Yurtta geçen 3 günün sonunda herkes daha kötüydü. Uyumak istemiyorlardı. Ama 3 gündür herkes en fazla 2 saat falan uyumuştu. Deku ağlayarak teoriler üretiyordu, diğer erkeklerse üzgün ve düşünceli bir şekilde kendi kenarlarına çekilmişti.
Kızlar ise Mina'nın odasındaydılar genelde, bazen de ortak salonda. Birbirlerinden ayrılmak istemiyor gibiydiler, haklıydılar. Şimdi ne olacağını hiçkimse bilmiyordu. Boş bir şekilde yaşıyordular.
Birinci sınıflar gerginliğini üzerlerinden atamıyordu ama Öğretmenler Kurulu'nda 3 günün ardından okulu açma kararı verildi. Devam edeceklerdi öğrenciler yani, arkadaşları hiç ölmemiş gibi.
Öğretmenler ise Hagakure'nin kaçırıldığı ya da kaçtığı hakkında tartışıyordu ama net bir sonuca varamıyorlardı. Okulu açıp devam etmeye karar verdiler. Elbette aileler de endişeliydi ve çocuğunu okuldan almak isteyenler vardı tabii. Ancak okul, öğrencilerin güvenliği konusunda çok daha büyük bir söz vermişti. Bütün öğrenciler kendi çocukları gibiydi ne de olsa.
Okula devam ediyorlardı şu an. Izuku'nun aklını karıştıran çok şey vardı ve düzgün düşünemiyordu aslında, onun da gözleri doluyordu ne zaman düşünüp kendisiyle bir şeyleri tartışmak istese.
Ona soğukkanlı ve mantıklı düşünen zeki birisi lazımdı bir ipucu için. Kendi sınıfı şu an oldukça berbat bir hâldeydi, aklına direkt C şubesindeki Shinso geldi. Öğle arasında onun yanına gitmeyi aklının bir kenarına yazmıştı.
Kimse derslere odaklanamıyordu A şubesinde, ögretmenlerin de işleyesi yoktu zaten ve farkındaydılar öğrencilerin ne hâlde olduklarının. Bir şekilde devam ettiler sadece.
Öğle arası olduğunda Izuku C sınıfının kapısının önünde bulmuştu kendini. Ne ara geldim diye düşündü bir an ama hemen kafasını boşaltıp, daha sınıftan çıkmamış olan Shinso'ya seslendi;
- Heey Shinsoo
+ Midoriya?
- Evet, evet benim. Bir konu hakkında senin yardımına ihtiyacım olduğunu düşündüm, biraz konuşalım mı?
+ Aslında, Aizawa Sensei'nin yanında olmam gerekiyor da. Çıkışta buraya gelebilirsin istersen?
Shinso ona yaklaşıp kısık sesle söylemişti bunu.Izuku onu onaylayıp yemekhaneye inmişti. Düşünüyordu da, Shinso'nun verdiği cevabı normal bulmuştu. Beklediği gibiydi yani, sadece neden son kısmı yalnızca ikisinin duyacağı şekilde söyledi anlam vermememişti ama.
Bakugo'nun öldüğü gece; mutfağa su içmek için sabaha karşı gittiğinde, tezgahta gördüğü mor saç telini açıklamaya yetmiyordu ama bu şüphelenmeyeceği anlamına da gelmiyordu.
timeskip
Akşam A şubesi oldukça gergin bir şekilde ortak salondaydılar. Bir şey tartışıyorlardı. Herkes; Izuku, Uraraka, Iida, Tsuyu ve Shoto'nun nerde olduğunu merak ediyordu ve bu tartışmaya öğretmenler de katılmıştı.
Okula bakma gereği duymuştu öğretmenler. Öğrenciler yurtta kalırken yanlarında bulunan öğretmenlerse okula göz atıyordu. Genel eğitim bölümüne bakan Müdür Nezu, All Might ve Aizawa üçlüsü; sıra C sınıfına geldiğinde burunlarına dolan kan kokusuyla gözlerini sonuna kadar açtı.
Üçünün de aklındaki sorulardan biri şuydu; 'Neden C sınıfı ve neden bu beşli?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Murderers- My Hero Academia
Fanfictionİlk yıllarını güç bela geride bırakmış olan A şubesini, ikinci yıllarında neler bekliyor?