Gizli Katiller Bölüm 4

268 40 0
                                    


(Kamera sahil kenarını gösterir)

Aracını hırçın bir süratle sürdükten sonra sahil kenarına geçer.Oturur kaputunun üzerine,seyreder dalgaların kıyıya vuruşunu,hisseder rüzgarın kulaklarında iniltisini,soğuk hisseder bedeninde,yalnızlığı hisseder...

Mahkum eder daha doğrusu bunlara kendini,zihninne takılan kelepçelerin esiri olur.Çok alışmıştır buna...çünkü kendini mutsuz hissedince ona yakın oluyordur...

Ali bu düşüncelerle uğraşırken bir araç hızla yanaşır ve Ali'nin arabasının bir kaç metre gerisinde durur.İçerisinden Yavuz iner.Sertçe kapıyı kapatır ve Ali nin yanına sinirli bir o kadar da endişeli bir şekilde gelir...

Yavuz:(Sert bir mizaçla)Derdin ne senin hee...!!!

Ali:(Somurtkan bir yüz ifadesi ile)Hoşgeldin...!!

Yavuz:(Saçını karıştırır sinirle)B-bak telefonda neler dediğinin farkındamısın sen!!!

Ali:(Ciddi bir şekilde)Daha önce yani Baharla ilgili bir konu açıp senin canını acıtan oldu mu?

Yavuz:(Kaşlarını çatar)N-Ne alakası var....ayrıca sanane bundan...!!

Ali:Bahar....Bahar(Kaputun üzerinden kalkar ve bir kaç adım ilerler)İsmi bile aramızda geçince tüylerin diken diken oluyor demi...Bi de bunu koz olarak sana karşı kullanıldığını düşün...hem de zevk uğruna...sadece zevk!!!

Yavuz:(Ali nin yanı başına gelir)B-bahsettiğin konunun Baharla ne alakası var!!

Ali:(Yanaklarından süzülen göz yaşlarını parmak uçlarıyla siler)Çok alakası var...hem de çok...(yutkunur)çünkü ikimiz de haddinden fazla...hatta bu durumu ifade ederken kullandığım,kullandığımız kelimelerden fazlaca tiskiniyorum.Ve düşünsene;Birisi geliyor ve bununla alay ediyor...hem de çok acımasızca,ne yaparsın,soruyorum sana ne yaparsın oturup aciz kulların yaptığı gibi özür dilemesini mi beklersin...

Yavuz:(Dişlerini sıkar)(Kafasını iki yana sallar)hayır...beklemem,bekleyemem bu bu bana aykırı...

Ali:(Acı bir tebessümle karşılar)Bende...ve bugün...Nazlı o kadar canımı acıttı ki,o kadar hissettim ki o acıyı...(derin bir iç çeker)Ben unutmuştum onun o halini...tekrar hatırladım...

Yavuz:(Birkaç adım yanaşır)Bak Ali bunlarla elbet yüzleşecektin,sen bir doktorsun-

Ali:Böyle değil,böyle olmaz,hem ben ona güvenmiştim...uzun bir zaman sonra ilk defa bir kadınla çay içtim,tatlı yedim hem de...onun en sevdiği tatlıyı yedim...ama insanlar hep mi yanılgıya düşürür,yoksa ben mi alıştım...

Yavuz:(Kafasını yukarı aşağı sallar)Eyvallah,dediklerinde haklısın...hem de sonuna kadar...fakat bunu böyle çözemeyiz...hem sen demiyorsun,(tek parmağı ile başını kaşır)aah neydi senin şu yazar,HE!!Hemingway onun sözü gelsin aklına. ''Birine güvenip,güvenemeyeceğini anlamanın en iyi yolu ona güvenmektir!''Evet güvendin fakat umduğunu bulamadın!Her zaman olur oğlum bu...her zaman!

Ali:Bu sefer başka Yavuz!!!(Birden ciddileşir kalkar ayağa,deniz kenarına yürür iyice dibe gelir,arkasından Yavuz da titreyen adımlarla gelir)Aklımdan çıkmıyor sanki marifetli bir şey yapmış gibi bana ''Seni test ettim ''demesi...

Yavuz:Sakin ol!Sadece sakin...bak nefsine hakim olamıyorsun...anlıyorum!!!Fakat-

Ali:(Ciddi yüz ifadesi ile Yavuza dönüp)Hakim olmanın tek yolu var o da(Soğuk kanlılıkla)Nazlının ölümü...Nazlıyı öldüreceğim!!!

Yitik KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin