1

1.4K 46 4
                                    

Hayatta her kızın bir emeli vardır.Genelde onlar hep aynıdır;''Anne olmak,gelinlik giyebilmek vs.'' benim hiç öyle bir hayalim olmadı.Benim hayallerim çok değişikti..Bir sürü kitabımın olması,en sevdiğim yazarlarla olmak,takımımın maçını en önden izleyebilmek,bir sürü konsere gitmek gibi hayallerdi bunlar.Hiçbir zaman evlenmek gibi bir hayalim olmadı.

Hayallere dalmışken annemin sesini duydum ''Yağmur ! Kızım kalksana !'' Diye bağırıyordu, yetişkin bir anne her hafta sonu aynı cümleyi tekrarlayabilir.

Kapıyı açarak anneme ''Pazar günü bile bu saatte uyandırdın anne alkışlıyorum vallahi'' dedim ve banyoya geçtim.Klasik bir Pazar Günü olarak Ecmel ya da Mera aramazsa akşama kadar dizi izleyecektim.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa geçtim. Annem kendi kendine konuşuyordu ''Bıktım ben bu cadıdan.'' Anneme sinirli bakışlar atarak ''Yalnız ! Duyuyorum anneciğim !'' dedim,güldü.

Tam kahvaltı yok mu derken salona kurulu masayı gördüm.''Anne ? Yine kim geliyor ?'' Diye sordum. O sırada babam içeri girdi "Annenle eski bir arkadaşımız oğluyla beraber kahvaltıya gelecek kızım." Dedi ve bana sarıldı. O sırada annem tabak,çatal,bıçak taşırken bir taraftan da bana laf yetiştirmeye çalışıyordu. "Oğlu seninle yaşıt biliyor muydun ? Adı da Tuna."

O isim kulaklarımda yankılandı.Tam olarak ''Tuna....Tuna...Tuna...'' şeklindeydi.
O sırada annem konuşmaya devam etti "Soyadları Soydan. Burada oturuyorlarmış biz de yıllar sonra karşılaştık" dedi.

Ağzım iki metre yerde anneme bakıyordum.Geçen sene hoşlandığım  çocuk annesiyle bize geliyordu ne demek ne oluyor !

''Ben üzerimi değiştireyim,ayıp olmasın'' diyerek koşa koşa odama gittim.

Hemen telefonumu kapıp Mera'yı aradım.Açmıyordu,bu kız da lazım olduğunda hiç ortada olmuyor.Çıldıracağım vallahi şimdi ! Sakinleşerek dolabıma yaklaştım ve giyecek bir şeyler çıkardım.Güzel bir butikten aldığım Supernatural Sweatshirtünü giydim ve siyah jean ile tamamladım.Ben makyajımı yaparken kapı çaldı.Bunun üzerine elim ayağıma dolaştı ve rujum yere düştü.Umarım kırılmamıştır diye dua ederek elime aldım.Oh be bir şey olmamış diye rahat bir nefes aldım ve salona geçtim.Yere bakarak yürüyordum çünkü gerçekten aşırı derece de utanıyordum.Sonuçta bir zamanlar bu çocuğa aşıktım ve o çocukta biliyordu.Kafamı kaldırıp annesine ve ona baktım.Beni tanıdı,gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

Annesine çaktırmadan kendine gelmeye çalıştı.''Hoş geldiniz.'' dedim gülümseyerek. Annesi ''Hoş bulduk'' diyerek yanıt verdi ve içten bir gülümseme yaydı etrafa.

Annem Tuna ile olan bakışmamı bozarak ''Kızım ekmeği unutmuşuz.Cengiz'i ara da 3 ekmek getirsin.'' dedi.

Gözlerimi devirerek ''Anneciğim ? Telefon sana daha yakın senin araman daha mantıklı olmaz mı ?'' diye sordum.

Kaş göz işareti yapınca mecburen aramak zorunda kaldım.Cengiz'i aradıktan sonra tekrar gülümseyerek salona girmemle "Ay, kafam gitti. Ben çayları koyayım en iyisi." diyerek tekrar salondan çıktım. Mutfaktan çaydanlığı alıp çayları koyduktan sonra ben de masaya oturdum...

SQUAD (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin