Ren sabah erkenden kaktı.
(Hiçlik Sanatı) "Kullanıcı anlaşıldığı üzere bir seyahate çıkacaksınız eğer izin verirseniz bu gezegende hiçlik sanatı ile yapılmış bir yer var. Genel olarak Büyük bir hazine kasası gibi düşünülebilir. Bir çeşit alt uzay var. Eğer isterseniz size girişin görüntüsünü gösterebilirim."
(Ren) "Göster bakalım"
o sırada Renin kafasında bir görsel belirdi. Tanıdık bir yerdi. Burası Stonehenge denilen yerdi. Direkt olarak İngiltere isimli ülkede bulunan o taş anıttı. Hedef basitti. Yapması gereken basitti. Gidecek ve göz atacaktı. Yapabilirse gidip içinde bulunanı da alacaktı.
--------Sonraki Gün Stonehenge de----------
(Hiçlik sanatı) "Kullanıcı lütfen ortadaki yatay taşa ilerleyin. Elinizi taşın ortasına koyup enerjinizi aktarın"
Ren talimatları takip ettiği zaman büyük bir parlama ile gözlerini kapattı. Geri açtığı zaman başka bir yerdeydi. Ortam oldukça ilginçti.
Göz alabildiğine bir kır ve ormandı, ortama aykırı iki şey vardı. Bir tabela ve bir taş, Tahtadan yapılmış tabelaya (Eskiden bir ağaç olması muhtemel), bir iskelet yaslanmıştı. Taşın üzerine saplanmış bir kılıçta vardı.
Ren ilk olarak cesedin yanına gitti. Cesedin el kısmının altında tuhaf, küçük bir ejderha heykeli vardı. Ren Heykeli eline aldığı zaman kendi kendine hareket ederek orta parmağına takılı bir yüzük haline geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiçlik Sanatı
FantasiaEvren birden evrim geçirir ve Herkes fantastik gelişimci yolunda yürümeye başlar. Ana karakterimiz Ren Mu en ilginç ve güçlü gelişim yöntemini öğrenir.