanına gitti. Odalarına soktu ve " Ben diyene kadar burdan çıkmayın!" Dedi. Güneş bişeyler olduğunu ve konunun babaları olduğunu anlamıştı. Dolabın kapağını açtı.
+Gece buraya gir ve sakın sesini çıkarma ben sana söylicem ne zaman çıkman gerektiğini.
-Peki sen?
+ Boşver anlatırım sonra
Güneş korkuyla odada biraz oturup ne yapabilirim diye düşünmeye başladı. Bi süre sonra annesinin çığlığı ve ardından yaşanan sessizlik Güneş'i korkutup terlemesine yani sitrese girmesine yetti de arttı. Güneş hızla kapıyı açtı ve salona koştu. Gece onu yanlız bırakmak istemiyodu dayanamayıp Güneş'in arkasından koştu. Kızlar dona kaldı. Çünkü anneleri yerde yatıyodu ve babasının elinde de kanlı bıçak vardı. Babaları elindeki bıçağı bıraktı ve ağlamaya başladı. Güneş ve Gece annelerinin verdiği kolyeleri tutup balkona çıktılar ve " Yardım ediiiiin anneme bişey olduu" Gece bunun faydalı olmadığını fark edip aşağı çıplak ayakla koştu ve çok büyük bi çığlık attı. "Yardım ediiiiiiin anneme bişey oldu LÜTFEEEEN" teyzeleri Melek hemen karşı binadan çıkıp geldi.
+Gece ne oldu annene?
Gece burnunu çekti gözyaşlarını sildi ve
-Bilmiyorum yerde kırmızı bişey vardı annemin karnından çıkıyodu.
Melek yukarı eve koştu. Ambulansı aradı. Melek teyzeleri kızları da alıp hastaneye gitti. Kızlar kolyelerini yanyana tutunca kalp ortaya çıkıyodu ve üstlerinde doğum tarihleri yazıyodu. Hastanede doktor bi odadan çıktı kan gerektiğini söyledi. Emel'in kan grubu A pozitifdi. Kızlardan kan alınması gerekiyodu ama onlarda çok küçüktü. Emeller 3 kardeşti. Emel'in ve abisi Murat'ın kan grupları aynıydı. Ama murat antalyadaydı onlar ise İstanbulda. Yeterli olmasada biraz kan bulunmuştu. Fakat Emel çok ağır yara almıştı. Yaklaşık 1 saat sonra doktor başınız sağolsun hastayı kaybettik dedi. Melek saatlerce ağladı. Güneş ve Gece annelerinin sedyeyle götürüldüğünü gördüler. Koştular annelerinin yanına
+Annecim, annecim bak ben geldim. Gecede yanımda lütfen gözlerini aç.
Ama anneleri Emel maalesef yaşamını yitirdi. O babaları olcak adam hastaneye geldi. Gece annesiyle ilgilenirken Güneş babasına yaklaştı. Babasıda eğildi. Güneş önce gülümsedi sonra hayatındaki tüm negatifliğiyle sert bi yumruğu babasının gözünün üstüne geçirdi. Babası sinirlendi tokat atmak istedi ama Gece buna izin vermedi babası da buna çok şaşırdı. Çünkü Gece babasına en yakın kişiydi.
+Gecem neden bana böyle yapıyosun?
-Bana Gecem deme adımı pisletiyosun. Ayrıca sen bizim eve ne zaman içerek geldin. Annemi seni döverim diye tehdit ettin o zaman sen benim için bi baba değil bi cani oldun.
Derken gözleri doldu. Gece ve Güneş'in tek dayanağı annelerinin verdiği kolyeler ve birlikte atan kalpleriydi...