3.♥

69 20 7
                                    


Akşama çok az vakiy kalmıştı. Cemile annem ile evi toparladık. Sonra cemile annem nerdeyse bütün elbiselirimi çıkartıp dennetti. Oh! Nihayet birine kararkılmıştı.

Güneş yavaş yavaş çekilirken ,sokaklarda boşalıyordu.

Akşam karanlığı çökmeye başlamıstı. Etraf daha da soğumuş,sobalardan yükselen dumanlar daha bir çoğalmıştı. Sobaya bir poşet kömür daha atıpüzerindeki tıslayan güğüme su doldurdum. Babam eve geldiğinde,karanlık çoktan çökmüştü.

Küçük bir marongoz dükkanı var babamın. Evin tek gelir kaynağı o dükkan. Cemile annem, olan bitenibabama anlatınca babam;"hele bir gelsinler bakalım,hayırlıysa olur."dedi.

Şaka maka vakit ilerledikçe beni bir heyecan basmıştı. Onca görücüme rağmen ilk defa bir erkekle tanıştırılacaktım. Bütün hazırlıklar tamamdı ve oturup beklemeye başladık.

Pencere önünde oturan babam,gelen bir araba sesiyle dışarıya bakıp"sanıım geldiler"diyerek ayağa kalktı. Hemen arkasından Cemile annem pencereye abanıp sevinçle;"Aa! Vallahi geldiler"dedi

Hep birlikte hole çıkıp kapıya yöneldik. Babam kapıyı açıp beklemeye başladı. Hemen arkasından biz de  bekliyorduk. Heyecandan kalbimin atışlarını hissedebiliyordum.

Görüs alanıma önce aşina bir yüz takıldı. Bu Mehmetin annesi saadet hanımdı. Hemen yanında benim yaşlarımda bir bayan vardı. Selam vererek içeri geçtiler.

Gülümseyerek hoş geldiniz dersken pardüsülerini vestiyere asmaya yardımcı oldum. Saadet hanım açıklama ihtiyacı duyarak;"mehmet  arabayı park edicek yer arıyor. Birazdan gelir"dedi. Babam bu sözün üzerine"o halde siz içeri buyurun" diyerek içeri buyur etti.

Hep birlikte içeri geçtik. Ben hemen saadet hanımın elini öptüm sonra yanındaki genç bayana yöneldiğim sırada saadet hanım;"kızım beyze"dedi

Beyzaya gülümseyerek  yerinden doğruldu ve " tanıstığıma memnun oldum"diyerek sarıldı. Geri çekilirken"bende"dedim gülümseyerek.

Tam bu sırada kapı çaldı. Gelenin kim olduğunu bildiğimiz için hepimiz aynı anda kapıya yöneldik. Kapıyı babam açtı.

Kapıda elinde bir buket çiçek ile bekleyen genç bir adam vardı.

Bu mehmet olmalıydi. Babam "hoş geldin oğlum buyur şöyle geç"diyerek içeri aldı. Tahminim 1.80 civarındaydı.

Esmer tenli,yeşil gözleri,hafif dalgalı saçlari vardı. Bu kişi beklediğimin tam tersi çok yakışıklıydı. İçeri geçerken elindeki buket ve pakati bana uzattı.

-teşekkür ederim hoş geldiniz
-rica ederim hoş buldum

Bu kısa diyologtan sonra onlar içeri,ben mutfağa geçtim.

Hâlâ inanmakta zorluk çekiyorum. Hem çok yakısıklı hemde okumuş birine neden beni isteyebilirler ki! Hâlâ bir sebep bulmaya çalısıyorum.

Bu bana göre normal değildi. Bir sebep olmalıydı ama ne?

Bu düsüncelerle yaptım kahveyi. Yanına az önce mehmetin getirdiği çikolata paketini açıp koydum. İçeri girdiğimde ebeveyinler arasındaki sohbet bayağıkoyulaşmış gibi duruyodu.

Mehmet ve beyza ise kendi aralarında konuşuyolardı. Acaba beni mi konuşuyolardı? Kesin öyleydi. Peki hakkımda ne söylemişti acaba?

Kahveyi önce babama, sonra mehmete, sonra dirlerine verip babamın yanina oturdum. Beni, içeri girmemle kesintiye uğrayan sohbet tekrar başladı.

Babam saadet hanıma
-demek eşinizi kaybedeli 18 yıl oldu
-evet efendim dile kolay 18 yıl! kocam öldüğünde mehmet ilkokula yeni başlamıstı.

Demek mehmetin babası yoktu. Onunla ortak bir yönümüz olduğunu böylece anlamıstım. Ben annemi kaybetmiştim o ise babasını...

Onu benden iyi kimse anlayamazdı.
Bu çok acı veren bir duyguydu. Bu dücüncelerle farkında olmadan mehmete baktım. Tam bu sırada onunda bana baktığını farkettim.

Birden göz göze geldik. Ben hemen başımı eğdim. Bu bir anlik olan olay beni fazlasıyla utandımıştı. Yanaklarımın yandıgını hissettim.

Kesin şimdi kıpkırmızı olmuştum. Tenimin beyaz olması bunu daha belirgin yapiyordu.

Boş fincanları alıp muyfağa geçtim. Ocağa çay suyu koyup fincanları yıkamaya başladım. Birden mutfağın kapısında Beyza belirdi.

Gülümseyerek yanıma geldi
"Yardım edebilirmiyim?"diye sordu
Beyza abisine çok benziyodu. Onun gibo yeşil gözleri, uzun kirpikleri vardı.

Çok güzel bir kızdı."lütfen, ben hallederim."siye cevap verdim.
Bu sırada parmağındaki alyans dikkatimi çekti.

Oda farkında olduğumu anlayıp
"Ben evliyim eşim bir ilaç fabrikasında çalisıyor. Ara da ilaç yanıtımı için şehir dışına çıkmak zorunda kalıyor. Ve bu günde maalesef aramizda deyil." Dedi

Başımı hafifce sallayarak anladığımı belirtmek için gülümsedim. Sanki bana bir şey demeye çalışıyordu ama bir türlü söyliyemiyor gibi bir hali vardı.

Yardımcı olmak amacıyla"bir şey mi söyliyeceksiniz?" diye sordum.

"Aslında evet"diye cevap verdi.
-buyrun lütfen sizi dinliyorum.
-şey...acaba mümkünse abimle başbaşa konuşa bilirmisiniz?

Birden ne söyliyeceğimi bilemedim. Beyza karşımda yalvaran gözlerle bana bakıyodu. Ama konuşa bilirmiydim bilmiyorum.

Heyecandan saçmalamaktan korkuyordum ki içri bir anda Cemile annem girdi " tabi konuşur konuşmadan olur mu hiç"dedi

Anlaşılan bizi dinliyormuş. Beyze sevinçle mutfak kapısına yönelip "tamam o halde abimi çağııyım" diyerek çıktı. Cemile anneme manidar bir şekilde baktım.

Ama onun pek umrunda deyildi. Emrivaki bir ses tonuyla" hadi odana geç, burada rahat konuşamasınız" dedi.

Kapıdan çıkarken de dönüp "aklın varsa oğlanı kandırmmaya çalış , bu son şansın " diye bitirdi. Sanıım buda bir tür tehditti.

Elimi kurulayıp mutfaktan çıkarken oturma odasının kapısı açıldı. Kapıda görünen mehmeti. Beyza söylemiş olmalıydı.

Yatak odasının kapısını gösterip"şöyle buyurun" dedim birlikte odaya girdik..

➖➖➖🔱🔱🔱➖➖➖➖🔱🔱🔱➖➖➖🔱🔱🔱

Ya özürdilerim ...

Bu bölüm hem geç geldi hemde az oldu bugün çok yorulduğum için yazmaya fırsat bulamadım kusura bakmayın inşallah yarınki bölüm biraz daha uzun olur ama yazmaya çalışacağım şimdi diyeceksiniz ki zaten kitaptan yazıyosun e tabi sizde haklısınız ben kitaptan yazıyorum siz kendiniz cabalıyarak biseyler yapmaya çalışıyorusunuz epsizde haklısınız bişey diyemiyorum ama beni de düünün biraz tabi öel hayatımı nerden bileeksiniz neyse böş geçin

Yarın yeni bölüm bundan uzun olucak söźźzz

829 kelime bu arada yarın binlerde bişeyler yaparım seviliyorsunuz :))



Görücü Ulsulü Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin