Tam gitmek üzerelerdi ki Defne:
-Oltam ağırlaştı,dedi. Amca hemen oltayı aldı ve çekti. Döndürdü döndürdü ve kocaman bir balık çıktı. Hemen kovaya attılar ve eve doğru yola çıktılar. Tam evin kapısının önüne geldiler Defne bayıldı. Amcası telaşla Defne'yi yükledi ve hızlı hızlı zili çaldı. Berna kapıyı açtı:
-Hoş geldiniz.Ne yaptınız baka... Defne ne oldu sana,dedi. Hemen acil servisi aradılar. Ambulans hemen geldi ve Defne'yi sedyeye bindirip taşıdılar. Herkes telaşla koşuşturuyordu. Siren acı acı çalarken Berna gözyaşları içindeydi. Sonra hızlıca hastaneye gittiler. Doktorlar durumun mühim olmadığını söyledi. Zaten kanser hastalarında böyle fenalaşmaların olabileceğini ve bunlara çok telaşlanmamalarını söyledi. Sadece en yakın hastaneye götürmelerini rica etti. Berna ve Faruk biraz rahatlamıştı. Ama dışarı çıktıklarında kapıya kulağını dayamış olan Defne'yi görünce duyduğundan çok korktular. Hemen Defne konuştu:
-Anne siz geç kalınca kapıya gittim anahtar deliğinden size baktım. Zaten siz de geldiniz,dedi. Onlar rahatlarken Defne yine konuşmaya başladı:
-Bugün lunaparka gidelim mi amca,dedi. Amcası tabi kabul etmişti. Ona göz kırparak:
-Tamam,prenses,dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK HAYALİM
Short StoryKanser bir çocuğun umut dolu macerasını okumaya ne dersiniz? Kanser olan Defne en başta bir sürü yanlış teşhise uğradı. Bunların sonunda doğru teşhis konulduğunda kanser son evresine ulaşmıştı. Minik Defne babasını bir iş kazasında kaybetmişti ve o...