Yang Jeongin
"Siktir ordan, Jisung? Asıl senin burada ne işin var?"
"Sevgilimle geziyorum işte, değil mi Minho."
Kafasıyla onaylayarak "Evet, geziniyorduk öyle." dedi.
"Siz ne yapıyordunuz?" Güzel soru kardeşim hayırlı işler sana da.
"Hiiiç, öyle denizi izliyorduk." Hyunjin de yüzündeki şaşırmış ifadeyle kafa sallıyordu. Jisung gülümseyip kulağıma yaklaşmıştı.
"Sana sonra sorarım şimdi gitmeliyiz."
"Ya sağol Jisung. Size de iyi eğlenceler bay bay."
Yanımızdan gittiklerinde Hyunjin'e döndüm. Ağzı hâlâ hafif aralıktı.
"Jeongin basıldık sandım bir an. Ödüm koptu, kalbim götümde attı." Onun bu tatlı söylenmesine kahkaha attım.
"Bana inan, aynı şeyleri hissettim. Odamda seks yaparken çocuğuma yakalanmış gibi." Bu sefer o kahkaha attı.
Gözlerim gülüşünde takılı kaldı.
"Çok güzel gülüyorsun." Ağzımdan kaçan cümleyle benim gözlerim kocaman açılmış, onun yanakları ise al al olmuştu.
Başını biraz yana eğerek konuştu "Teşekkür etmeliyim sanırım." kafamı sallayarak tekrardan elini tuttum.
"Hadi ayakkabılarımızı giyip eve doğru gidelim."
"Tamamm."
Çorapları, ayakkabıları giyip eve gitmeye başladık.
"Jeongin?"
"Hm."
"Ne okuyorum demiştin? Unuttum."
"Tıp, geceleri unuyamadığım için genelde ders çalışılarak geçirirdim zamanımı bu yüzden de notlarım iyidi. Ben de sınavdan da iyi sonuç alınca tıp fakültesine gideyim dedim. Sonuç hâlâ uyuyamıyorum." deyip kafamı sallayarak güldüm.
"Anladım, sen baya akıllıymışsın yaa dışardan pek belli olmuyor." Elimi kalbime koyup ona baktım. Muhteşem oyunculuğumla konuştum.
"Beni beni bihterini..." kafama küçük vurunca ben de ona omzumla vurdum. Yol boyu birbirimizi ittirerek kaktırarak ilerledik. Apartmana girdiğimizde ikimiz de kendi evimize yöneldik. Ben kapıyı açmaya çalışırken omzumu dürten Hyunjin'e döndüm.
"Noldu?"
"Hiiiç, sadece yeni kahve almıştım da. Belki birlikte deneriz diye düşünmüştüm. Yemek yeriz öncesinde hem." Bir kaç saniye düşündüm sonra evde bir şeyin kalmadığını hatırladım. Hem onunla vakit geçirmeyi seviyorum.
"Olur. Hadi o zaman." deyip kapıyı açan Hyunjin'in arkasından eve girdim. Sade dizayn edilmişti. Oturma odasında kendinin çektiğini düşündüğüm bir kaç manzara fotoğrafı vardı. Koltukları siyah beyaz oldukça şıktı.
"Beğendin mi evimi?"
"Bayaa beğendim, iç mimar olduğun belli oluyor." Gülümseyip mutfağa ilerledi, buzdolabının kapağını açıp içine baktı.
"Hmm, ne yemek istersin Jeon?"
"Fark etmez bana."
"Ramen?"
"Olur." diyip kafamı olumlu yönde aşağı yukarı salladım.
"O zaman ramen yapıyoruz."
_____________________________________
