2 bölüm

46 6 8
                                    

Salamlar. Ağlımda heçne yoxdu. Amma yazmağa çalışacam. Ümid edirem beyenersiz ❤

__________________________________
Cafeye vardıklarında Tea teşekkür edib arabadan çabucak indi ve işine koyuldu.Cafe aslında onun hayatını deyişmişdi. Burda çalışmaya başlamamışdan önce hayatı berbatdı. Zaten anne babası onu ve hasta kardeşini küçükken atmışlardı. O zamanlar Tae hala 9 sınıfta idi. Ne kadar çalışmak istese de yaşı tutmuyodu diye hiç bir yerde çalışamıyodu. Kardeşine bakmak içinse paraya ihtiyacı vardı. Bu yüzden o zamanlar kötü işlerle para kazanıyodu. Amma tabii ki hakkı olan parayı alamıyodu. Küçük olduğu için paranın yarısını veriyolardı . Tae bunu biliyordu ama elinden bir şey gelmiyordu. Onu ablasıyla tehdid ediyolardı. 11ci sınıfa geldiğinde yine onu tehdid ederek yanlarına çağırmışdılar. Mecbur gitmek zorunda kalmışdı. İstemese de çünki ablası... Ablası onun hayatının anlamı idi. Ondan başqa kimsesi yoktu. Mesaj atmışlardı. "11 civarı Selca barda ol".barın ismini okudukca yüzü korkunc hal almışdı. Oranın nasıl bir yer olduğunu bir kaç kez barın yanından geçerken görmüşdü ve bu onu tiksindiriyordu. İstemsizce midesin bulandırıyordu. Amma yine de gitmek zorunda kalmışdı ve gitmişdi de. Akşam 11 civarı bara geldi ve içeri girdi. Keşke girmeseydi. Bir birine sürtünen insanlar. Kadınlar, erkekler resmen bir birlerini yiyolardı. Üstüne sigara, alkol kokusu.........çok kötü idi. Arkasını dönüp gitmek istordu. Adının seslenmesiyle dona kaldı. "Pişt, buraya gel"
Arkasını döndüğünde ona bu işleri yaptıran adamı gördü. Barın bir küncünde oturmuşdu yanında da iki kız sarhoş halde. Ne yaptıklarını bile bilmiyolardı. Mecburen yanına gitdim.çünki bu iyrenc yerden bir an önce çıkmak istiyordum. Çabucak yanına gitdim. Eliyle oturmamı işaret etdi. Oturdum. Kızların yanından kalkıp yanıma geldi. Elini yanaklarıma koydu.Ve çok iyrenc kokuyordu. Sigara kokusu, alkol kokusu.... Sarhoşdu hemde çok çünki düzgün konuşamıyordu  bile. Kulağıma eğildi ve "yukarı odalardan biri boş. Çıkıp hemen hall edelim" Sözleri duymamla yüzüme korku doldu. Ne konuşuyordu onu bile anlamıyordum. Birden ayağa kalktı beni de kolumdan tutub kaldırmaya çalıştı.birden cesaret toplayıb ayağa kalktım ve onu ittim.Bu iyrenç yerden bir an önce gitmek  istiyordum. Çabucak ayağa kalktım ve gitmek için acele etmeye başladım o sırada "Ablan elimizde" demesiyle duraksadım. Dünyam yıkılmış gibi hiss etdim bir anda. Yalan söylüyordu. Ablam en son Ben buraya gelirken evde yatıyordu. Ona ilaçlarını verib uyutup çıkmıştım. Nasıl ellerinde ola bilerdi ki. Umursamayıb bir adım da atdım çıkma için. "İnanmıyormusun dimi? Tamam gösterin lan ona" Dedi ve yine beni durdurmayı başarmışdı. Korkuyordum. Ne konuşa  biliyordum,ne de haraket ede biliyordum. "Ablasını gösterin. Çabuk olun" Dedi şerefsiz. Arkamı döndüğümde telefonda bana ablamı gösteriyolardı. Mışıl mışıl uyuyordu. Ama başında silahla bekliyolardı. Onu öyle gördüğümde dünyam başıma yıkılmıştı. Kıpırdayamıyordum. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Kolumdan tutulub odaya sürüklendiğimi bile anlayamamışdım. Beni odada yatağın üstüne atdıklarında kolumun yatağa çarpmasıyla anladım. Acı sayesinde. Sonra baktığımda beni iki adamın sürükleyerek getidiğini anladım. Ama kalkamıyordum. Gitmek istiyordum ama gidemiyordum. Kardeşim orda şimdi mışıl mışıl uyuyor. Acaba uyandığında o silahlar elinde adamları gördüğünde nasıl da korkacakdı. Bu düşünceler aklımı kaybetmeme sebeb oluyordu.kapının  çırpılarak sertçe kapandığında diksindim. Etrafıma baktım. Beni oraya getiren iki adam çıkmışdı. O şerefsiz gelmişdi.... Jongyun şerefsizi.....

__________________________________ayyyy yoruldum. 😜maraqlı yerinde kesdim. Ama axşam yeni bölüm atacam narahat olmuyun.

LustberryWhere stories live. Discover now