ŞEBSEL BIR ZORAKI EVLILIK DURUMU

DAVET

Sabah Yanımda uyuyan tatlı bir manyakla uyandım. Aniden Tişört giyip odadan çıkmaya Kalktım. Ama Ağrı Yüzünden hareket edemedim ve çığlık attım. Bunun üzerine Selim
" tamam canım çok mu acıyor
" sen yat ben kahvaltını getiririm
Ve bi anlık cesaret ile
" seni seviyorum
Dedim. Nolamaz nalet olsun.
" bende seni seviyorum
Diyip beni öptü.
" e bundan sonra ne olacak
" zaten Evliyiz. Hem yakında bir yakışıklı daha aileye katılır...
" çok beklersin.
" he yani olacak?
" ben ne diyorum sen ne anlıyorsun
" merak etme benden bi 20 çocuk olsa yeter herhalde
" ha canım tabi tabi ne yapacaksın koro mu kuracaksın? Çüş yani Selim bir taneyi bulursan onu Bırakma derim.
" neyse onu bunu Bırakta davet varmış gidiyoruz düzgün giyin açık saçık Olmasın mahvederim şebnemim
" emredersin Sultanım başka emrin varmı? Bi yediğime karışmadın. Ne o yoksa kıskanırmısın?
" hayır bebeğim sadece katil olmak istemiyorum ve sende benim Karım olarak buna müsaade etmezsin sanırım!
" etmeyeceğimi nerden biliyorsun? Dedim ve dudaklarımı hafif aralık bırakıp Gözlerimi kıstım. Bu onda etki bırakıyordu adım gibi eminim. Eğer yanılıyorsam bir gün alışveriş yapmayayım. Ona baktığımda dudaklarımı maç izler gibi heyecanla izliyordu. Ne düşündüğünü bilmemek zor değildi. Eğer o öperse ben ona bağırıp çağıracakmışım,benim öpmem onun için daha uygunmuş bunları tahmin edememek zor değildi benim için. Nereden mi anladım götüne bakmıyorum herhalde gözlerindeki derinliğe bakıyorum. Küçükken suçluluk duyacağım bir şey yaptığımda annem Gözlerinden yalan akıyor diyip beni topuklu ayakkabısıyla- yanlış duymadınız terlik değil- sahile kadar kovalıyordu. Ciddiyim. Birden bire Kafamı biryere vurdum ne oluyor derken bahçede olduğumu anladım. Yuh deve ne ara gelmiştim buraya diye yine dalacakken selimin de Yanımda olduğunu gördüm ve kahkaha atıyordu. Arkamı dönüp başımın acısından çığlık atıp,sesimin Çıktığı en yüksek tonda bağırarak
" bu gerizekalı ağacı buraya kim koydu? Dedim,Selim ise artık yerde takla atarak kahkaha atıyordu.
" gerizekalı olan ağaç değil sensin diye bağırdı bir kadın. Selim ise gülmeyi bırakıp ayağa kalkınca,elini beline koyup-evet bende onu düşünüyordum Selimin içine mahalle Karısı kaçmış eminim-
" sen benim karıma gerizekalı diyemezsin her insan Ağzına geleni söylüyorsa sende
sürtüksün.
" nerden çıkardın benim sürtük olduğumu bebeğim. Evet evet bu yelloz kocama yavşadı. Ağzını kırasım geldi.
" yan evimizdeyiz her gece başka sesler duyuyoruz sayende ha bu arada insan narin ve seksi sesler çıkarır sen basbayağı anırıyorsun be kızım. Kıza neler Demişti öyle. Bembeyaz kız anında morarmıştı. Eve girdim ve saate bakınca az kaldığını anlayıp hazırlanmaya başladım. ( multimedyadaki kıyafetleri) kıyafetlerimi seçtim. Kırmızı ruj,Rimel ve göz kalemi sürdükten sonra işim tamamdı. Saçımı zaten daha kabarık bir hale getirdim. Aksesuar olacak ise melek Kanatları olan kolye ve küpelerimi taktım. Hava azıcık soğuk olduğundan deri siyah ceket giydim. Aha şimdi sıçtım. Ne yapacaksın Selim bey! Aşağı indim Selim yoktu Demekki daha hazırlanamadı. Bende hemen Arabanın anahtarını aldım. Çünkü selim gelince azar yiyip kıyafetlerimi değiştirmeye zorlanacaktım. Selim aşağı indi ve bana bi göz gezdirdi. Tabi bu arada bende onu dikizliyordum evet manyağım normal dikizleyemeyorum.
Bir anda kaşları çatılınca bunun ne demek Olduğunu anladım. Bu koş ve kaç yani sizin deyişinizle kırmızı alarm. Çok mu yanlış Yaptım. Anahtarı elimde sallayıp arabaya koştum ve oturdum. Sonra vakit gelene kadar arabayı kitledim. Ileride oturmaktan sıkıldım ama çıkarsam yenilirdim. O beni izlerken dil çıkardım. Sonra bakışlarından anladım ki - bu o maç izlerken sevdiği takım galatasaray kazandığında da böyle coşkun ve pişmiş kelle gibi sırıtıyordu,bu demekti ki Akşamı bekle bebeğim. Tek kelime SİKTİR. Vakit gelince arabayı açtım. Sessiz bir yolculuk yaptık ve sonunda davet yerine geldik. İçeriye adım atmamla Olduğum yerde kaldım. Cidden mi Azrail'im gelse bu kadar korkmam yeminle. Onun burada ne işi vardı.!