''H....Hyung biz neredeyiz ? ''
''Bilmiyorum Tae biz en son...... en son ne yaptık? Hatırlayamıyorum.''
''Sistemi yeniden başlattın hyung bunu hatırlamıyor musun?''
''Hayır hatırlamıyorum.Neden hatırlayamıyorum? Tae ne oldu bana? ''
Taemin endişeliydi çünkü Jinki garip davranıyordu.Buna anlam veremiyordu.Ama şu an bu çok da önemli değildi.Önemli olan nerede olduklarıydı.Taemin burayı zindana benzetmişti.Kimse yoktu.Ama bir sorun vardı.Taemin nasıl yakalandıklarını ve buraya nasıl geldiklerini hatırlamıyordu.Sanki duvarlar üstüne geliyordu.Yere çöktü ve gözlerini kapattı.'HAYIR!!!' diye bağırdı.
''Tae zaten bu şey susmuyor bir de sen bağırıyorsun! Sessiz ol! ''
''Bir dakika biz yakalanmadık mı?''
''Tae uyumuşsun.Ne gördün rüyanda? ÜFF ne diyorum ben gel de bana yardım et! Şunu susturalım.''
Artık çok geçti.Karşılarında iri yarı iki tane görevli duruyordu.Taemin sinirlendi çünkü Jinki'ye hiç yardımcı olamadığını düşünüyordu.Çantasından iki tane iğne çıkartıp adamların üstüne yürüdü.Onlar harekete geçemeden Taemin iğneleri batırdı ve adamlar yere yığıldı.Ve onları yumruklamaya başladı.Taemin sinirlendiğinde gözü hiçbir şey görmezdi.Jinki Taemin'i adamlardan ayırmaya çalışıyordu.
''Lee Taemin! Dur artık!''
Taemin adamı yumruklamayı bıraktı ama siniri geçmemişti.Yanında duran çantasından büyük bir taş alıp kapıya fırlatmak istedi ama taş duvara çarptı.Artık ses çıkmıyordu.Taemin'in taşı attığı yer kırılmıştı ve içinde bir sürü düğme vardı.Jinki hemen oraya yöneldi.Taemin'in siniri geçmiş yüzüne bir çocuk gülümsemesi yerleşmişti.Çünkü bu sefer bu görevde işe yaradığını düşünmüştü.
''Taemin sen...... sen bir tanesin! Hadi hemen içeri girelim.''
Victoria:Jinki iyi iş çıkardın sizin tarafta görevli az ama yinede elinizi çabuk tutun.İçeride bölümler var.Sizi yönlendirdiğim bölüme gidin.
**
Kibum şu an Jinki ile iletişim kurmaya çalışıyordu.
''Jinki hyung belgeyi ararken en azından bir şeyler söyle sap gibi kaldım burada...... Oh! Tamam, galiba şu kablo................ Ya Hyung! Bu kabloların hepsi aynı renkte!...... Tamam geliyorum.''
''Ne oldu Kibum?''
''Jonghyun hyung ben Jinki hyung ile yer değiştireceğim beni kollayın''
İkiside kafa salladı.Yer değiştirmek çok riskliydi çünkü birbirlerine yakın değillerdi.Ama onlar için bu riskli değildi.Kolayca yer değiştirdiler.Jinki bu kapıyla uğraşmaya başladı ama bunda ki kablolar renkli değildi ve kalınlıkları aynıydı.Bu kapı Jinki'yi zorlayacak gibiydi.Kibum ise Taemin ile dosyalara bakınmaya başladı.Taemin bir şey buldu merakına dayanamayıp kapalı olan dosyayı yırttı ama bu dosya G.H eyaleti ile ilgili değildi.Bu belge kendileri ile ilgiliydi.
''K-Kibum hyung b-b-bun...''
''Taemin ne kekeleyip duruyorsun ver bakıyım şunu ''
Kibum dosyayı Taemin'in elinden hızlıca aldı.Ve dosyanın içini açıp okuduktan sonra ağzı açık kaldı.Bunu hemen diğerlerine bildirmesi gerekliydi.
Victoria:Kibum ve Taemin, Başkan bana belgenin hangi renkte olduğunu söyledi.Şiddetle uyardı kimse onu açmayacakmış.
SHINee üyeleri sadakatliydi.Yani bunu açmazdı.
''Bu belge noonanın bahsettiği özelliklere uymuyor ama... bu bizimle ilgili. Biz ona ne yaptık ki? Neden böyle bir şey yaptı Başkan?''
''Kibum hyung bence görevden çekilelim Başkan bizi buraya öldürtmeye göndermiş zaten hareketlerinden belliydi bizi KANDIRDI!''
Kibum hiçbir şey yapmadan sadece dosyaya bakıyordu.Çünkü o dosyada resmen SHINee'nin ölüm fermanı imzalanmıştı.Ama içinde yazan sadece bu muydu?
''O zaman Başkan'ın aradığı belge ne? Peki neden bizi gönderdi? Yoksa bunu bulacağımızı biliyor muydu? Bize oyun mu oynadı? Öyle bir belge yok muydu? ''
''Soru sormayı kes hyung! Artık buradan çıkmalıyız belli ki bize oyun oynamış hemen diğerlerine haber verelim!''
Kibum çok şaşkındı.Taemin'in dediklerini duymuyordu.Taemin ise Kibum'u çekiştirerek dışarı çıkarttı ve o sağlam kapıyı kapattı.Ama Kibum hareketsiz duruyordu çünkü Başkan onlara ihanet etmişti ama neden? Kibum'un kafasında bir sürü soru işareti dururken Taemin ise sinirden çılgına dönmüştü.Görevlilere yakalanmadan Kibum'u çekiştirerek diğerlerinin yanına gittiler.Jinki kapıyı daha açamamıştı.
''Buradan hemen çıkmalıyız size arabada anlatırım burada öleceğiz!''
''Hey Taemin! Ne saçmalıyorsun yine sen? Kibum'a ne oldu neden hareket etmiyor? ''
''Size hadi dedim hemen çıkmalıyız buradan!''
Üyeler ne olduğunu anlamasa da Taemin'in peşinden gittiler.Zorda olsa yakalanmadan dışarı çıkabildiler.Artık Kibum'u sürükleyen Jonghyun'du.Arabaya koşarak giderken Ailee'ye rastladılar.Onuda Minho sürükleyip arabaya hızlı adımlarla gittiler.Ailee buna anlam verememişti.Giderken hep sorular soruyordu.
''Neler oluyor? Neden beni sürüklüyorsun? Yoksa belgeyi buldunuz mu? Yoksa sizi tanıdılar mı? Kibum'a ne oldu? Taemin neden bu kadar sinirliyken siz boş gözlerle bakıyorsunuz?''
Sonunda Ailee susmuş cevap bekliyordu.Ama kimse yanıtlamadı.Arabaya geldiklerinde Victoria şaşkına döndü.
''Çocuklar ne oldu?''
''Bizde anlamadık noona.Taemin bir şey bulmuş ve bizim hemen oradan çıkmamız gerektiğini söyledi bence bunu Kibum ve Taemin'e soralım.''
Taemin derin bir nefes alıp anlatmaya başladı.
