kelimeler ruha dokunur bazen

276 30 8
                                    

"Şiirler besledim büyüttüm. Hayatımın en güzel anlarında hep senin için çabaladım. Gözlerin hep benim için açıldı sabahları bu leş kokan dünyaya ve ruhun hep yorgun bedenimi sarıp sarmaladı, seni tanıdım ve nefeslerimin tek sahibini sen yaptım o saatten sonra. Hatırlar mısın ilk seviştiğimiz geceyi... Kollarımda öyle huzur içinde uyuyordun ki zihnime dolan o kelimeleri kalkıp dökmeseydim kâğıtlara, yazık olurdu kirpiklerine çarpan her bir harfine. Gözlerime baktığın ilk geceyi anımsıyorum şimdilerde, tüm bedenim titremişti arsızca, sen tanımadığım insanlara gülümsemeni fütursuzca dağıtırken."

Ellerim titriyordu. Dizlerim acımaya başlamış, gözlerim yanıyordu. Derin bir nefes almaya çalıştım fakat öyle zorlanıyordum ki bunu yaparken bile, sanki hayatım boyunca nefes almayı hiç becerememişim de şimdi kendimi zorluyormuşum gibiydi. Gözlerimi kapattım. Yanaklarımdan süzülen yaşlara aldırmadan dizlerimi açıp yere tamamen oturdum ve Chanyeol ile göz göze geldiğim ilk geceyi hatırlamaya çalıştım.

Günün son dersinden sonra arkadaşlarımla kampüsün yakınlarındaki en sevdiğimiz kafede kafamızı dağıtmaya çalışıyorduk. Kyungsoo henüz gelememişti ve gelebileceğinden şüpheliydim, onun yokluğu beni her zaman olduğu gibi tedirgin ediyordu. O güne dair yaşadığım her duyguyu öyle net hatırlıyordum ki şimdi bile oturduğum bu soğuk evde o günün sıcaklığını ve bundan nasıl bunaldığımı hissedebiliyordum.

"Bay Kang yine canımıza okudu!" diyerek masaya çöken Jongdae ve onun bu haline kıkırdayarak karşılık veren Minseok ve Yixing her daim olduğu gibiydi. Sıradan bir gün ve sıradan bir şekilde günü kapatmaya çalışmamız. Hayatımda her şey çok normaldi. Jongdae hocalara ve ödevlere yakınıyor, Minseok usul usul gülüyor Yixing ise her zaman kendine oyalanacak bir şeyler buluyordu. Bazen o günlere olan özlemimi her zerremle hissediyor ve yıllar önce o güne dönebilmeyi diliyordum. Normal hayatıma.

"Her dersten sonra aynı şeyi söyleyerek aklımızı çelip bizi içmeye getiriyorsun!" diye çıkıştım Jongdae'ye. O da sinsi bir şekilde sırıtarak bana karşılık verdi. "Sen de dünden razısın ama."

Başımı iki yana sallayıp bana doğru eğilen adamı omzundan yavaşça ittirdim ve arkama yaslandım. Canlı müzik için hazırlık yapılan sahneye baktım. Tam kafenin ortasında oturuyorduk, yerden fazla yüksek olmayan sahne tam karşımda duruyordu. Daha önce orada olmadığından emin olduğum bir bateri getirilmişti sahnenin sol köşesine. Ne çok geride ne de çok önde duruyordu. Sahnenin tam ortasına ayaklı bir mikrofon konulmuştu. Görünüşe ve yapılan hazırlıklara bakılırsa bu gece önemli birisi geliyordu.

Bu sahneye birçok kez çıkmıştım. Devamlı gelen bir sanatçıları yoktu ve gecelik ücret karşılığında şarkı söylediğim zamanlar olmuştu. Oldukça amatör sayılırdım ama yine de hep iyi iş çıkarttığımı söylerlerdi.

Mikrofon ayarlarıyla uğraşan Jongin beni fark ettiğinde elimi kaldırıp selam verdim. O da yaptığı işe bir ara verip sahneden indi ve bize doğru geldi. Bir yandan da tezgâhın arka kısmına bakışlar atıyordu. Junmyeon dudaklarında bir ıslıkla mutlu mutlu bardak siliyordu. Onun bu hali gülümsememe neden olmuştu. Bugün keyfi yerindeydi demek.

"Bugün yeni birisi geliyor, afişleri gördünüz mü?" Başımı iki yana salladım. Görmemiştim, görebilmiş olmayı dilerdim.

"Ben gördüm, epey ünlü birine benziyor." Yixing sırtını yasladığı sandalyeden çekip masaya eğildiğinde ona baktım. Epey heyecanlı görünüyordu.

"Evet, onunla haftanın üç günü için anlaşma yapmak öyle zordu ki" Jongin o anları unutmak istermişçesine başını iki yana salladı. Görmüş olsaydım belki o gün oraya gitmez kaderin benimle olan oyununu sekteye uğratırdım. Bunu gerçekten istiyor muyum bilmiyorum. O zamanki bana soracak olursam bu düşüncelerime gözlerini kocaman açıp hayretler içinde bakardı bana. Oysa şimdi canım ne kadar çok yanıyor, her bir gözyaşım içimdeki yangını harlıyordu. Duygularım sonu gelmeyen bir uçurumdan aşağı yuvarlanıyor, nefeslerim kesiliyor ve beni hiç bitmeyen bir acılar zelzelesinin içine atıyordu. Bunları biliyor olmak bir şeyleri değiştirir miydi merak ediyorum.

the night we met // chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin